3.BÖLÜM

14 3 61
                                    

Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım, hayır bu olamazdı. Kağanla yanında ki kız adeta sarmaş dolaştı. Kalbimin paramparça oluşunu adeta izledim. İçimde yanan ateşi dışa vurmamak için silkelendim ve kendime gelmeye çalıştım. Herkes telefona gömülmüş vaziyetteydi.

Beni ilk farkeden Bora oldu "Ecrin!" şaşırmış haline gülerken aniden ayağa kalkmasıyla bana sarıldı. Diğerleride fark etmiş olacaklar ki ayaklanmaya başlamamışlardı. Sonra Sevim, Leyla, Arda, Bartu'ylada kısaca sarıldıktan sonra sıra Kağan 'a gelmişti içten gülümseme ile "Gel buraya baş belası" diyerek beni kendine çekip sarıldı. Bana sarıldı bana bana diyorum bana sarıldı, kalbimi durdurmak istercesine soluklandım. Kağan' ın sesi ile silkelendim.

"Tanıştarayım kız arkadaşım Sena." kız arkadaşım mı demişti o az önce? Hayır, hayır lütfen olmasın bu, kendine gel Ecrin birşey yok, en fazla ayırırız. Kız kendinden emin bi tavırla "Merhaba ben Sena." derken sarılmaya çalıştı. Tam sarılacakken elinden tutup sıktım. İlk dakikadan bu ne samimiyetiydi ağa. "Bende Ecrin memnun oldum." Olmadım Allahın cezası olmadım.

Bozulmuş bir yüz ifadesiyle "bende" diyebildi sadece. Eylül durumu anlamış olacakki ortamı neşelendirmeye çalışan bi tonda " niye ayakta dikiliyoruz, hadi oturalım"  dedi. Bora ve Leyla'nın arasında yerimi alırken Bora hala benim geldiğime inanamıyordu.

Borayla küçüklüğümüzden beridir yan yanaydık, en yakın arkadaştan fazlası, kardeş gibiydik adeta. Gözlerim sürekli Sena ve Kağan 'a takılıyordu. Herşeye geç kaldığım gibi bunada geç kalmıştım. Kağan mutluydu. Bartu gülerek "Eee Ecrin 5 aydır yoksun, naptın Antalyada anlat bakalım"

Sesimin üzgün çıkmamasına dikkat ederek "Ezgi' yle eve çıktık, Konyaltı taraflarında, resime devam ediyorum başka bişi olmadı açıkçası" dedim tebessüm ederek.

Sevim ürkek bi tavırla "Arda napıyor görüşmeyeli." diye sordu. Arda Antalyadaki en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Sevimle uzun zaman önce sevgili olmuşlardı her hikayenin sonu gibi onlarda birbirlerine iyi gelmediklerini ve mesafeden dolayı ayrılmışlardı.

Gülümseyerek "Sormak istediğin hayatında biri var mı sorusuysa sevindirecek haber.. YOK."dedim gülerek." Seni gidi çapkın aşık. " dedi kahkaha atarak Eylül.

" Biz artık kalkalım malum daha yeni sevgili olduk yapacak işlerimiz var. " dedi kağan çapkın bi tavırla. Yapacak işlerimiz? Bugün benim kriz geçirme günüm falan mıydı? Gördüklerime inanmak istemiyordum. Sena, Kağan 'ın dudağına bi buse kondurduğunda artık dayanamayacaktım ayağa kalkıp hiçbirşey demeden arkamda şaşkın bakışlar bırakarak orayı terk ettim.

Odama girip kapıyı sertçe kapattım, ardından Eylül ve Bora'nın sesini duydum. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Ve tutamadım o esnada içeriye bodoslama giren Eylül ve Boraya şaşkınca baktım. "Noldu güzelim anlat bana" dedi Bora mırıldanarak. "Yada söyleme anladım ben seni, neden bana söylemedin?"
"Kendime bile zor inandırdım bu olasılığa Eylül'e bile söylemedim kendi anladı" dedim ağlayarak. "Ben bebeği görüp geri Antalyaya dönüceğim, bunları böyle gördükçe tutamam kendimi." Eylül destek olurcasına kolumu tuttu ve o esnada birşey fark ettim. Bora Eylül'e gözünü kırmadan bakıyordu, noluyordu lan. Kafama not ederek ağladıktan sonra bu gizemi çözecektim." Ecoşum belki hayır diyeceksin onları böyle görmek beni daha çok üzer diyeceksin ama yarın bizimle pikniğe gelir misin? Kağan, Sevim, Sena ve Sena'nın arkadaşları gelecek. Hayır demeden önce düşün ilk önce. Seni çok özledik ve seninle vakit geçirmek istiyoruz. " dedi Bora."Hayır."

"ya abla senin yeni ergenlikten çıkmış aşk üçgenlerine sıçım, yemmin ederim gelmezsen anneme bütün ortaokulda yaptığın herşeyi söylerim, herşeyi." Ortaokul anılarım, ortaokul anılarım, ortaokul anılarım, hasiktir.

"Geliyorum, hem sen beni tehtid mi ediyorsun şerefsiz" dedim elimdeki yastığı ona fırlatarak.

Bide pikniğe gidecektim harika.

Gökyüzü'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin