4.BÖLÜM

9 1 0
                                    

Gözlerimi açar açmaz hızlı bir şekilde işlerimi halletmeye başladım. Deniz kenarına gideceğimiz için altıma bikini giymeyi ihmal etmedim.

Eylül'ün bağırış sesleri geldiğinde gitme zamanımızın geldiğini anladım. Yedek bluzumuda çantaya koyduğumda hazır olduğuma kanaat getirerek yavaş adımlarla odamdan çıktım. Kapıya doğru yürürken Sena gerizekalısıyla göz göze gelmemiz bir oldu. Şıllık.

"Günaydın herkese." "Günaydın ablacım erken geldin." dedi kaşlarını çatarak Eylül. Dalga geçtiğini bildiğimden fazla takılmadım. Günaydın faslınıda bitirirken gözlerim yine onu arıyordu.

Sevim ile Eylül'e yönelerek "Boralar nerede?" diye sordum çekingen bi tavırla, direk Kağan'ı soramazdım bu çok garip kaçardı çok çok.

"Kağanımla birlikte kömür almaya gittiler." Kağanımla? KAĞANIMLA? o - ım'ı ağzına sokmasını bilirdimde yapamıyordum neden çünkü göt korkusu. Allahım sen bana sabır, sen bana sıhhat var yarabbim.

"Arkadaşlarınla orda buluşacağız dimi Sena?"
"Evet merak etmeyin hepsi kafa dengi insanlar, orda sana bizimkilerden birini buluruz kız." dedi göz kırparak bayan paçoz. O gözleri oyarım yalnız tatlım.

"Benim kardeşim sana benzeyen arkadaşlarını napsın? Allah korusun size falan  benzer."
Sesimi alçaltarak devam ettim "Kezban." işte şimdi başlıyoruz. Fight.

Ecrin 1, Sena 0

Eylül arkamdan beşlik çakarken Sevim zafer edasıyla gülümsedi. Bakışmamızı bölen Kağan'ın  sesiydi "Biz geldik, hazırsanız çıkalım." dedi sesine kurban olduğumun şerefsizi derken bayan şıllık Kağan'ımın yanağından öpmeyi ihmal etmedi.

Kriz geçireceğim az kaldı. Yine ve yine Bora ve Eylül'ün bakışmalarına şahit oldum. Şuan aşık olamazdım ilk önce fitne fesatla uğraşacaktım.

Elimdeki malzemeleri Boraya verirken "istersen sen bizim arabayla gel Ecrin." dedi gülümseyerek Kağan. Göz devirerek "Boralarla gideceğim."dedim. Tabiki onlarla aynı arabaya binmeyecektim. Kağan'ın suratı aniden asılırken başını sallamakla yetindi. O surata ölünür.

Uzun bir araba yolculuğundan sonra araba nihayet durmuştu."Geldik." yüzümü buruşturarak "Sonunda biraz daha şurda kalsaydım heran kusabilirdim."diyerek kendimi dışarı attım. Elime piknik sepetini ve çantamı alarak girişe doğru yürüdüm. Kağanlarla aynı anda varmıştık. Kağan bana doğru gelirken Sena sadece arkasından bakmakla yetindi tartışmış gibilerdi. " Elindeki ağır gözüküyor. " dedi piknik sepetini işaret ederek ve devam etti. "Yardım edeyim." "istemez." Arkadaşlar tabiki istemeyecektim, beni fark etmesini istiyordum işe onu tersleyerek başlamıştım. Ters piskoloji, bunlar hep taktik taktik.

Suratına kurban olduğumun yüzü düşerken çoktan piknik alanına geldiğimi fark etmemiştim. Sena'nın arkadaşı diye tahmin ettiğim kişiler gülümseyerek Boralarla tanışıyorlardı, sıra bana geldiğinde Merhaba demekle yetindim. 3 erkek 2 kızdan oluşuyordu arkadaş grupları. "Mangal mı yapacağız." dedi gülümseyerek sarışın kız. Yok aşkım biz bunları süs olsun diye getirdik.

Bora onu onaylarken bana pür dikkat bakan çocuğa odaklandım. Yanındaki kız birşeyler anlatmaya çalışıyor ve o sadece bana bakıyor. İlginç.

"kağğğan aşkım şu tabağı uzatır mısın?" kağandan hızlı davranarak tabağı ona uzattım. Kağan ne yapmaya çalıştığımı sorguluyor gibi sorguluyordu. Bunlar tartışmamışmıydı ya. "Ecrin yürüş yapak mı hayadım." Onları yalnız bırakmak istemesemde Boraya Eylülle ilgili konuşmamız gereken konular vardı.

Borayı onaylar bir şekilde kafamı salladım. Bana hala bakmaya devam eden çocuğa baktığımda göz göze geldik. Hemen gözlerimi kaçırıp önden giden Boraya yetiştim. "Onu sevdiğimi belli etmiyorum değil mi?" "Yok kanka ne belli etmemesi utanmasan Sena'nın üstüne atlayıp bu çocuk benim diye kızı yolacaksın." ufak bi kahkaha attım "Onları öyle görünce gerçekten katlanamıyorum be" aniden yüzüm düşerken

Bora anlamış gibi "Beni bu kadar hiçbir zaman ciddi göremezsin, bundan belki 3 yıl sonra Kağan'ı sevdiğini hatırladığında inan ki ben neden böyle birşey yaptım diye düşüneceksin biz bunları hatırladıkça dalga geçeçeğiz Kağan'ı çok uzun zamandır seviyorsun farkındayım ama şuanki tek düşüncen heves, neden benle değilde Senayla diye düşünüp kendi içini kemiriyorsun. Bu yüzden kendini daha fazla üzme bitanem hepsini daha önce birçok kez Eylülde yaşadık. güven bana bunların hepsi zaman içerisinde olacak." haklıydı hemde fazlasıyla haklıydı.

"Hiç bu açıdan düşünmemiştim lan aslında neyse yinede kendi bildiğimi yapayımda üzüleyim." aklıma gelen Eylül ve Bora bakışmaları gelince yüzümde sinsi bi sırıtış oluştu. "Ne sırıtuyon len." "Bora birşey sorcam aşkım ama lafı dolandırmadan söyliceksin." "Ölüyor muyum?" "Saçmalama, Eylülle aranızda ne var?" pat diye yapıştırırken soruyu içtiği su boğazında kalmışçasına öksürmeye başladı. "Helal koçum helal"

"Nasıl anladın?" "Ee tatlım bir fişnikçi ecrin kolay yetiştirilmiyor." "Ecoşum ben senin gardaşından çok hoşlanıyorum bea." kahkamı tutamadığım için ikimizde gülmekten yerlerdeydik şuan. "Eve geçince en ince ayrıntısına kadar anlatıyorsun." Gülümseyerek başını salladığında

"Geri dönelim mi?" başımı sallamakla yetindim.

Al işte tuvaletim geldi oldum olası sevmezdim şu tuvalet işlerini başka yerde yapmayı.. "Bora sen git ben tuvalete kadar gideceğim." tuvaletin yoluna koyulurken içimden şarkı söylüyordum tencere tencere tencere kapak kuşkana kuşkana kuşakna tencere. Ecrinle O Ses Türkiye'ye doğru.

Aniden başımı kaldırdığımda Senayla uzun boylu yeşil gözlü bir çocukla tartışırken görmem bir oldu. Ani bi panikle trafonun arkasına geçtim ne için tartıştıklarını duymaya çalıştım. "Kağan'a söyleyeceğim sadece biraz daha zaman lazım." çocuğa baktığımda piknik için buluştuğumuz çocuklardan olduğunu fark etmem bir oldu.

"Daha ne zamanı 3 ay oldu Sena 3 aydır bekletiyorsun beni." ne için bekletiyordu ki? Çocuk aniden Sena'nın dudağına yapıştığında hayatımı sorgulamam bir oldu..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökyüzü'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin