Charli beni evime bırakmıştı ve bende geldiğimden beri dizi izliyordum. Akşam Finn'in restaurantına gidecektik. Ve daha kıyafet seçmemiştim. Kıyafet seçmek için odama doğru adımlamaya başladım. Ve dolabımı açtım. Tabiki de yine elbise giyecektim yani ben buydum.
Üstündençiçek desenleri olan bir elbise seçmiştim. Çok beğenerek almıştım bu elbiseyi.
Hemen makyaj aynamın karşına geçtim. Ve makyajımı yapmaya başladım. Makyajımı yaparken bazı şeyleri düşünüyordum da.Bugün Pazar idi. Ve yarın işe gidecektim. İş ve okulun çok bir farkı yoktu aslında. Aynıydı. Ama iş en azından daha eğlenceliydi. Makyajımı bitirdiğimde oturduğum yerden kalktım. Ve bir anda telefonum çalmaya başladı. Bilmediğim bir numara arıyordu.
Telefonu elime aldım ve açtım.
"Merhaba?" Dedim.
"Selam millie."
"Seni tanıyor muyum?"
"Ben Maddie hani otelde tanışmıştık."
"Haaa tamam hatırladım seni nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Bende iyiyim. Bir şey diyeceğim sen nerde yaşıyordun buluşalım bir yerde."
"Ben Londra'da yaşıyorum ama hala maldivlerdeyim."
"Ne zaman dönüyorsun peki?"
"Yarın dönüyorum belki yarın buluşabiliriz."
"Evet olabilir. Benim şimdi kapatmam lazım görüşürüz maddie."
"Görüşürüz millie." Dedi ve kapadım.
Belki maddie'yi Finn'in restaurantına götürürdüm. Hem finn ile yakışırlardı. Belki ikiside hoşlanırdı birbirlerinden.
Altın renginde olan sandaletlerimi elime alıp kapıdan çıktım dışarı koluma da bir hasır çanta almıştım. Saçlarımı da topuz yapmıştım. Yeni çıkan saçlarımı da kısa duruyor diye dışarı bırakmıştım. Kahkül gibi duruyordu biraz ama çok da değildi. Anahtarı alıp kapıyı kitledim. Ve asansöre doğru ilerledim.
Asansör'e tıkladım ve sıfır'a bastım. Asansör giriş katına geldiğinde indim. Ve apartmandan çıktım dışarı. (Millie bir sitede oturuyor bir sürü blok var.)
Arabama bindim. Ve Finn'in restaurantına doğru yol aldım. Jeremy'de kendi arabası ile gelecekti bana seni alırım bile dememişti.
Finn'in restaurantına vardığımda charli'nin arabası burada duruyordu gelmişti demek ki. Restauranttan içeri girdim. Finn ve charli orda telefondan bir şeylere bakıp gülüşüyorlardı. Aynı zamanda ikiside sigara içiyordu. Sessizce yanlarına gittim.