episode 4

226 17 29
                                    

"Yeterrr!! Geldim." Kapıya birisi ayı gibi vuruyordu. Daha saat sabahın 8'ydi. Bu saatte evime kim gelebilirdi ki?

Ah tabi jeremy kapının gözünden baktım. Ve evet oydu açamayacaktim. Ah kahretsin keşke evde olmadığımı düşünseydi ama geliyorum diye bağırmıştım. Ama açmayacaktım. Onu takmayarak odama gittim.

Normalde saat 9'a alarm kurmuştum. Neden mi bugün iş vardı. Ve 10 gibi orda olmam lazımdı. Bende daha vaktim var diye biraz daha kestirmeyi düşündüm. Ve kafam yatık ile buluştuğunda gözümü kapattım.

                                   𖥸𖥸𖥸

Gözümü açar açmaz yataktan kalktım. Ve tuvalete gittim. Geç kalmak istemezdim. Tuvaletten çıktıktan sonra giyinmeye başladım. Genel olarak giyinmişim tarzda ilk olarak bir bralet giydim. üstüme bir pantolon ve büstiyer giydim. Onun üstüne de pantalon'un ceketini.

Evet işe giderken çok elbise giymeyi tercih etmiyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Evet işe giderken çok elbise giymeyi tercih etmiyordum. Oturuşuma kalkışıma dikkat etmem gerekiyordu sonuçta. Kıyafetlerimi de giydikten sonra beyaz kol çantamı aldım. Elime ve bir kenara bırakıp biraz makyaj yaptım. Saçlarım aşırı hoş duruyordu. Bu yüzden saçlarıma dokunmadım.

Çantamı koyduğum yerden alıp evden çıktım. Ve arabama doğru yürümeye başladım.

Şirkete geldiğimde içeri girdim.

"Günaydın millie." Dedi. Jake.

Evet jake asistanım. Yani genel olarak tasarlamak istediğin şeyde yardım ediyor. Moda anlayışına hayranım.

"Günaydın jake. Rica etsem odama bir bardak kahve getirir misin? Hem seninle şu yeni bluz hakkında ne yapacağımızı konuşuruz."

"Tabi olur. Beş dakikaya geliyorum." Dedi ve bende odama ilerlemeye başladım. Her hafta üç yeni ürün tasarlamamız ve dikişe vermemiz gerekiyordu. Bu yüzden jack ile fazla çalışmamız gerekiyordu.

Genel olarak elbise tasarlıyorum ben. Ama tabi her zaman elbise tasarlayamıyorum. Çünkü artık patron her çalışana liste verdi. Ve herkese ne verildiyse o hafta o ürünü tasarlayacaktı.

Odama girdiğimde üstüme giydiğim ceketi çıkarıp askılığa astım. Odam çok büyük değildi 20 metrekare kadardı. Ve bana yetiyordu. Odama jack girdi elinde iki kahve ile birlikte.

"Çok sağol jack."

"Ne demek." Diyip kahvesinden yudumladı.

"Tamam bak şimdi ben dedim ki. Hep büyüklere yapıyoruz sonuçta mağazamızın çocuk bölümü de var ama oradan çok kişi ilgilenmiyor. Bence bu bluz'u kız çocuklarına tasarlayalım. Yani bence çok güzel olur. Düşünsene."

"Eve aslında mantıklı. Öyle yapabiliriz bence de millie."

"Tamam o zaman ölçüleri falan bulmamız gerekiyor. Ve rengine ve desenine."

 special piece | fillie Where stories live. Discover now