Meet you downstairs in the bar and heard Your rolled up sleeves in your skull T-shirt You say, "What did you do with him today?" And sniffed me out like I was Tanqueray...
"sabahın bu köründe ne var jack?" "Bir dakika ne sen ciddi misin?" "Tamam hemen geliyorum."
Yataktan fırlayarak lavaboya koştum. Elimi yüzümü yıkayıp lavabodan çıktım. Hemen dolabımın önüne geçtim. Ve her zamanki gibi kıyafet seçmeye başladım. Tonsürton olacak şekilde bir kombin yaptım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(millie bu şekil)
Patronumuz Shedy, kaza yapmıştı. Şuan hastaneye gidiyordum. Evin anahtarını alıp evden çıkıp asansöre bindim ve evden çıktım. Arabama binip evimin yakınındaki bir fırına gidip kendime kahvaltılık bir kaç bir şey aldım çünkü gerçekten açtım. Arabama tekrar bindiğimde hastaneye doğru sürmeye başladım. Bir yanda direksiyon başında bir yandan fırından aldığım kruvasan'ı yiyordum.
Hastaneye vardığımda Jack bana oda numarısını falan yazmıştı. Bende asansöre binip 9. kata çıktım. Odayı arıyordum. Evet 192 numarılı oda. Yolda gelirken bir demet papatya almıştım. Mrs. Shedy en sevdiği çiçekti. Odanın önünde kapıyı tıklayıp içeri girdim. Jack ordaydı ve bir kaç çalışma arkadaşım daha. Toplam 6-7 kişi falandık içeride. O da genişti o yüzden çok sorun olmazdı.
Mrs shedy biraz yorgun gibiydi ama en azından baygın değildi. Shedy'e yaklaşıp çiçekleri baş ucuna koydum. Elimi elinin üstüne koydum.
"Bir an önce iyileşip aramıza döneceğinize adım gibi eminim."
"Sen öyle dediysen öyledir Millie'cim." dedi bana doğru aramızda 15 yaş falan vardı. Yani bir ablam gibi sayıyordum. Hiç bir ablam veya abim olmamıştı. O yüzden gerçekten benim için değerli bir insandı. Shedy.
Shedy odanın içinde olan herkese bakarak.
"Çocuklar, beni önemsediğiniz ve buraya geldiğiniz için hepinizden ayrı bir şekilde teşekkür ediyorum. Ama ben burda kendim de yapabilirm. Hem ofiste işler sizi bekler. Ofisteki arkadaşlarınızada iyi olduğumu iletirsiniz. 3 Gün sonra yanınızdayım."
Jack hemen konuşmaya başladı.
"Bakın ben gerçekten sizle kalabilirim emin misiniz iyi olduğunuza."
"Merak etme Jack çok iyiyim."
"Peki madem hemen bir sey olursa kimi arıyorsunuz?"
"Seni arıyorum."
"Yes be." Diye sevindi Jack. Herkese komik gelmişti ve güldü hepimiz odadan çıktık. Bu kadının başka kimsesi yok muydu tek ailesi biz miydik gerçekten?
Mrs. Shedy için gerçekten üzülmüştüm. Evet benimde ailem yanımda değildi ama hayattalardı. Belki onunki de hayattaydı ama neden hiç görüşmüyordu? Yapabileceğim bir şey yoktu.
