0.3 TERCİH

256 23 6
                                    

Akın, önünde yaralanmış vaziyette olan Alara'ya yöneltti bakışlarını, adamlar gitmişti.

"Neden? Beni korumak için ne gibi bi sebebin olabilir!"dedi sesinde endişe ve sitem vardı Akın'ın. Alara ise belindeki fularını sökerek kurşunun sıyırdığı kolunu sararken cevap verdi.

"Yani,sana özgü bir durum değil bu canım üstüne alınma. Reflekslerim otomatik harekete geçti."dedi. Genç adam bu cevaba ne dese mantıklı olurdu bilmiyordu.

"O zaman reflekslerine teşekkür ederim." dediğinde Alara sadece gülmekle yetindi ve ani bir refleksle elini silah yaparak Akın'a doğrulttu.

"Onlar da rica ediyor."

Bu kısa diyalogtan sonra herkes siper aldığı yerden çıkmıştı ve eş zamanlı olarak yerdeki kanı görmüştü. Karaca telaşla Akın'a doğru ilerledi.

"Akın ! İyi misin? Kim yaralandı?"dediğinde, hafif can acısıyla elini kaldırarak yanıtladı Alara.

"Sakin ol,değerli abini korumak adına ben çektim kısa çöpü."

"Alara...teşekkürler. İyi misin?" dedi Karaca, Genç kız ise başıyla onayladı. Tam o esnada birbirine çarparak Meke ve Celasun geldi.

"Kafana tüküreyim Celasun ta anasının gözünde siper mi alınır? Abiyi biz değil aha bu yeni yetme kolladı. Biz neciyiz abi burda?" dedi Meke sitemle. Her zamanki gibilerdi gene.

"Oğlum ne biliyim en yakın ora geldi. Biz de bundan sonra abinin koynundan ayrılmayız olur biter."diye yanıtladı Celasun. Ardından Akın araya girdi.

"Ya saçmalama Celasun...iyi yapmışsın. Yanımda olsanızda ben sizi yollardım daha korunaklı bir yere." dediğinde Akın. Alara bir anda 'yeni yetme' kısmının ona ithaf edildiğini kavrayınca cevap veremeden edemedi.

" Hoop! Onu bunu geçtim, ben miyim lan yeni yetme? Oğlum ben sizi sollarım. Yeni meni deme bana."dediğinde Meke hafif tırsmış bir şekilde yanıtladı.

"Pardon abla..yani şeyden şey ettim...seni biz tanımıyoz ya, aramıza da yeni katıldın ondan yani." Meke'nin bu derece saçma verdiği cevaba kahvede bulunan herkes gülmüştü.
Alara ise az da olsa bu üzgün ailenin yüzünün gülmesine vesile olduğu için mutluydu. Birden aklına gelen soruyla düşünmeye başladı. Onlar kötü taraftı değil mi? En azından amiri öyle demişti. Ama Alara henüz onlarda hiçbir kötülük görmemişti. Aç insanları doyurabilmek için kendi depolarından yemek getirten, onları korumak için canı üzerine ant içen bu çocuk, gerçekten kötü müydü? Henüz emin değildi, aslında Erdenetlerin iyi olduğundan da emin değildi. Şimdilik iki tarafıda gözlemleyecek, kararını sonra verecekti.

"Tamam tamam affettim."dedi genç kız ardından Akın ciddi bir ifadeyle konuşmaya başladı.

"Şimdi asıl konuya gelelim hangi it oğlu it bizi kurşuna dizmeye çalıştı fikri olan?"dediğinde Celasun yanıtladı.

"Abi sence kim? Senin yaşadığın çoktan gitmiştir kulaklarına."dediğinde. Akın düşünmeye başladı. Erdenetler bu kadar hızlı harekete geçer miydi ki? Bir açıdan olabilirdi çünkü orada uyumsuz olan Kulkan Erdenet diye bir etken vardı. Yavaştan kendilerinin de harekete geçmesi gerektiğine kanaat getiren Akın. Bir plan yapmaya koyuldu.

Bir anda Alara'nın çalan telefonu ile sessizlik bölündü. Genç kız ekrana baktığında büyük harflerle yazan 'KULKAN ERDENET' yazınısı gördü. Soğuk tavrına büründü ve dışarı çıkıp telefonu yanıtladı.

"Ne?"

"Ooo Alara hanım patronun telefonu böyle mi açılır?"

"Pardon da kimse benim patronum olmaz, eğer istersem ortağım olabilir. Şimdi ne istiyorsun?"

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin