0.4 TUZAK

316 22 16
                                    

Akın, Çağatay'ı aradıktan sonra karşısında oturan Alara ile göz göze geldi. Her şeyi anlatacağını söylemişti genç kız. O yüzden herkesin toplanmasını bekliyorlardı. Sadece ikisi kahvede bir başlarına oturuyordu. Akın önceki konuşmalarından dolayı hala kendinde değildi,hatta nefes alması iyice zorlaşmıştı. Elini cebine atmasıyla ilacının orada olmadığını fark etmesi bir olmuştu. Alara ise bir terslik olduğunu anlamıştı çünkü Akın telaşla ceplerine ve etrafına bakıyordu.

''Akın..noldu?''dediğinde genç kız. Akın cevap veremeyecek kadar bitkindi. Sandalyesine oturdu ve sakince nefes almaya çalıştı.

''Hey! sana diyorum bi takarsan?'' dediğinde Alara. Genç adam elinden geldiğince konuşmaya çalıştı.

''İlacım....yok...''diyebildi kesik nefeslerle. Alara bunu duyduğunda istemeden endişelenmeye başlamıştı. Onun bir hastalığı vardı ve tahminlerine göre ciddi bir şeydi.

''Şimdi sakin oluyoruz..ne ilacı bu?''

''İleri astım..ama...'' dediğinde Akın. Alara sözünü kesti.

''Ama kalkamıyorsun ve sanırım ilaç olmadan sen transit tahtalı köy. Tamam...ben alır hesabına eklerim.''dedi ve kahveden hızla eczaneye doğru yöneldi. Akın'ı orada bırakmak her ne kadar içine sinmese de başka şansı yoktu. 'Çok kötü görünmüyordu'diye geçirdi aklından. Genç kız bir süre yürüdükten sonra karşısına çıkan son model araba ile duraksadı. Genç kız gizliden silahını kuşandı ve arabanın sahibinin inmesini bekledi. Arabadan ise sarışın,mavi gözlü ve epeyce uzun bir genç adam indi. Alara,bu kişinin kim olduğunu anlamaya çalışırken, genç adam ona doğru yöneldi.

''Pardon...ben bir adres soracaktım.''dedi yabancı genç.

''Benden başkasını bulamadınız mı? Şu an acelem var da.''dedi ve ilerlemeye devam etti genç kız. Ama yabancı yinede arkasından geliyordu. Genç kız sonunda pes etti.'Dayan Akın,az daha dayan'diye düşündükten sonra peşindeki yabancıya döndü.

''Ehh! Amma ısrarcısın he. Ne var çabuk ol hayat memat meselem var şurda.''

''Çok özür diliyorum. Şu adresin gidiş yönünü söyleseniz yeter.''dediğinde genç adam mahçup bir gülümseme ile elindeki kağıdı Alara'ya uzattı.

''Bak şu sağdaki yokuştan aşağı in sonrasını kime sorsan gösterir. Hadi bana eyvallah!''diyerek elini kaldırarak veda etti genç kız. Yabancı ise son bir kez seslendi kıza.

''Ben..Savaş. Sakıncası yoksa sizin isminizi öğrensem?''dedi Savaş.

''Alara!'' diye bağırdı genç kız.

Sonunda eczaneye gelmiş ve ilacı almıştı.Hızla kahveye geri ilerliyordu. Kısa bir maraton koştuktan sonra Alara,kahveye girmişti. Tam o anda ise yerde baygın bir şekilde yatan Akını görmüştü. Koşarak genç adamın yanına gitmiş,tokatlayarak ayıltmaya çalışıyordu Alara. Neyse ki bu çabaları boşa gitmemiş Akın az da olsa kendine gelmişti. İlacı,genç adama verdikten sonra yerine geçmişti Alara. Genç kız kendi nefesinin de anlık olarak kesildiğini hissetmişti.

''Akın?... İyi misin?''

''Sayende...teşekkürler.''

''İyi olmana sevindim yoksa kim bu kabarık hesabı ödeyecekti.''dediğinde genç kız. Akın gülümsedi.

''Neymiş o kabarık hesap?''

''İki can,bir istihbarat borcunuz bulunmakta efenim.''
Akın, genç kızı başıyla onayladıktan sonra. Kahveye giren Damla ve Karaca ile konuşmaları bölündü.

"Oo siz çoktan gelmişsiniz. Bitti mi işiniz?"dedi Damla, üzerindeki uzun paltoyu çıkarırken.

"Yenge biz geleli çok oldu. Onu geç te siz ne yaptınız? "dedi Akın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 30, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin