Sabah gözlerimi açmamla Merti görmem bir oldu. "Prenses valla kalkmasaydın üzerine elimdeki bi bardak suyu dökecektim." "Sen bana kıyamazsın ki . "dedim ve yatağımdan zorla da olsa kalktım.
Herkez sesiz sesiz kahvaltısını yaparken sessizliği bozdum. " Kuzen senin okul işi noldu. Yani hangi okula gitmeyi düşünüyorsun. " "Yani... Teyzem saolsun o işi halletti. " "Anne?? " Anneme soran gözlerle baktım. "Hııı.. Senin okula Kayıtlı artık Asım"dedi annem.
Üzerimi değiştirmek için odama çıktım. Üzerime siyah eşofman takımımı giydim. Çünkü ilk iki dersimiz bedendi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çantamıda alıp odamdan çıktım. " Mert hadi geç kalıcaz" "Tamam prenses geldim. "
Okula varmak üzereydik. "Ee prenses hayatında değişiklik varmı? Teyzemin yanında sormadım" "Ne olcak be kuzen. Sen gittin aynı geldin yine aynı. " "Öyle olsun"
Okula geldiğimizde Mert müdürün yanına gitti. Hangi sınıfta olduğunu öğrenmek için.
On dakika sonra yanıma geldiğinde ona hangi sınıfta olduğunu sordum. "12/C" dedi. Yamanla aynı sınıftaydı.
Üçüncü derse girmiştik. Ben spor salonuna gidip üzerime siyah kırmızı çizgili uzun kollumu ve altına olmazsa olmaz siyah pantolonumu giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mert yanıma hiç gelmemişti.
Tenefüse girdiğimizde ben Eylüle kantine indim. Sonra yanımıza Mert geldi. "Bende oturabilirmiyim prenses? " "Tabi oturabirsin" dedim ve Mert yan masadaki sandalyeyi çekip oturdu. "Prenses derken? " dedi Eylül. Evet Eylül'e Mert ten bahs etmemiştim. "Eylül dur hemen yanlış anlama. Kendisi kuzenim olur. Yani teyzemin oğlu. " "Hee tamam,o zaman bizi tanıştır bakalım. " "Ben niye tanıştırıyorum ya kendiniz tanışın senin ağzın yokmu? " dedim.
Mert ve Eylül kendi kendine sohbet ederken bende kahve almak için kantine gittim.
Son üç ders kalmıştı. Ve ders EDEBİYAT'tı. Dersin sonralıra doğru sınıf kapısı çaldı. Sınıfa nöbetçi öğrenci girdi. "Dersinizi böldüğüm için özür dilerim. Beni resim öğretmenimiz Fatma hoca gönderdi. Sizin yapmış olduğumuz TUVAL ÇALIŞMALARINI toplamamı söyledi. İzninizle onları toplaya bilirmiyim.? "Edebiyat hocamız nöbetçi öğrenciyi başıyla onayladı. Sınıfın yarısı evde unuttuğu için vermemişti. Sıra bana gelince bende kendi yaptığım çalışmayı verdim. 👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Veee son dersteydik.dersin bitmesine son 11 dakika kalmıştı.
Okul çıkışı Merti bekledim. Sonra Mert yanıma gelince eve doğru yürüdük. Ama birisi Merte seslendi durmak zorunda kaldık. " Mert bi beklesenize? " "Tamam kanka" Kanka mı?? Siz ne ara kanka oldunuz yaa. Yaman yanımıza geldiğinde yürümeye başladık. "Selam Mira " "Selam" "Aa siz tanıştınızmı? "Merte olan biteni kısa bi şekilde anlattım.
Eve geldiğimizde üzerimi değiştirmek için odama çıktım. Sonra Merte okulun yapacak olduğu kamp hakında bilgilendirdim.
Beren daha gelmemişti. Annem genelde dernekten 18:30 gibi geliyordu.
Mertle kendime bi kahve yaptım. Sonra koyu bi sohbet derken annem ve Beren gelmişti. Sonra sohbet dedikodu vb.. Şeyler.
Akşam yemeğini yerken anneme okulun yapacak olduğu kamptan bahsettim. " Anne bizi haftaya kampa gidicez? " "Abla bende gelicem? " Hayır Beren öyle değil. Biz okulcak gidicez. "Beren biraz üzülmüştü. " Ee anne sen ne diyorsun.? " "Zorunlumu peki? " "Hıhıhı" aslında ben hiç kampa gitmemiştim. Annem birazbu kamp olayına olumlu bakmıyordu. Ama ikna edecektim.
Sonra odama çıktım. Nedense bugün gitar çalasım yoktu. O yüzden yatağıma uzanıp HARRY POTTER VE ZÜMRÜDÜANKA YOLDAŞLIĞI'nı açıp izlemeye başladım. Bu arada HARRY POTTER izlemeyi çok severdim. Hatta bazen izlerken uyuya kaldığım bile oluyordu.
Aradan bir saat geçmişti ve benim acayip uykum gelmişti. Bilgisayarımı kapatıp uyumaya çalıştım❤.
