Dün attığım bölüm biraz kısa olduğu İçin yeni bölümü erken atmaya karar verdim umarım beğenirsiniz^^ Sizi seviyorum.
Yukarıya bıraktığım müziği açmayı unutmayın, iyi okumalar dilerim<33"Yıldızlara bakmak yetmez, onları hissetmek gerekir."
"Bunu herkese yayarım." 1 cümle 3 kelime 18 harf ve 4 tane şok olmuş yüz. Bora, elinde tuttuğu fotoğrafta bize gelen fotoğrafın aynısını, yani bana o çok benzeyen kızın cesedinin olduğu fotoğrafı bize gösterdiğinde hepimizin nutku tutulmuştu.
"S-sen bunu nerden-" konuşamayacak kadar korkmuştum titrediğimi fark ettiğimde Arda hemen önüme geçti.
"İyimisin?"
"İ-iyiyim sadece anlamıyorum bu fotoğraf benim cebimdeydi nasıl düşmüş olabilir?"
"Bilmiyorum ama öğreneceğiz merak etme," Arda'nın gözlerindeki sinir sesinede yansımıştı.
"Kızı öldürdünüzmü lan!" Bora konuşmasına devam edemeden ağzı Arda'nın yumruğu ile buluştu,
"Gel ben sana nasıl öldürülür göstereyim!" Mert ve Efe hemen araya girip Arda'yı oradan uzaklaştırdıkları sırada hâlâ şok içinde okula ilerleyen Bora'ya bakıyordum,
"Peşimizden gel Yaren, Kumsal'ıda çağır." Efe'ye başımı sallayıp okul binasına doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım, kantine girdiğim sırada Kumsal'ın yanında kısa boylu bir kız oturmuş sohbet ediyorlardı. Kumsal, telaşla ona doğru yaklaştığımı görünce masadan endişeli bir şekilde kalkıp yanıma geldi.
"Ne oldu? Yüzün bembeyaz. Bir sorun yok değil mi Yaren?" Başımı iki yana salladım,
"Çok, çok kötü bir durum oldu. Çabuk peşimden gel. Arda çok sinirli, Mert ile Efe onu götürdüler peşlerinden gidiyordum seni bulmak İçin buraya geldiğimde nereye gittiklerini kaybettim."
"Arda neden sinirlendi?"
"Birazdan anlatacağım hepsini bir bulalım. Yabancı grubuna yaz nerdelermiş?"
"T-tamam ben yazıyorum, cevap gelene kadar otur şu masalardan birine, yüzün bembeyaz, kötü bir şey olduğu aşikar." Kumsal'a cevap vermeden telefonuma gelen bildirimle eğildim,
"YABANCI GRUBUNDAN 6 YENİ BİLDİRİM"
Telefonu elime alıp whatsapp uygulamasına girip mesajları okumaya başladım, Kumsal'da görmüş olacak ki o da telefonuna bakıyordu, grupta şu an hepimiz çevrim içiydik.
Mert: Yaren, Kumsal yengemizi bulduysan gel sınıftayız.
Efe: Abi bi siktir git Allah aşkına ne yengesi?
Mert: Neden hemen üzerine alınıyorsun.
Mert: Ben belki Arda'nın sevgilisi olarak bahsettim?
Arda: Yaren?
Arda: Yaren sınıfa gelin hadi bekliyoruz 10 dakika içinde gelmezseniz endişelenmeye başlayacağım, çabuk olun.
Yine emirler ve yine odun bir Arda Altay konuşması, hiç değilse Mert'e o sözünden dolayı kızabilirdi, Mert benim hakkımda öyle deseydi hemen itiraz ederdi!
Yaren: Kantindeyiz, Kumsal'ı almak İçin buraya gelmiştim, geliyoruz.
Kumsal ile sınıfa çıktık zil henüz çalmamıştı.
"Sonunda, gelmeseydiniz Arda beyler bizi yerimizden edecekti!" Kıkırdadığım sırada Arda'nın Mert'e öldüresiye bakışlar attığını fark ettim, Arda Altay'ın öldürmek ister gibi bakmadığı bir insan varmıydı? Şu an bile bu konu hakkında konuştuğuma göre delirmiş olmam lazım!
"Biraz daha konuşursan Arda tarafından boğularak can vericeksin Mert, lütfen biraz daha konuş." Efe'nin Mert'e laf sokmasından sonra Kumsal merak ve sinirle sordu,
"Artık biri ne olduğunu anlatacakmı yoksa kendi imkanlarımızlamı öğrenmemiz gerek?"
"Üzgünüm ufaklık, kendi imkanınla öğrenebileceğin bir mesele olsaydı şu an yanınızda olmazdık." Bu sefer Arda'ya öldüresiye bakışlar atan Kumsal oldu.
"Öğrenmeye çok meraklı olduğumdan değil, merak ettiğimden soruyorum zaten."
"Merak etme bu kadar basit." Kumsal'ı kolundan tuttum, tutmasam Arda'nın üzerine atlayabileceğinden emindim.
"Abi tamam bu kadar boş muhabbet yeter asıl konumuz Bora'nın eline o fotoğrafların nasıl geçmiş olduğu. Kumsal, Bora ile Yaren konuşurken sende orda değilmiydin?"
"Hayır yani ordaydım ama Bora, Yaren ile özel olarak konuşmak istediğini söyleyince bende okula geçtim, zaten yağmurun altında çok ıslanmıştım." Efe endişeyle Kumsal'a döndü,
"İyisin değilmi? Ateşin felan yok?" Ben kıkırdayarak Kumsal'a baktım Kumsal ciddi bir ifadeyle omzunu dikleştirdi,
"Hayır. Merak ettiğin için teşekkürler. Biz Yaro ile ne yağmurların altında ıslandık, küçücük damlalar bize işlemez." Utançla Kumsal'ın yüzüne baktım. Şöyle açıklayayım, Yaro kelimesi Kumsal'ın bana taktığı bir lakap, annemlere kadar bulaştırdığı bu lakaptan nefret ediyorum ve şimdi, en küçük bir nedenden benle dalga geçme fırsatını kaçırmayan Arda Altay'ın tam önünde bu lakabı kullandı, düşündüğüm gibi, Arda bu fırsatı kaçırmadan sırıtarak Kumsal'a baktı,
"Ne dedin ne dedin?" Ben utançla yüzümü kapatırken konuya Mert ve harika espirileride dahil oldu,
"Ooo artık Yaren demek yok Yaro var artık, teşekkürler Kumsal yenge çok makbüle geçti." Mert ile Efe kendi aralarında gülüşürken Arda bana sırıtarak bakıyordu,
"Küçük Yarencik bu lakabı pek beğenmiyor gibi baksanıza yüzü kıpkırmızı oldu." Eliyle yanaklarımı sıkarken sertçe elini yüzümden çektim.
"Bora'ya hak vermeye başladım, bu kadar ciddi bir meselede bile benimle uğraştığınıza göre siz öldürmüş olmalısınız bana bu kadar benzeyen bir insanı." O sırada hepsinin yüzündeki gülüş soldu, yerini düşünceli bakışlara bıraktı,
"Abi bana sorsanız kesin Bora derim çocuk fotoğrafı bulup direk bizim katil olduğumuzu nasıl söyleyebiliyor, hem fotoğrafa tam olarak bakamadık bile belki de bize gelen fotoğraflar dışında bir fotoğraftı olamazmı?" Efe çok haklıydı, fotoğrafa düzgün bir şekilde bakmamıştık bile, belki de o fotoğraf bize gelen fotoğraflar dışında bir fotoğraftı ve Bora bana çok benzediği için bu fotoğrafın bana ait olduğunu düşünmüştü, olamazmı? Bal gibi de olur.
"Tabi yaaa, Yaro hemen sana gelen ve Efe'ye gelen o fotoğraflarda her hangi bir eksiklik olup olmadığını kontrol ediyorsun, ben ve Arda'da Bora'yı bulup buraya geliyoruz, biz nasıl bir salağızda hemen o fotoğrafın bizden düştüğünü sandıkki abi?" Başımı salladım,
"Tamam biz burda fotoğrafları incelerken siz de Bora'yı bulun, Arkadaşınıza sahip çıkın çocuğun yüzünü kırmasın." Arda'yı kastettiğimi yüzüme 1 dakika sonra anlayan Mert başını salladı,
"Tamam merak etme bu yaramaz çocuk emin ellerde." Omuz silktim ve acımasız bir şekilde konuştum,
"Ona gelecek bir zarar umrumda değil, Bora'ya bir şey olmasını istemiyorum sadece," Arda, gözlerimin içine baktı derince. Rahatsız olup başımı Mert'e çevirdim,
"Hadi daha fazla oyalanmayın biz fotoğrafları inceliyoruz bir şey olursa gruptan yazarım."
"Tamam biz Bora'yı bulmaya gidiyoruz görüşürüz."
"Tamam görüşürüz" Mert ve Ardayı kantin kapısından çıkana kadar takip etti gözlerim, o sırada Efe tüm fotoğrafları saymış bir şekilde bana ve Kumsal'a döndü,
"Hiç bir eksiklik yok, bizden birinden düşmüş olması imkansız başkasından düştü veya katil Bora." İçimi ürperten bu katil kelimesi kanımı donduruyordu.
"Tamam ben gruba yazıyorum bizden düşmediğini."
"Tamam. Bende tekrar bir kontrol edeyim ne olur ne olmaz." Başımı sallayıp, masadan aldığım telefonumu açıp whatsappa girip grubu açtım,
Yaren: Fotoğraflarda eksiklik yok bizden düşmüş olması imkansız, Efe tekrar kontrol ediyor, Bora'yı bulabildinizmi?
Mert: Çok kötü bir şey oldu, 2. Kattaki erkekler tuvaletine gelin hepiniz.
Yaren: Mert ne oldu?
Mert: Gelince görürsünüz şu an olmaz acele edin.
Yaren: Tamam, 5 dakkaya ordayız. Kumsal ile Efe'ye dönüp,
"Kötü bir durum var, Mert hepimizin 2.kattaki erkekler tuvaletinin oraya gelmemizi söyledi acele edin ne olduğunu öğrenelim." İkiside başını sallayıp kantinden çıkıp hızlı adımlarla merdiven basamaklarını çıkıp 2.kata ulaştık, tuvaletin kapısı kapalıydı, kapıyı tıklatıp,
"Kimse varmı?" Diye sorduğumda kapı açıldı,
"Mert.. yüzün bembeyaz bir şeymi old-"
"Hasiktir..." Efe'nin kurduğu bu cümle hayatımızının şokuna az bile kalırdı.Bölüm sonundan merhaba canlarr^^
Bu bölüm biraz daha uzun ve heyecanlı oldu. Diğer bölümde bizi şok edecek süprizler bekliyor. Diğer bölümlerde görüşmek üzere <33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
Teen FictionDört arkadaşın arasına yeni katılan iki yeni kız yüzünden aralarında başlayan husumet arkadaşların arasında bir savaşa dönüşecektir. Hem gülüp hem ağlayacağımız bu hikayede, beklenmedik sürprizlerle karşılaşacağız. Bu hikayede Yaren ile birlikte sav...