Yeni bölümden merhaba herkese^^
Beğeneceğiniz bir bölüm olur umarım, iyi okumalar dilerim <33"Evinde hissediyorsan nedeni mekan değil yanındaki insanlardır..."
"Hah şurası sonunda," Mert geldiğimizi söylerken arabayı lüks bir villanın önüne park ettiler, ben heyecan içinde etrafa bakarken gözüm Arda'ya takıldı, bana bakıyordu.
"Evi beğendin sanırım," başımı salladım.
"Beğenilmeyecek gibi değilki ve ev demen yanlış burası saray gibi!" Buruk bir gülümsemeyle yüzüme baktı sonra kapıyı işaret etti, beşimiz bu koca eve, pardon saraya girdik. İçerde her yerde resimler vardı sanırım Arda'nın annesi ve babası ile olan resimler...
"Ahahaha şu kim!" Üç erkek yan yana üç-beş yaş arasında durmuş poz veriyorlardı Ardanında gülümsediğini gördüm.
"Ortadaki Mert çapkın bakışından anlamışsındır zaten-" Arda'nın sözünü bitirmesini izin vermeden ben devam ettim.
"Sağdaki Efe'dir çok Zeki bir bakış atmış," Arda alınmış gibi bana baktı.
"Ne yani o zekide ben değil miyim?"
"Ne alakası var bay alıngan? Soldaki bakış o kadar sertki sana ait olduğu kolayca anlaşılıyor."
"Doğru bildin küçük, soldaki benim," gözlerinin içine baktım, o eski fotoğraftaki gibi hâlâ sert baksada içinde odundanda olsa bir kalp vardı.
"Abi hizmetlilere felan sordum yok, adam yer yarıldı içine girdi sanırım."
"Ben odasına bakarım siz de dışarı bodruma felan bakın bir ipucu veya dedemin nerede olabileceğine dair bir şey bulursanız bana seslenirsiniz," kolumdan tuttuğu sırada olduğum yerde durdum.
"B-beni neden götürüyorsun?"
"Yanımdan ayrılıp birde senin kaçırılma endişesine düşmek istemiyorum ufaklık," bir saniye bir saniye o ne dedi! Benim için endişelenmek mi? Cidden Arda Altay gibi bir odun bir kız İçin kızı bırak benim için endişelenebilir miydi? Benim şok olmamdan yararlanıp beni üst kata çıkan merdivene doğru sürüklercesine götürdü.
"Yaro? Nereye?"
"B-biz Arda'yla üst katlara odalar bakıp gelicez Kumsal merak etme," Kumsal onaylarcasına başını salladı.
"Beni bırakmayı düşünüyor musun ayaklarım var ve yürüyebiliyorum?"
"Ayakların var ve yürüyebiliyorsun fakat bırakmayı düşünmüyorum."
"Oooof!"
"Hava kaçırıyorsun sanırım?" Daha büyük bir şekilde oflayıp odalara bakmaya başladık. Görünürde Arda'nın dedesinin nerede olabileceğine dair ipucu olabilecek hiç bir şey yoktu.
"Gel boşuna arıyoruz hiç bir şey yok, bizimkileride çağır bahçeye çıksınlar," bizimkiler? Gerçekten onlar artık bizimkiler olmuştu, veya Arda sadece kendi için söylemişti bunu...Beşimiz birlikte bahçede küçük tatlı bir çardakta oturup ne yapabileceğimizi konuşuyorduk.
"Abi bence artık polislik olmaya başladı bu iş."
"Efe haklı polise gidelim abi ne planlıyorsun?" Arda olumsuzca başını iki yana salladı.
"Polislik olmadı olsada polise haber vermeyeceğiz," şaşkınlıkla Arda'ya döndüm, hepimizin hayatını tehlikeye attığının farkında değil miydi bu aptal?
"Ya delimisin? Hadi kendini düşünmüyorsun hadi Mert ve Efe'yi düşünmüyorsun bari ben ve Yaro'yu düşün iki kızı böyle bir tehlikeye atma hakkını sana kim tanıyor Arda Altay?!" Kumsal'ı tutmasam Arda'nın üstüne atlayacaktı, bunu yapardı.
"Tamam sakin ol Kumsal kimsenin bizi düşünmesine gerek yok düşünülecek asıl olay arabadaki ceset bana benzeyen bir kızın cesedi ve Arda'nın dedesinin kaybolması," Arda sakin kalmaya çalışırcasına ağzında kelimeleri toparlayıp konuştu.
"Dedem şu an arka plana almalıyız o sikiğin cesedide umrumda değil kim öldürdüyse ellerine sağlık benden önce işini halletmiş," yok artık! Bora'dan neden bu kadar nefret ediyordu? Bana birazcık yakınlaştı diyemi?
"Çocuğa neden öyle hitap ediyorsun? Onun ne suçu var Allah aşkına Arda!"
"Onun suçu çok ve burda sana söyleyecek değilim söylediğim gibi şu an sadece seninle ve bizimle uğraşan o şerefsizi bulacağız, diğerleri zaten hâllolur."
Resmen emrediyordu, rica bile etmiyordu!
"Bizim Kumsal'la size yardım edeceğimizi nerden çıkardın? Biz kendi işimizi kendimiz hallederiz."
Tek düze bir sesle,
"Hayır halledemezsiniz. Konu burda kapandı, okula geçiyoruz ve kimseye hiç bir şeyden bahsetmiyorsunuz ben cesedi bizim evin kullanılmayan deposuna koyup geliyorum, siz hizmetlileri oyalayın, tamam?" Dördümüzde başımızı salladık, en mantıklısı buydu zaten. Hepimizin hizmetlileri toplayıp onlara Ardanın dedesi Harun beyin nerde olduğuna dair ipucu almak İçinmiş gibi hepsini toplayıp soru sorduk, cevapladılar.
Arda bize göz kırptığında oradan ayrılıp arabaya doğru ilerleyen Arda'nın yanına geldim.
"Ne planlıyorsun?"
"Bu seni ilgilendirmiyor."
"İlgilendiriyor! Benimde dahil olduğum bir olayda benden veya diğerlerinden İzinsiz bizi belaya çekemezsin Arda! Dünya senin etrafında dönmüyor."
"Dünya benim etrafımda dönmüyor evet ama yanıldığın bir şey var belaya çoktan bulaştın güzelim o yüzden bu beladan kurtulmak İçin belanın en dibine inmen lazımki ayaklarını ittirerek bu beladan kurtulasın, şimdi çok konuşmadan bizimkileri çağır, okula dönüyoruz," insanları emri altında tutmaya bayılan bir adet Arda Altay var ve ben ona karşı çıkamıyorum! Lanet olsunki ona karşı çıkamıyorum, şeytan diyorki bırak git onu orda herkesede anlat olayı, üzgünüm şeytan ama yaşamayı seviyorum yapamam.
"Hadi biraz hızlı hiç değilse son derse yetişin ben bir yere daha uğrayacağım."
"Abi sen bu tiplerde hiç son derse yetişmek isteyen bir insan tipi görüyor musun? Seninle geliyoruz."
"Hayır Mert gelmiyorsunuz, şu yaramaz kızlarada sahip çıkın kafeslerinden kaçmasınlar," resmen ben ve Kumsal'dan bizi birer malmışız gibi bahsediyor ve biz elimiz kolumuz bağlı onun sözünü dinliyoruz! Harika! Gerçekten harika, müthiş!
"Tamam abi merak etme onlar bize emanet, bir şey olursa gruptan yazarsın," o sırada Kumsal telefonunu çıkarıp hepimizin arabadan resmini çektiğinde flaş gözüme girdi resmen! Kumsal'da mı deliriyordu?
"Ne yapıyorsun be!"
"Bir grub asla fotoğrafsız olmaz canım," yüzümü ekşitip iğrenircesine baktım Kumsal'a, cidden bunu yapıyor muydu?
"Uff tamam çok baydı okula geldik ben iniyorum arabadan."
"Tamam ben de işimi halledip eve geçicem bir durum olursa gruptan yazın Mert, Efe tamam?"
"Tamam abi."
"Tamamdır abi o iş bizde merak etme hiç bir durum olmayacak, kızlarda bize emanet dimi len," Mert yanaklarımızı sıkarken kendimi geri çekmeye çalıştım, çocuk iyiydi felan ama bazen gerçekten gıcık oluyordu!
"Tamam tamam cıvıklık yapma sende Mert, ben gidiyorum hadi görüşürüz," Mert ve Efe vedalaşırken bizde Kumsal'la içeri doğru yürüyorduk, nasıl her şey bu kadar hızlı ilerledi? Yapayalnız geçirdiğim bu -harika- zamanlarımdan ne ara bu kadar macera içine düştüm? Bunun sonu nasıl olcak bilmiyordum ama kötü bir son olacağı kesindi...Eveeet! Bölüm sonundan selamlar! Esra Erol gibi giriş yaptım evet gkeöfleokvmeövs her neyse bölümü umarım beğenmişsinizdir :) Beğenidyseniz oylamayı unutmayın, diğer bölümlerde görüşmek üzere kendinize iyi bakın^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
Teen FictionDört arkadaşın arasına yeni katılan iki yeni kız yüzünden aralarında başlayan husumet arkadaşların arasında bir savaşa dönüşecektir. Hem gülüp hem ağlayacağımız bu hikayede, beklenmedik sürprizlerle karşılaşacağız. Bu hikayede Yaren ile birlikte sav...