Mücevher takmamıştı ama gözleri vardı!

580 76 40
                                    


Medyadaki şarkıyı dinlemeyi unutmayın!

Sizleri seviyorum!

Yorum yapmayı ve Vote atmayı unutmayın!

Biliyorsunuz ki yorumsuz hayat bana bayat o yüzden yorumlara düşün aga!

Bu iğrenç esprimi de yaptığıma göre,

İyi okumalar. 



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kötü adam kazanamaz, bu bir ahlak dersi. 

Öyle ya da böyle ölmeli. 

Bazen hayat, kurgudan daha tuhaftır.





"Yeğenim yaşıyordur." Dedi kafasını iki yana sallayarak. "Siz onu tanımıyorsunuz. O, o, o akılıdır." Dedi, ama gözlerinden yaşların akmasına izin vermişti. "Bir iz verin," dedi kalıplı adam kendisinden çıkmayacak kadar aciz bir sesle. "Yeğenimi kurtarabilecek bir iz." Dedi yalvarır bir şekilde.

Baş komiser başını iki yana sallayarak.

"Şu anlık iz peşindeyiz." Dedi koca adamın anlaması için. "Bir iz yakalarsak, hemen sizi haberdar edeceğiz." Diyerek güvence verdi.


6 Saat sonra



Mehmet bey sabaha karşı hastane odasında uyanmıştı. Yakup babasının başında beklemişti bu zamana kadar.

"Safirim," diye sayıklayarak uyandı.

Yakup babasının sayıklamasıyla donmuştu. Erdem ile ilgili şu an pek kayda değer bir bilgi yoktu. Tek bildiği yurt dışında olabileceğini söylemişlerdi. Ama, Yakup anlamıştı bile. Yeğenini bulmuşlardı, hiç değilse nerede tutulduğunu biliyorlardı. Sadece onların karışıp bu işi mafya çatışmasına getirmek istemedikleri beliydi. Yakup bu düşüncelerinden kendini çıkartarak hemen babasının yanına gitti.

"Baba, nasılısın?" diye sordu eliyle de, yatağın yanındaki hemşire butonuna basmıştı.

Mehmet Bey oğlunu görünce yüzünü buruşturdu. "Bana, safirimi getir, o zaman iyi olacağım!" dedi tehditkâr bir şekilde.

ZEKİ VE MİLYONERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin