(Multimedia-Eleanora Ramos)
1 hafta önce.
Edgar:
-Bu kaçıncı kez çalışım? Lanet olsun evde değil mi bu kadın?! Yoksa benim onu aradığımı duyup kaçtı mı?!..
Luciana Rose (lal kadın):
-"Lanet olsun ne bu sabah sabah delirdiniz mi?! Geliyoruuumm..." deyip yatağımdan kalktım. Bu her kimse onu öldürebilirdim şu an öfkemden. Zaten her gece gördüğüm o lanet rüyalardan dolayı; hep sabaha karşı uyuya biliyordum ve şimdide öyleyken kapımı resmen yıkıyor gibi vuruyorlardı.
Kapıyı açtığımda tüm enerjimi; suratımı daha sert bir hale getirmek için kullanarak baktım. Karşımda hoş ve bir o kadarda tehlikeli gibi gözüken biri duruyordu.
-"Buyurun efendim? Sabahın köründe kapımı neden kıracakmış gibi vurduğunuzun yeterli bir sebebi vardır umarım!?
-"Vaaayyy... Demek Anjelina hanım Eleni çürütmek için şahitlik yapmana karşılık olarak, dilini düzelttirmiş ha? Çok duygulandım! Şimdi içeri geç bakalım, maskeli sürtük!
-"Hiç birşey anlamıyorum! Lütfen medeni konuşun! Anjelina ve Eleanora isminde birilerini tanımıyorum ben! Lütfen defolup gidin evimd-" Bu adamın kim olduğunu bilmiyordum. Beni tanıyor ve her kimse beni geçmişte yaptığım; her gece kabuslar görmeme sebeb olan 'o lanet yanlışım' yüzünden arıyordu. Onu ne olursa olsun göndermem gerekiyordu.
-"P.ha.ha.ha ay sen gerçekten hiç birşey bilmiyormuşsun.... Bana baksana sen! Sen bu yalanlarla; yalnız o sahte avukatları ve Elenin ailesini kandırırs-"
-"Defolun gidin yoksa polis ça-" Lanet olsun onu korkutmam, göndermem gerek. Ama gitmek gibi bir düşüncesi yok sanırım.
-"Demek tanımıyorsun öyle mi?
-"Size tanımadığımı söyledim!"
-"P.ha.ha.ha ay gerçekten sen beni saf mı sandın?! Bana baksana sen! Tanımıyorsun öyle mi?! Peki, o zaman söyler misin; Elen derken onun tam isminin başka bir isim değilde Eleanora olduğunu nereden anladın?!
-"B.ben-" Cevap vermek için hiçbir söz bulamam beni gerçekten fena ele verdi. Sanırım onu başka bir yolla ikna etmem gerek.
-"Geç içeri hadi! Seni buracıkta bile büyük bir zevkle gebertirim ve emin ol kaybeden yalnız sen olursun!
-"Lanet olsun. Tamam geçiyorum. Buyurun, hoşgeldiniz benim evime! Lütfen kendi eviniz gibi rahat edin!"
.........
-"Evin gerçekten güzelmiş... Immm ne oldu yine dilin tutuldu galiba? Daha, az önce papağan gibi ötüyordun.. Şimdi ne değişti peki?! Yoks-"
-"Bakın ben gerçekten üzgünüm ama"
-"Üzgünsün demek... Bak bana! Yüzüme bak! Hayat ne kadar büyük bir boşluk biliyor musun sen?! Hayat bir hiç! Ve sen! Bu hiç içinde var olan başka bir hiçi tamamen hiç ediyorsun! Herşeyin bir sonu var! Kimse sonsuzadek yaşayamıyor! Ama bunu biraz insanca yapsan?! O paralar seni mezardan kurtarır mı sanıyorsun?! Hayır, asla! Bak bana, milyonlarım var! Beni evlatlık eden insandan kalma, kendi kazandıklarım, devletin verdikleri! Ama ne fayda!? Hep, acaba kaç saat ve ya kaç dakika kaldı ömrümün sonuna diye geçiyor günlerim! Bir kızım var; benden habersiz! Onun yanında olabilmek için tüm servetimi verirdim ama ne fayda! Tanrı insanı cezalandırdı mı, ölüm vaktin geldi mi artık seni hiçbir servet kurtaramıyor! Şimdi daha iyi anlıyorum bu hayatı! O kadar pişmanlık duyduğu şeyler oluyorki insanın; öleceğini bildiğinde! Ama sen! Sen o kızı hiçbir işe yaramayan servet uğruna her gün öldürüyorsun! Ya şimdi geberirsen? Cevap versene ne olucak bir tahminin var mı acaba?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk ve nefret (Düzenleniyor)
ActionYanlış yer, yanlış zaman! İşlemediği bir suçtan dolayı 20 yıl hapis cezası! Yalnızlık! Kendi ailesi bile suçsuz olduğuna inanmayıp redd etmişti onu! İhanet! Hayatı boyunca sevdiği tek erkek ablasıyla çıkmaya başladı! Ağır geçen hapis hayatı! İntihar...