5. Bölüm

592 104 34
                                    

(Bölüm şarkısı isteyenler; bölüm şarkısı " enrique igleasias-mentiroso")

-"Cevap versene! Neden susuyorsun?"

-"................."

-"Lanet olsun, susma! Yardım edicek misin bana?!"

Fakat yine Edgar'dan ses çıkmamıştı. Elen kendi hayatını anlatırken; olanları yeniden yaşamış gibi hiss emişti. Kendi acısına daldığı için de; son 7 dakikadır Edgar'ın yağmurdan çıkmışcasına nasıl terlediğinin ve ellerinin nasıl titrediğinin farkına varmamıştı. Şimdi aniden görünce ise; onun anlattıklarının ağırlığından bu hale geldiğini düşündü. Ama; yanılmıştı!

-"Görüyorsun değil mi? Sen sadece dinlerken bu hale geldin! Ama ben tüm bunları teker teker yaşadım! Şimdi benim ne kadar acı çektiyimin farkında mısın?! Uzaktan gülmekle olmuyor değil mi?!" Ama Edgar yine cevap vermemişti. Elen artık tedirgin olmaya başlamıştı. Edgar'ın gittikce artan titremelerini görünce ise; Elen ne kadar yanlış düşündüğünü anladı ve göz yaşları daha fazla dayanamadı.

-"Lanet olsun sen iyi misin?!"

...........

-"Hey cevap versene! Sana diyorum. Lanet olsun, cevap versene?!" Ama Edgar yine cevap vermedi. Aniden oturduğu yerden, yere düşünce ise; artık her şey bitmişti Elen için.

-"H.h.hayır, hayır, hayır! Ölemezsin! Edgar? Lütfen cevap ver, yalvarıyorum, lüt.fen?" Ama Edgar yine cevap vermedi. Hali git gide daha da kötüleşiyordu.

-"Sana yalvarıyorum ölme! ALLAH kahr etsin, ölemezsin, lütfeen.. Eğer ölürsen; seni benim öldürdüğümü düşünücekler. Bir daha o lanet bataklıktan çıkamam ben. Yalvarıyorum kalk, cevap ver! Daha çok gencim, yalvarıyorum bunu bana yapma! Edgar? Tamam yardımını da istemiyorum, suçsuz olduğum halda katlanırım 18 yıl 6 aya. Ama ne olur beni çürütme orada. ALLAH hatrına cevap ver, ne olur ölme! Edgar? Yalvarıyoruum.. lüt.feen..-"

-"İl.a.cı.m, i.la.cı.mı b.ul, m.m.mu.tfakta. s.sa.sa.rı kutu. Ç.ça.buk ol"

-"N.ne? İlaç? Tamam, tamam şimdi! Ne olur ölme, geliyorum, kurtulucaksın Edgar! Lütfen ölme... Elen koşarak mutfağa gitti. Bir kaç çekmeceyi aradıktan sonra nihayet buldu!

***

-"Az önce, sana ne oldu? Neden o hale geldin? Sen hasta mısın? O ilaç ne için?"

-"Çok soru soruyorsun, git yat."

-"Ne yatması? İlaç içsen bile hala iyi gözükmüyorsun. Ben ambulans çağırıyorum. Hastaneye gitmen gerek."

-"İkiletme! Gerek yok dedim, gitsem bile bana yardım edemezler. Uyursam düzelirim!"

-"Ne? Nasıl yani?"

-"Git yat! Bu arada teşekkür ederim; Hayatımı kurtardın, kurtarıcı katil. Bu ilginç"

-"N.ne? -"

-"Git yat!"

-Ama Elen yatamazdı. Edgar söylemese bile onun hastalığını merak ediyordu. İlaç neden çok az etki göstermişti? Çok endişeleniyordu. O yatarken aniden ölmesini istemezdi. Bu yüzden giderken gizlice 1 saat önce ona içirdiği ilacı da kendisiyle götürdü.

***

-"Aman Tanrım! Bu, bu hiv taşıyıcıları için! Lanet olsun! Edgar, Edgar AİDS hastası!" Elen Edgar'a çok garip bir şekilde acımıştı. Bunu öğrenir öğrenmez içinde öyle bir boşluk yaranmıştı ki, bu hiç bir sözle ifade edilemez. Yine koştu, fakat bu defa Edgar'a doğru! Hayatı boyunca hiç bir zaman böylesine acı çekmemişti! Her zaman bir umudu vardı, lakin şimdi o umut ellerinin arasından sakince kayıp gidiyordu. Ağlayarak Edgar'ın odasına koştu ve onu görünce hıçkırıklarını durduramadan inanamıyorcasına konuştu:

-"Edgar ben, ben öğrendim! Ama, ama bu nasıl olur? Sen, sen çalışıyorsun?"

-"Bende yeni öğrendim; 4 gün önce. Malesef 10 yıl geçmeden, bir Aids hastası olmanı bilmen imkansızmış. Bu çok kötü Elen, kabus gibi. Doktor 2ay ömrüm kaldığını söyledi. Bu hakda gerekli kurumlara bildirdim, lakin yeni rehber gelene kadar 1 hafta boyunca çıkmamam için emir geldi. Bu yüzden daha 1hafta boyunca çalışmak zorundayım. Ama merak etme hastalığımın kimseye ve sana bulaşması imkansız. Çünkü; bulaşması yalnız cinsel ilişki ve kan'la temas olunca olur. Bu yüzden, ağlamayı kes şimdi! Edgar buz gibi konuşmaya çalışsa da; gözünden sakince akan o iki damla yaş onun ne kadar acı çektiğini haykırıyordu. Elen'in aslında bunun için ağlamadığını iyi biliyordu Edgar.

-"Hayır, hayır sen ölemezsin. ALLAH'ım bu nasıl bir kader? Onu öldürme ne olur-"

-"Pha ha ha.. Lanet olsun, ne o? Bana aşık mı oldun yoksa? Ölemezsin falan .... Ha ha ha-" Elen yine ağlayınca, gülüşü o an soldu; artık o da sessizce ağlıyordu. O gülüşlerde; sadece acısını gizletmek için kullandığı maskenin bir hissesi değil miydi zaten?

-"Yok, onun için değil. Biliyor musun Edgar? Benim ailem beni hiç sevmedi. Ardından sevgilim, arkadaşlarım... Ama ben, hep bir gün severler diye bir umutla yaşadım. Ben farklıydım evet. İnsanlarla iletişim kuramıyordum, hep arkadaşlarım yakınlarım sırtımdan bıçaklardı beni, ama yine umudumu kayb etmezdim. Affederdim onları. Sonra kollarımda biri can verdi, bu defasında hatta beni hiç tanımayan lal bile; beni sırtımdan bıçakladı. İşlemediğim suçtan dolayı 20 yıl hapis yedim, yine umudumu kayb etmedim. Sonra Ava, o bana ailem oldu! Beni hiç tanımadığı halde. Bu defa artık yalnız o vardı ve bu defa artık o umudu; ikimiz için besliyordum. Sonra sen geldin benim, bizim; umudumuz oldun! Yalnızca senin sayende kurtula bilirdik, yalnızca senin sayende intikamımızı ala bilirdik. Ama sen de gidiyorsun. Bir avuç su gibi; avuçlarımdan kayıyorsun. Şimdi, artık benim hiç bir umudum kalmadı! O kadının yüzüne nasıl bakarım onunda tek umudu benken nasıl yıkarım onu?"

-"Ele-"

-" Sana yalvarıyorum Edgar beni öldür! Kaçmaya çalıştı, vurdum dersin. ALLAH rızası için beni öldür de kurtulayım. Yalvarıyorum sana."

-"Sen iyi birisin Elen! Ben asla iyi birini öldürmem! Şimdi; senden bir ricada bulunacağım. Lütfen beni iyi dinle; '........................' "

-"Tamam, ........ dair söz veriyorum Edgar!"

-"Katil ablan Eleanora, seni bu tuzağa düşüren o!"

***

-"Eleanora, bay Edgar seninle geçirdiği o günden bu yana; artık 3 gündür ki hiç bir yerde yok. Acaba sen nerede olduğunu biliyor musun?"

Eveet güzel okuyucularım, artık asıl hikaye 7. bölümden itibaren giriş yapıcak. Okuyan gözleriniz var olsun! (ړײ)

Aşk ve nefret (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin