sessizliğin uçurumu

2. Bölüm

Gördükleri karşısında dili tutulmuştu adeta. Şaşkınlık, sinir ve öfkeyle kuşanmıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu. Yurt dışında Sandığı babasının karşısında bir kadınla el ele görmenin verdiği şok ile dizlerinin üzerine çöktü.

-bunu neden bize yaptın.

Ağlamaya başlamıştı alya kanser olan annesine ne diyeceğini düşünmeye başlamıştı bile. Elleri titriyordu ve gözlerindeki akan yaşlarla alnından akan ter birbirine karışmıştı. Evden sinirli bir şekilde çıkmış ve bi anlık bile olsa nefret ettiği annesini düşündü ve acimaya başlamıştı. Arkadaşlarının teselli seslerini duyuyordu ama algılayamıyordu.

Ayağa kalkmayı denedi. Ayakları tutmuyordu. Bir anda kendisini yerde buldu. Son gördüğü şeyin başından akan kanlar olduğuydu. Gözlerini bir ara açtığında kucağında olduğu kisiyi tanımaya çalıştı. Esmerdi genç telaşlı bir yüzü vardı. Aşık mı oluyordu gördükleri ruyamıydı ayırt edemiyordu. Gözlerini tekrar kapadı.

-alya iyimisin.....

Sesleri duyunca gözlerini açtı.

-annem nerede.

Arkadaşı cevap vermek yerine hemşirelere seslenmeye başladı.

-Alya uyandı. Çabuk gelin alya uyandı.

mutluydu arkadaşı alya'yı kaybetmek istemiyordu ve alya da bunun farkındaydı.

-sakin ol hira ben iyiyim. Telaşlanma....

Doktor ve hemşireler gelmişti. Hepsi işinin gereği hira'nın tabiriyle doktorca birseyler mırıldanıyorlardı.

Doktor: kendini nasıl hissediyorsun. Diye sordu. Alya baş ağrıları eşliğinde

-iyiyim doktor. Beni burda tutmanıza gerek yok annemi görmem gerek. Dedi annesinin de aynı hastahanede kaldığından habersiz bi şekilde.

Doktor: parmaklarını oynatmanı istiyorum ve hangi ayda olduğumuzu söylemelisin. Diyerek elindeki kâğıtlara dönmüştü bir taraftanda alya'nın allerine bakıyordu.

-Şubat.

Tek kelime yeterliydi alya için aklı hâlâ annesindeydi ve sevmemekte haklı olduğu babasında. Babası böyle birseyi nasıl yapabilmisti anlam veremiyor du.

-hira ne oldu, başımı nereye vurdum, kim getirdi beni hastaneye.

Aslında kimin getirdiğini hayal edebiliyordu ama rüya mı gercek mi olduğu konusunda emin olmak istiyordu.

-alya seni genç bir beyfendi getirdi. Dedi Gülümseyen tavırlar la.

-sen bayıldığında çok Telaşlandı.

Alya da gülümsemişti. bir daha görmeyeceğini de biliyordu.

-doktor ben daha ne kadar duracağım burda, iyiyim gitmem lazım.

Doktor: çıkış işlemlerini aşağıda bir arkadaşınız yapıyormuş. 1 saate kalmaz çıkarsınız.

Hiranın suratı düşmüştü. Çünkü hastanede sadece kendisi vardı. Tam alyaya annesininde hastanede olduğunu söyleyecekti ki genç girdi içeriye.

-merhaba alya iyimisin.

Alya genci tanımıştı. Istemsiz bir şekilde yüzünde bir gülümseme belirdi.

- teşekkür ederim iyiyim. Siz mi beni buraya getirdiniz. Kimsiniz sizi tanıdığımı sanmıyorum.

- benim adım kerem. Sürekli olarak geldiğiniz cafe de çalışıyorum. Sizin o halinizi görünce dayanamadım.

Alya zeki bir kızdı baygın olduğu zaman keremin yüzündeki o telaş ve korku onu onemsediginin göstergesiydi. Ama bunların hiçbir önemi yoktu çünkü babasının yaptığı ahlaksız tavır oldukça zoruna gitmişti. Annesi ne haldeydi, acaba hastahanede olduğundan haberi varmıydı. Alya bu düşünceler içindeyken hira onun eşyalarını topluyordu. 1 saat dolmuştu ve artık çıkma vakitleri gelmişti.

-alya sana söylemem gereken çok önemli birsey daha var.

Alya hira'nın felaket tellalı olabileceğini düşündü. Tekrardan büyük bir faciayı kaldiramayacaktı.

-ne oldu hira. Lanet olsun gene ne oldu.

- sen buraya geldiğinde annende evde rahatsızlık geçirmiş. Sen yaklaşık 2 gündür hastahanedesin ve annende senin durumunu öğrenince daha çok rahatsızlandı. Hastaneye kaldırıldı. Annen ve baban burdalar.

Alya duyduklarının şaka olabileceğini diledi. Annesinin rahatsizligina mi üzülsün yoksa babasının burada olmasına mı kızsın bilemedi.

kapıdan hızla çıkmaya çalıştı başı dönüyor du. Bir adama çarpıp yere düştü. Arkasına baktığında çarptığı kişinin babası olduğunu görünce yerden fırlayarak babasına vurmaya başladı. Bağırarak

-sen annemi nasıl aldatırsın. Ne yaptık sana, nefret ediyorum senden yüzünü dahi görmek istemiyorum. Diyordu

o sırada hira ağzını kapatmaya çalışıyordu alyanın. Yan odada annesinin olduğunu bilmeyerek hira tüm gördüklerini babasının yüzüne vuruyordu. takrar vurmaya başlamıştı babasına Etrafında doktorların hemen yan odadaki hastaya koşturmasına aldırmayarak. Doktorlar kanser olan kadının kalp krizi geçirdiği tespitini yaparak hemen müdahale ediyorlardı.