Mi Joung'un çat kapı geldiği ilk iş günümden sonra her şey yerli yerine oturmuştu ve abartılacak konuların hepsi ortadan kalkmıştı. Artık o kadar yoğun bir tempoda yaşıyorduk ki , bazen bayan olduğumu çocuklardan saklamam gerektiğini bile unuttuğum anlar oluyordu.
O gün Mi Joung ile gelen adamlar bana uymam gereken bir program hazırlandığını söylediler. Aynı çocukların eğitimi gibi artık bende eğitim alacaktım. Bu yüzden hep birlikte şirkete geçtik. Çocuklar bir hayli şaşırmış gözüküyorlardı. Yeni CEO'nun bayan olduğundan haberleri yoktu ve böyle çat kapı yurtlarına dalacaklarını hiç tahmin etmemişlerdi. Hatta bunun üstüne üstlük birde o bayan CEO ile ben çok samimi bir biçimde başbaşa odada uzun bir süre kalmıştık. Muhtemelen erkekliğin dibine indiğimi düşünüyorlardı. Hatta CEO ile olan ilişkim sayesinde bu işi aldığımı düşünüyor olma ihtimalleride vardı.
Şirkete vardığımızda çocuklar kendi odalarına gönderildi ancak ben o üç adamdan ikisini takip edip farklı bir odaya yönlendirildim. Ve o günden beri bende çocuklar gibi eğitim alıyorum.
İlk gün bana yeni bir telefon ve laptop verdiler. Bu yeni teknolojik aletlerim yeni işimde benim bir numaralı arkadaşım olacaklardı.
Adının Jae Rim olduğunu öğrendiğim erkek eğitmenim beni menejerlik görevlerim, acil durumda yapmam gerekenler, korumam gereken idolün fanlardan korunması, fanlara karşı davranış şekillerim vb gibi durumlarda eğitmeye başladı. Ve adının So Eun olduğunu öğrendiğim bayan eğitmenim ise bana yurt hayatı, idollerin hayatı, uyulması gereken kurallar, yasaklar gibi konularda eğitim vermeye başladı. Kısacası orada bulunma nedenim olan kişiyi bulabilmek için hiç boş zamanım kalmamıştı. Çocuklarda bayağı sıkı eğitim alıyorlardı. Dans, müzik, edebiyat, sanat, tarih, sağlık ve daha bir çok ders...
Onlarla yaşamaya başlayalı bir hafta olmuştu. Henüz çok sıkı fıkı olmasakta birbirimizle bir hayli yakınlaşmıştık. Elimde bir ton kitapla kendimi çocukların dans odasına attığımda içeride sadece Ravi vardı. O da kendini yere atmış, nefese nefese kalmış bir haldeydi. İçeriye girdiğimde ona hiçbir şey demeden arka taraftaki koltuklara yöneldim. Bir hayli geniş olan bu odanın iki duvarı da boylu boyunca aynalarla kaplıydı. Giriş kısmının yanı sıra odanın içersinde iki kapı daha vardı ve bunların nereye açıldığını merak ediyordum. Bu bir hafta içinde defalarca buraya gelmeme rağmen hiç bir zaman gönlümün istediği gibi etrafı gelememiştim. Eğitmenlerim Jae Rim ve So Eun benim "çok fazla" yetersiz olduğumu düşündükleri için Jae Rim'in tabiri ile "yeniden yapılandırılıyordum". Rahatça gezemememin bir diğer nedeni üyelerin hep burada olmasıydı. Hala onlarla yaşamaya alışamamıştım. Onlar gözlerini bana diktiğinde ben yakalanma korkusu ile kaçıyordum. Etrafta Ravi dışında kimseyi göremediğim için içimde odaları gönül rahatlığıyla gezmek istiyordum ancak istemdışı olarak gözüm hala yerde yatan, derin derin nefes alıp veren ve içeriye girdiğim zaman kim olduğumu merak edip dönüp bakmaya bile zahmet etmeyen Ravi'deydi.
Sonunda dayanamayıp kenardaki makineden bir bardak su aldım ve yanına gittim. Tepesinde ayakta durdum. Ama gene gözlerini açmadı, bana bakmadı bile. Endişelenmeye başlamıştım. Hemen dizlerimin üstüne çöküp omzunu sarmaya başladım.
"Ravi?? Ravi iyi misin?"
Bir anda hızla gözünü açıp olduğu yerden doğruldu. Öyle hızlı kalkmıştı ki korkuyla geri sıçradım bu yüzden elimdeki bardakta olan suyun bir kısmı üstüme döküldü.
"Uyumuyordum. Dinleniyordum." dedi tedirgin bir şekilde. Oldukça yorulmuş olmalıydı. Yakında comeback'leri olduğu için daha tempolu çalıştıklarını duymuştum. Ama izlediğim videolarda hep gülen yüzlerini gördüğüm için, arkaplanda onların bu kadar çok yorgun olduklarından haberim bile yoktu. Öğreniyordum... Alışıyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who? of VIXX
Fanfiction"Ben mi? VIXX'in menejeri olmak mı? Erkek kılığına girmek mi?"diye bağırdım heyecan ve şaşkınlıkla. "Hadi ama bu kadar şaşırmana gerek yok."diye güldü Mi Joung. "Zaten şu anda da yeterince erkeksisin. Sadece bir kaç deği...