Who? of VIXX

Ben... erkeğim...

Yoo Jung'un gözünden:

Yönetmenin yanından ayrıldığımda bir kaç adım ilerimde VIXX üyelerinin beni beklediğini gördüm. Sonunda hepsi bir araya gelmeyi başarmışlardı. Soru yağmuruna tutulmaktan korktuğum için yanlarına gitmek istemiyordum. Bu yüzden onları uzaktan izlemeye başladım. Leo ve Ravi, Hyuk'u bebek gibi seviyor ve onu sinirlendiriyorlardı. İstemdışı gülümsemeye başladım. Hyuk'un hayattan bezmiş 'bedenimle oynayabilirsiniz, ruhumla asla' bakışını incelerken gözüm onların hemen yanındaki N'e takıldı. Kararımın----

"Ne oldu? Yönetmenle ne konuştunuz?" diye sordu Leo birden sakin ses tonuyla dibimde belirerek. #ses tonu normal ama bakışlarında gördüğümüz merak ve endişe dimi Yoo Jung'cuğum? # Ne zaman beni farketmişlerdi ve ne zaman yanıma gelmişlerdi bilmiyordum ama bir anda tüm VIXX üyeleri etrafıma toplanmışlardı.

"Önemli bir şey değildi." dedim sakin tutmaya çalıştığım ses tonumla. "Sadece program hakkında daha detaylı bilgi verdi." #bayağı bir çarpıcı bilgiler verdi... Duyarsanız her kelimede şok üstüne şok yaşarsınız o yüzden susuyoruz ;) #

"Nasıl yani?" diye sordu hemen N. "Sen zaten programı detaylıca inceleyip bizi buraya getirmemiş miydin?" #şimdi N'cim senin yaşattığın şoktan dolayı pek inceleme yapamadık. Sadece ana karakterlere odaklandık. O konuda da çuvalladık ama neyse yani kontrol altında herşey:) #

"E-Evet..." diye kekeledim yalanımın fark edilmemesini ümit ederek. "Ama bir kaç değişiklik olmuş. Onlar hakkında bilgi verdi."

"Ne olmuş?" diye sordu Ken. "Bize anlatmayacak mısın?" #hemde sana anlatacak öyle mi? Hiç sanmıyorum-_- senin için bu durumu 'iki tarafıda boklu değnek' lafı tam olarak açıklıyor Ken'ciğim. N'i de seçsek kızacaksın, Seung Hoon'u da seçsek kızacaksın. =.=' #

"Öğreneceksiniz." dedim olabildiğince çok gülmek için kendimi zorlayarak. " Hadi artık eşyalarınızı alın, gidiyoruz." #cidden söylemeyecek misin onlara ?? Seçtiğin kişin---# kapa çeneni! #aman be... -_- #

Ben son sözümü söyleyip yürümeye başladıktan sonra hepsi beni takip etmeye başladı. Ama aynı zamanda Ken onunla konuşmam için çaktırmadan elimi tutmaya, Leo gözlerini bana dikerek onunla konuşmam için bana sinyal vermeye çalışsa da onları dinlemedim ve yüzüme yerlestirdiğim sabit gülümsememle Hong Bin ve Hyuk'un koluna girerek yürümeye devam ettim. #sağıda soluda sağlama aldın kanka helal olsun :) #

Bir süre ikisinin kolunda yürüdükten sonra, bizi böyle gören insanların bunu hoş karşılamayacağını düşünüp ikisinin kolundan da çıktım. Huzursuz günler bizi bekliyordu. #gerçekten rahat evimizi özledim ben:( #

"Bana bugün gerçekten acımasız davrandığının farkındasın, değil mi?" diye sordu Hyuk somurtarak. "Bu kendini koluma girip gülümseyerek affettirebileceğin bir olaydan çok daha fazlasıydı." gülümsememi engellemek için dudaklarımı birbirine bastırıp ona en acıklı ifademle baktım. #oy kuzum valla sorry ya :( ama sayende iyi güldük x) #

"Ne yaptı ki?" diye sordu Hong Bin merakla.

"Uzun ve çarpıcı boyumu kıskandığı için N hyung'la birlikte bana işkence ettiler. İnanabiliyor musun? Sırf bana işkence edebilmek için N hyung'la bir kaç dakika bile olsa müthiş bir takım oldular." Hyuk sanırım yaşadığı saldırıyı hala kabullenememişti. Bu yüzden bir yandan anlatıyor bir yandan da başını sağa sola sallayarak durumu ne kadar yadırgadığını belirtiyordu. #bende hala inanamıyorum Hyuk'cum. Bu ikisine güven olmuyor valla :S bir öyleler, bir böyle o.o #

Hong Bin, Hyuk'un ihanete uğramış surat ifadesiyle anlattığı her şeye kahkaha atarken birden bana döndü. "Hyung..." diye başladı cümlesine. #ya kuzum yaaa hyung diyen ağzını yirim seninnn :* # "O kadar uzun süre durmadan kavga ettikten sonra, N hyung ile anlaşabilmek nasıl bir duygu? Böyle bir anı kaçırdığıma inanamıyorum." diye sordu yüzünde kocaman bir gülümsemeyle.