Who? of VIXX

Cezalı Oyun

Öncelikle VIXX ve GOT7 birleşimini bu videoyla kutlayalım :) Yapan çok komik yapmış videoyu :) Benim favorim 2.38 - 3.19 arası :D

ve sonra... özür dileyerek... geç kalmış bölümlerimi ekliyorum.Ayrıca geçte olsa "Hayırlı bayramlar!!!" diliyorum :)

---------------------------------------------

GOT7'un menejeri Seung Hoon'un gözünden:

Tuvaletten çıktığımda Jin'in yerde iki büklüm oturduğunu gördüm. Bu aptal kız gerçekten ne yapmaya çalışıyordu böyle? Değişken tavırları, kendini erkek olduğuna ikna ettirmek için fazla abartılı değil miydi? Ona onu gördüğümü söylediğim halde hala bana komik bahaneler üretmesi ne kadar zor durumda olduğunu gösteriyordu. Ama genede ona birlikte gitmeyi teklif etmişken hazırlanmak yerine oturması çok garipti.

Açıkçası, yönetmenimizle çok daha önceden tanıştığım için önce benim yanıma gelmiş ve bana kiminle kalmak istediğimi sormuştu. Ben ise VIXX'in menejeriyle henüz tanışamadığımı bu yüzden emin olmadığımı söylemiştim. Bunun üzerine bizi tanıştırmak için yardımcısı Sena'ya Jin'i getirmesini söylemişti. Herşey iyi güzel iken, bir kaç dakika sonra Sena ile gelen kişinin Hyun Jin olduğunu öğrendiğim zaman ... beynimden vurulmuşa döndüm. Dış görünüşü cinsiyetini iyi sakladığı ve hem kıza hem erkeğe benzediği için ilk bakışta insanların kafasını karıştırdığı doğruydu. Ama gene de ben, gülümsediğinde içinde sakladığı gerçek kişiyi görebiliyorum.

Çok fazla zamanım olmadığı için ve onun gerçek amacını öğrenebilmek için Jin'i denemeye karar verdim. Ve yönetmenimize kiminle kaldığımın önemli olmadığını söyleyip o gelmeden orayı terk ettim. Biraz uzaktan konuşmalarını duymam imkansızdı. Ama genede onları izleyip yüzünden gerçek amacını anlamaya çalıştım.

Eğer N'i seçseydi, onun saseng olduğuna ve aptal hayalleri için böylesine saçma bir plan uyguladığına emin olup onu gruba hatta şirkete ispiyonlayabilirdim.

Ama o ... beni seçti. Gerçek bir menejer olmaya çabaladı. Ve beni ikna etmek için şansını sonuna kadar kullandı.

Hala nasıl olupta bu duruma düştüğü hakkında hiçbir bilgim olmasa da, sapıtmadan elinden geldiğince normal davranmaya çalışması beni şaşırtmaya yetmişti.

Ayrıca, profesyonel çalışıyordu. Kimliği, pasaportu, herşeyi olması gerektiği gibiydi. Hatta patronu... Odamıza gelen şirketin CEO'sunun bile bu durumdan haberdar olduğu o kadar belliydi ki. Karşımda mükemmel sahnelerini oynadıklarını sansalar bile ben gerçeği görebiliyordum.

Sadece Ken... Sanırım Ken gerçeği biliyordu. Onunla oynadığım için bana laf atması, bakışları hatta onu odadan sürükleyerek çıkarması... Aptal çocuk! Nasıl yakalanmayacaklarını düşünebilmişlerdi ki?

"Ahhhhh" diye bir ses duyduğumda düşüncelerimden ayrıldım ve Jin'e döndüm. Ona bir kaç adım daha yaklaştığım da aslında yerde oturmadığını ama kıvrandığını fark ettim. Elleriyle başına bastırmış öylece duruyordu.

"Jin?" diye seslendim. Ama hiçbir şekilde cevap vermiyordu. Nedense içimi bir korku kaplamıştı. Gene uçaktaki gibi olmasından korktum. Uçakta o... Sanki o değildi. Sadece ona VIXX'in menejeri olduğunu duyduğumu söylemek için yanına gittiğimde, ağlıyor ve sürekli mırıldanıyordu. Omzuna dokunup uyanması için sarstığımda elimi yakalayıp onunla kalmam için bana yalvarmıştı. Eğer gidersem, ona çok güzel gelen nehire gideceğini bu yüzden gitmememi söyleyip ağlamaya devam etmişti. Bana dokunduğunda ateşi olduğunu fark etmiştim. Bu yüzden yanında kaldım. Ama o aptal(!) uyandığında hiçbir şey hatırlamayıp beni suçlamıştı. Aynısı villanın önünde yarı baygın gezdiğinde de olmuştu.