8. Benden Hoşlanıyor Musun?

337 46 40
                                    

''...pardon?''

''Efendim, bu şaka hiç komik değil.'' Yibo, kararlı ve aynı zamanda hoşnutsuz bir sesle araya girdi.

''Ah ama bu bir şaka değil. Yüzünüzdeki ifadeler, bana ikinizin de bu konuda bir şey bilmediğinizi söylüyor.'' Yu Feng cevabı anında yapıştırmıştı.

Zhan'ın Yibo'nun kolundaki tutuşu gevşedi, elleri tıpkı bir sert kayaymış gibi aşağı düştü.

Midesi dönüyormuş gibi hissetti ve mide bulandırıcı bir his tekrar ortaya çıktı. 

Sanki yumruklanmış gibi hissetmişti ve ilk tepkisi güvensizlikti.

'Neden?' sorusu aklına gelen ilk soruydu.

Babası şirketi neden satıyordu?

Madem şirketi satacaktı, neden Yibo ve kendisini toplantıya katılmaları için Seul'e göndermişti?

Neden bu konuda hiçbir şey söylememişti?

Ve neden şirketi bu adama satıyordu?

Tüm bu sorular başını ağrıtarak aklında dönüp duruyordu.

''Ben... sana inanmıyorum.'' Boğazındaki yumruyla birlikte söylemeyi başarmıştı. ''Neden aniden şirketi satsın ki? Özellikle de sana?''

''Tabii ki neden olduğunu biliyorum.'' Yu Feng ona ince bir gülümsemeyle baktı. ''Fakat bunu söylemek bana düşmez.''

Yibo'nun sabrı tükenmişti. Fiziksel olarak adama saldırmaya hazır bir adım atarken eli yumruk haline geldi. Neyse ki Zhan önlemek için oradaydı. 

Zhan kolunu tekrar tutarken fısıldadı. ''Yapma...''

Normalde Yibo kızgın olduğunda birine çabucak saldıran biri değildi ama şimdi planı bozulmuştu ve bu adama katlanamadığı gerçeği yüzünden kendini kontrol edebilmesinin hiçbir yolu yoktu.  

Yu Feng eğlenceyle izliyordu. ''Pekala, beni bekleyen başka insanlar da var.'' Ceketinin cebinden bir şey çıkardı ve Zhan'a uzattı. ''Bu benim iş kartım. Yeni bir işe ihtiyacın olduğunda aramakta özgürsün. Sana şirketimdeki en iyi pozisyonu veririm.'' Bir kez daha Zhan'a göz kırptı. Cevap olarak ise tiksinti dolu bir bakış almıştı.

Sonrasında Yibo'ya doğru bir adım attı ve ellerini omzuna yerleştirdi. Biraz daha eğilerek dudaklarını diğerinin kulağına yaklaştırdı. 

''Sana gelince...'' Fısıldadı. ''Şirkete girmek için özgeçmişin hakkında yalan söylemek, insanlardan para çalmak, düzgün bir insan gibi davranmak... Oysa, aslında bir dolandırıcıdan başka bir şey değilsin. Bay Wang, gerçeği öğrenmelerinden korkmuyor musun?''

Siktir... Nereden biliyordu?

Yibo kılını bile kıpırdatamadı. Sırtında sert bir vuruş hissetti. Sonrasında Yu Feng, uzaklaşarak insanların arasında kayboldu. 

Zhan'ın bazı şeylerin garip olduğunu hissetmesini istemiyordu bu yüzden sakin kalmaya çalıştı fakat içinden kendine küfürler ediyordu. 

O biliyorsa... başka kim biliyordu?

Zhan düşüncelerini böldü. ''Ne dedi?''

''Ha?'' Yibo kafasını çevirip şaşkın şaşkın diğerine baktı. ''Ah, önemli bir şey değil.''

------------------------------------------------------------

Yibo ve Zhan, şirket yüksek ihtimalle satılacak olduğundan ve burada kalmaları için artık herhangi bir sebep bulunmadığından toplantıdan erken ayrılmaya karar vermişlerdi. 

I Dare You || YiZhan (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin