0.2

203 9 1
                                    

HERGÜN YENİ BÖLÜM ATMAYA KARAR VERDİM. ASLINDA AKŞAM OLMASINI BEKLEYEBILIRDIM. AMA HEYECANDAN YAZMAK ISTEDIM.

Melike ve Ateşle sınıflarım farklı olduğu için herkes kendi sınıfına geçmişti. Ben ise tek kaldığım için ve sessiz birisi olduğum için orta sıralardan birinde oturmaya karar verdim. Dönemin ilk dersi matematikti ve en sevdiğim dersti. Dersin başlamısının üstünden 10 dk geçmişti ki sınıfın kapısı çalınmış ve ardından açılmıştı. Kim olduğuna baktığımda nöbetçi öğrenci olduğunu yaka kartından anlamıştım. Sınıfa göz gezdirip hocaya dönüp konuşmaya başladı.

" Hocam dersinizi böldüm kusura bakmayın. Okulumuza bu sene 7 tane yeni öğrenci geldi. Bunlardan ikisi 12.sınıf, üçü 10.sınıf ve diğer ikisi ise 9.sınıf. Sınıfları gezmemdeki neden onlara rehberlik yapmak isteyen arkadas var mı diye sormak. İsteyen varsa bana söyleyebilir mi? Ona göre bilgilerini alacağım."

10.sınıftayken bende 9.sınıflara rehberlik etmiştim ama bunun çok sıkıcı olduğunu farkedip bırakmıştım.
Beynimin içinde savas vererek bu görevi üstlenip üstlenmemek konusunda tereddütte kaldım ve üstlenmemeye karar verdim. Kız sınıftan iyi dersler diyip çıktiktan sonra hoca dersi anlatmaya devam etmişti. Dersin bitmesine son 5 dk kala hoca masasında otururken bir soruda takıldığımiçin soru sormuştum. Hoca anlattıktan sonra sırama kitabımı bırakıp Ateşin sınıfına gittim.

" O benim şekerparem gelmişşş."

" Ateş ne diye bağırıyorsun sınıfın ortasında şekerpare diye!"

" Bişi olmaz şekerparem. Hadi gel Melikeye gidelim. Bende seni bekliyordum." sıradından kalkıp yanima geldi ve kolunu omzuma atıp yürümeye başladık. Melikenin sınıfa gittiğimiz zaman sınıfın içinde bi yığılma olduğunu farketmiştik.
Melikeye soran gözlerle baktığımda gözlerini devirmiş ve beni kolumdan tutup dışarı çıkartmıştı.

" Noluyo kızım o kalabalık ne öyle?"
Ateş resmen lafı ağzımdan almıştı.

" İşte şu diyorduk ya okula yeni öğrenci gelmis diye. Bunlardan birisi bizim sınıfa geldi. Bizim kızların dibi düştüğü için o yığılma."

" Adı neymiş peki çocuğun?" bunu cidden sorduğuma ben bile inanamamıştım. Genelde erkek meraklısı değilimdir çünkü.

Ateş elini alnıma koymuş ve ateşim olup olmadığını anlamaya çalışmıştı.

" Ateşin filanda yok şekerparem. Sen merak etmezdin. Hayırdır ismini sorar oldun?"

" Ya öyle değil. Dersteyken nöbetçi öğrencigelip rehberlik yapmak isteyen var mı diye sormuştu. O yüzden sormak istedim. E kızım söylesene neymiş bu çocuğun adı?"

" Adı Efe. Karizma bir çocuk ama çok sessiz. Derste kendini sadece ismini söyleyerek tanıttı. Resmen kapalı kutu çıktı çocuk. 2 tane kişi gelicekti diğeri yarın gelicekmis okula. Allahımlütfen bizim sınıfa gelmesin bi kız çığlığı daha çekemeyeceğim." diyip ellerine yüzune götürüp amin demişti. Deliydi bu kız.

Ateş, Melikeyide sol tarafına alıp kolunu omzuna attıktan sonra bizi kantine yönlendirmeye başladı. Şimdi sıra geldi Ateşten çikolatalı süt dilenmeye.

Başımı sol üst tarafa doğru çevirip Ateşin yüzüne baktım. Anlamıştı belli ki çünkü sırıtıp kafa salladı. İkimizinde omzundan kolunu çekip sıraya geçti ve elinde 3 tane çikolatalı sutle geri döndü. Sonra kollarını tekrar omzumuza atıp yürümeye başladı. Bu sefer bizi yönlendirdiği yer bahcedeki kamelyalardı. Kollarını cekip hemen en güzel yere kuruldu paşa. Hayvan işte.

" E kızlar merak ettiniz mi bu yeni gelen Efe'yi?" bir yandanda sütünü içmeye başlamıştı.

" Aslında bakarsanızben sınıfta gördüğüm zaman çok yakışıklı olduğunu fark ettim." Ateş ve ben Melikeye soran gözlerlerle bakmıştık.

" Hayırdır lan Efeden mi hoşlanmaya başladın sen?" bi yandanda gülüyordu.

" Yuh aq bide istersen davetiyeni ne renk isterdin diye sorsaydin." lafa bende atladım hemen.

" Ay çen bozuldun mu bizee." Melike suratıma öyle bir baktıki kaçmalı mıyım diye sorgulamaya başladım.

"  Ben asıl Efeyi değilde diğer çocuğu merak ediyorum. Acaba hangi sınıfta olucak?"

Biz yeni gelenlerden konuşurken zil çaldı ve herkes sınıflarına dağıldı. Son derse girmiştik ve bugün kendimi halsiz hissettiğimiçin son ders olmasına şükretmiştim.

Bitiş zilinin çalmasına 5 dk kala hica iyi günler diyip çıkmıştı. Bende çantamı toplayıp Ateşin sınıfa gittim, Ateşte beni bekliyordu kapının önünde. Kolunu omzuma atıp Melike'nin sınıfına ilerlemeye başladık. Ateşin kolunu omzumdan indirip Melikeye bakmaya sınıfa gireceğim zaman birisine çarptım. Kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım. O da bana kaşlarını kaldırmış bakıyordu.

" Ço-çok pa-pardon b-bilerek olmadı." bu çocuk neden kekelemeye başlamıştı. Bende başımı sallayıp Melikenin yanına ilerledim. Melikeyse bana sırıtarak bakıyordu. Acaba o cocuk Efe miydi?

" O çocuk kim ya? Özür dilerken kekeliyordu."

" O Kaan. Efe sandıysan o hocayla aynı anda çıktı."

" Efe ne alaka be." diyip çirkefleşmiştim.

Melike koluma girip gülümseyerek beni sınıftan çıkartmıştı. Ateş bize yaklaşıp kollarını omurlarımıza koyup yürümeye başladı. Okula en uzak ev Ateş'in olduğu için ya annesi yada babası bırakıyordu okula.  Okul çıkışındaysa bizi eve Ateş bırakıyordu. Önce Melikeyi bıraktık eve. Sonra benim evime gelince Ateşe sarılıp teşekkür ettim ve apartmana girdim. Apartman her zamanki gibi sessizdi. Bu sessizlikte bişeyler yazmak isterdim ama kendimi çok halsiz hissediyordum.

Eve girip kendime yemek için kepekli ekmeğin üzerine fıstık ezmesi ve muz koyip yedim. Sonrasında biraz çizgi film izleyip duşa girdim. Duştan çıktığım zaman saat 9'a geliyordu. Bugün erken yatmamın bana iyi geleceğini düşünüp kendimi yatağıma bıraktım ve uykuya teslim ettim kendimi..

DÜN GECE YAZDIĞIMA GÖRE DAHA UZUN BI BÖLÜM OLDU. UMARIM BEGENİRSİNİZ...

MotorcuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin