Asena'dan;
Yardım savaşından geleli tam 1 gün olmuştu. Ve birazdan yeni tim'im için yola çıkacaktım.
Hemen eşyalarımı bir valiz'e koydum. Üstümüde giyindim. Çizgili bir bol crop, siyah pantolon ve beyaz ayakkabı'mı giyindim. Saçımı da at kuyruğu yapıp zincirli kolyemi taktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Artık hazırdım...
---
Açelya'dan;
Birazdan yeni komutan burada olurdu ve biz onu içtima alanında bekliyorduk.
Asena'dan;
Arabayla askeriyeye girdim. Komutanın odasına girerek kapıyı tıkladım. 'Gir' komutuyla odaya girdim.
"Yüzbaşı Asena Yıldız, Ağrı. Emret komutanım!" dedim.
"Hoşgeldin asker, otur." dedi komutan.
Biraz konuştuktan sonra;
"10dk sonra içtima alanında ol" dedi .
" Emredersiniz komutanım " diyip odadan çıktım. Askerlerden birini durdurup odamı sordum. Odama gidip üniformamı giyip içtima alanına gittim. Tim sıraya girmiş, albayda birşey söylüyordu ,büyük bir ihtimalle benim hakkımda konuşuyordu.Koşarak yanlarına gittim.Hemen hazırola geçip tekmil verdim.
"Yüzbaşı Asena Yıldız. Ağrı. Emret Albayım.!"
"Hoşgeldin asker, sen Bozkurt timiyle tanış. Haa bu arada sen bunların eğitimiyle ilgilen." dedi albay.
"Emredersiniz Albayım!" dedim bende. Albay gittikten sonra hepsiyle tanıştım;
"Teğmen Açelya Yıldırım, Ordu"
"Asteğmen Berkan Kaya, Kastamonu"
"Üsteğmen Aras Demir, İstanbul"
"Tağmen Onur Korkmaz, Isparta"
"Üsteğmen Yiğit Zengin, Ankara"
"Tağmen Berkay Zengin, Ankara"
Bir dakika....
Bu isim....
"Berkay?" dedim merakla. Çünkü savaşta yaralandığında sırıtıyordu. Bende niye sırıtıyon diye sormuştum. Oradan tanışıyoruz.
"Emredersiniz komutanım!" dedi Berkay.
"Sen iyisin maaşallah, savaştan aldığın yaranın üstüne 300km koşarşın. Ve tabii 300 şınav'ı 300 mekik'i bir de 300 barfix'i saymazsak." dedim sırıtmayla.
"Komutanım adınız soyadınız neydi, yani rütbeniz felan?" dedi Açelya.
"Yüzbaşı Asena Yıldız, Ağrı!" dedim.
"Asena?" dedi Berkay. O da beni tanımış olmalıydı ki adımı biliyordu.
"Bir dakika siz tanışıyormusunuz?" dedi Onur.
Bizde olayı anlattık.
---
Asena'dan;
"Koş koş koş koş koş! Haydi, daha 235 km. var haydi!' dedim.
İçtima alanında onları koşturuyordum. Daha yeni başladık sayılır.
"Komutanım daha önceki komutanlarımız böyle değildi. Onlar canımızı çıkarıyordu, siz ruhumuzu çıkarıyorsunuz." dedi Berkay.
"Bak vallaha 700 km.'ye çıkarırım haa!" dedim alaylı bir ses tonuyla.
Oradan bir asker geldi;
"Yüzbaşım, albay sizi odasında bekliyor" dedi.
"Tamam asker gidebilirsin, ben geliyorum." dedim.
"Tim! Serbestsiniz ama askeriyeden çıkmayın ve tetikte olun. Her an görev emri çıkabilir." dedim.
---
Asena'dan;
Albay'ın odasına geldiğimde üstüme düzen verdim ve kapıyı tıkladım. 'Gir' komutuyla odaya girdim.
"Yüzbaşı Asena Yıldız, emredersiniz komutan'ım." dedim
"Otur asker, sana söyleyeceklerim var." dedi hafif üzgün bir ses tonuyla.
"Komutanım kötü bir şey mi oldu?" dedim.
"Yüzbaşım maalesef Boran iti'nin teröristleti aileni kaçırmış ve seni istiyorlar. Kızım senin bunlarla bağlatın ne?" dedi albay. Demek ki artık sırrımı albay'a söylemem gerek
"Albayım, ben aslında saadece yüzbaşı değilim. Bir yandan da istihbaarat'çıyım. Bir önceki görev yerimde o Boran iti'nin bilgilerine erişip kamplarından birini patlatmıştım. Daha sonradan da kimliğim deşifre olmuştu. Ondan sonrada diğer telefonumun numarasını bulup bana tehtit mesajları atmışlardı. Şimdi de bana işkence yapmak istiyorlar." dedim.
"Tamam yüzbaşım sen şimdi onlara bilerek testlim ol. Sonra tim'den arkadaşların seni götürdükleri yere sızıp seni kurtaracaklar." dedi albay.
"Emredersiniz albayım!" dedim ve odadan çıktım. Tim'e olayı anlatmam. Lazım.
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY'DAKİ BOZKURT
حركة (أكشن)Kitabıma destek olan arkadaşlarım; @xgece_x @unuttumbile576
