Complete ✓ | Jikook

Part 1

Jimin's POV

Vücudumun her yerinde ağrı hissederek uyandım. Jungkook dün gece beni yıkadıktan sonra gitmiş olmalıydı.

Her zamanki gibi

Her ay rut'a girdiğinde benim evime gelirdi ve bende her zamanki gibi onu tatmin etmek için evde bekliyor olurdum. Hayır diyemiyordum çünkü o bir alfaydı.

Kesin konuşmak gerekirse o benim alfamdı.

Onun bana dokunduğu gibi başkalarına da dokunması düşüncesine dayanamıyordum. Bu nedenle, sert ve duygusuz olmasına rağmen kendini tatmin etmek istediğinde geldiği kişi olmayı kabul ettim.

Bu ilişkimizin dışındaysa o benim işteki patronumdu.

Onunla bir ilişkim olmasına rağmen, bana hiçbir zaman diğer çalışanlardan farklı davranmadı veya beni onun olarak işaretleme zahmetine bile girmedi.

Gerçek bir eşi olmadan yaşamla nasıl başa çıktığını bilmiyordum, çünkü ben yapamıyordum. Ama belki de işine bu kadar odaklandığı için eş bulmaya zahmet bile etmiyordu.

Onunla aynı alanda çalışmak zorunda olduğumda, kokusu ve küçük dokunuşlarıyla bana işkence çektirerek beni zor durumda bırakıyordu.

Her birlikteliğimizden sonra birkaç gün yataktan bile kalkamayacak kadar, fiziksel olarak yaralanıyordum. Ama bundan daha fazlası, duygusal olarak inciniyordum.

Jungkook'un ilişkimiz de bundan daha fazlasını kabul etmeyeceği gerçeğini elbette kabullenmiştim ama ertesi sabah tek bir kelime bile etmeden ayrılması beni hala üzüyordu. Sonuçta aramızda bir ilişki vardı.

Bana daha iyi davranmasını isterdim.

Onun olmak isterdim.

Bunun gibi üzücü düşünceleri aklımdan uzaklaştırmaya çalıştım ama ne zaman bu durumda olsam, düşünceler daha da güçleniyordu ve ben farkında bile olmadan battaniyenin altında bir top gibi kıvrılıp hıçkırıklarımın arasında boğuluyordum.

"Jimin?"

Taehyung'un bana yatak odamın kapısından seslendiğini duydum. Jungkook gittikten sonra her zaman uğrardı ve en azından kendi başıma ayağa kalkana kadar benimle ilgilenirdi. Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için mutluydum. Durumumu biliyordu ve her zaman daha iyi hissetmeme yardımcı olmak için elinden geleni yapıyordu.

"Selam Tae"

Dünkü olay yüzünden sesim hala kısıktı ve tüm o ağlamalarımdan sonra artık daha da kötüydü. Sırtım kapıya dönük olduğundan ve vücudum hala ağrıdığından, Taehyung'a bakmak için battaniyenin altından yavaşça başımı çevirmek zorunda kalmıştım.

Yatağıma doğru yürümeden önce gülümsedi. Her ay olduğu gibi bu duruma karşı bağışıktı,bu yüzden şişmiş gözlerim hakkında hiçbir şey söylemedi.

"Bir şeye ihtiyacın var mı?" Diye yumuşak bir sesle sordu, yavaşça yatağıma otururken parmaklarını nazikçe saçlarımda gezdirdi.

"Su" Boğazımı incitmek istemediğim için kısık bir sesle fısıldadım. Anlayarak çabucak başını salladı ve yatağın yan tarafına geçerek bana bir bardak su doldurdu ve içmeme yardım etti.

"Başka bir şeye ihtiyacın var mı peki?" Diye yüzümü ıslak bir havluyla temizlerken sordu. Tüm bu ağlamalardan sonra yüzüm dağnık gözüküyor olmalıydı.Başımı hayır anlamında salladım.

"Öyleyse bu pozisyonda rahat mısın?" Kafamı tekrar salladım."Gerek yok Tae. Hangi pozisyonda olursam olayım zaten vücudum ağrıyor,"dedikten sonra oluşan üzücü atmosferi aydınlatmak için hafifce kıkırdadım.

Taehyung, üzügünce özür dileyerek gülümsedi. O bir alfaydı ve rut sırasında alfaya teslim olduktan sonra vücudumun nasıl harap olduğunu bilmese de, her kızgınlık yaşadığında ilgilenecek kendi omegasına sahipti. Böyle bir durumda bir omegaya bakma konusunda deneyimliydi.

Neyse ki Taehyung Yoongi'ye çok değer verdi ve eşleştikten sonra ona baktı. Hatta birbirlerini işaretlemişlerdi ve aynı evde yaşıyorlardı.

Onlar adına çok mutluydum ama yine de kendimi kıskanmaktan alıkoyamıyordum. Yoongi gibi bir hayat yaşamak her omeganın hayaliydi tüm dilediğimiz buydu. Yanımızda güvenebileceğimiz ve bizi koruyacak bir alfa olduğunu bilmek. Daha fazlasına gerek yoktu.

"Bu öğleden sonra bir yere gitmem gerekiyor, bu yüzden seninle ilgilenemeyeceğim Jimin," Bana suçlu bir şekilde bakarak konuştu ve ona cevap vermek için ağzımı açtığımda, hızlı bir şekilde ekledi.

"Ama, en sevdiğin atıştırmalıkların hepsini yanına koyacağım, böylece yemek istediğinde fazla hareket etmek zorunda kalmazsın, tamam mı?"

Yapacak kendi işleri varken bile benimle ilgilendiği için minnettar hissederek ona gülümsedim.

"Sorun değil, Tae. Mecbur olmasan bile geldiğin için teşekkür ederim."

"Ah, Jiminie öyle deme. Sen benim en yakın arkadaşımsın elbette sana yardım edeceğim. Şimdi ben gitmeden önce senin için bir şeyler hazırlarken sende uyu tamam mı " dedi ve başımı okşayarak beni uyumaya teşvik etti.

"Hmm," Cevap olarak sadece mırıldandım ve gözlerimi kapattım, zaten uykum vardı.

Battaniyeye daha da sıkı sarıldım ve derin bir uykuya dalmadan önce odanın etrafında hareket eden Taehyung'un sesini zayıf bir şekilde duydum.

Taehyung's POV

Yatağına yakınına gerekli her şeyi hazırladığımdan emin olduktan sonra Jimin'in evinden ayrılmıştım.En sevdiği atıştırmalıkların hepsini dokunmayacağını ve bütün gün yatakta kalacağını bildiğim halde hazırladım.

Jimin çok hoş bir omegaydı.

Onu Jungkook ile tanışmadan çok önce tanıyordum ve ilişkilerinin Jimin'i içten içe nasıl öldürmeye başladığını görebiliyordum. Jimin her zaman yanlış bir şey yokmuş gibi herkesin önünde sevimli ve neşeli davransada onun mutlu olmadığını biliyordum.

Daha önce de ağlayarak yanıma geldiğinde kalbi çok kırılmıştı. Ve ben de bunun durdurulması gerektiğine karar verdim. Jimin'in artık böyle olmasına izin veremezdim.

Jungkook'la yüzleşecek ve ona Jimin'in durumunu anlatacaktım. Jimin'i reddetmesi omega'nın acı çekmesine izin vermekten daha iyiydi. Jimin mutlu olmazdı ama en azından hayatı boyunca acıda çekmezdi.

Jungkook'u işine fazla bağlı olan katı bir patron olduğuna dair söylentiler duymak dışında tanımıyordum. O göz korkutucu bir alfa olabilirdi, ama ben de bir alfaydım. Ofisinde herhangi bir olay yaşanmaması için elimden geleni yapacaktım, yoksa Jimin beni öldürürdü.

-

İlk kitap çevirim elimden geldiğince en iyisini yapmaya çalıştım hatalarım varsa şimdiden özür dilerim umarım beğenirsiniz!

Original author:mybiasisjimin

Thanks for permission✌🏻💕