Part 11

6.9K 499 99
                                    


Jimin's POV

Ne zaman uykuya daldığımı bilmiyordum, ama uyandığımda Jungkook'un yanında sakince sürdüğü arabadaydım.

"Jungkook, nereye gidiyoruz?" Gözlerimi ovuşturdum ve koltuğu ayarlayarak düzgün bir şekilde oturdum.

"Ah, uyandın mı? Evime gidiyoruz. Az önce kafede uyuyakaldın. Üzgünüm, çok yorgun olmalısın ve seni çoktan dışarı çıkardım."

"Hayır, sorun değil. Ama neden senin evine gidiyoruz?" Tekrar kızarmaya başlamadan önce, yaşadığım utanç verici anı umursamamaya çalışarak sordum.

"İncelemek için bazı belgeler almam ve Namjoon'a göndermem gerekiyor çünkü yarınki toplantı için buna ihtiyacı var. Senin için sorun değil, değil mi?"

"Hiç de değil Jungkook. Lütfen yoluna çıkmama izin verme," diye cevap verdim, Jungkook'un işte olmamasının ve onun yerini almak zorunda kalan Namjoon'a sorumluluk yüklenmesinin sebebi olduğum için kendimi biraz suçlu hissediyorum.

"Öyle söyleme Jimin, benim yoluma çıkmıyorsun" dedi elimi kucağımdan alıp bırakmadan tutarken.

Kızardım ve benim elimi kaplayan eline utangaç bir şekilde gülümsedim.

Apartmana geldiğimizde daha önce hiç gelmediğim için adımlarını takip ettim. Asansöre bindikten sonra duran asansör ile birlikte indik ve evine girdik.

Jungkook'un zengin olduğunu biliyordum ama bu kadar zengin olduğunu bilmiyordum. Evine hayranlıkla baktım ve kıpırdamadan ön kapı da durdum.

Jungkook onu takip etmediğimi fark ettiğinde ön kapıya doğru yürüdü.

"Hadi Jimin. Ben belgeleri ararken yatak odamda dinlen," elimi tuttu ve beni odasına doğru götürmeye başladı.

"Y-yatak odan mı? Sorun değil Jungkook. Ben oturma odasında kalabilirim orada da rahat ederim," dedim, yatak odasına girerek mahremiyetini bozacağımı düşünerek.

"Rahatsız mi hissediyorsun? Çok mu ısrarcı davranıyorum?" yolda durarak bana baktı.

"Ah hayır, demek istediğim bu değil. Sadece yatak odanda kalarak mahremiyetini çok fazla istila edeceğimi hissediyorum," diye utangaç bir şekilde cevapladım.

"Pekala, şahsen seni istiyorum. Daha önce hiç kimse yatak odama girmedi ve senin ilk olmanı istiyorum. Ama eğer istemezsen seni zorlamayacağım" diye boynunun arkasını kaşıdı, belki biraz utanmış hissediyordu.

Onun düşüncesinden etkilendim ve hala benimkini tutan elini sıktım.

"Yatak odana bakmayı çok isterim," dedim ve usulca gülümsedim. O da gülümsedi ve yatak odasına doğru yoluna devam etti.

"Pekala, burası benim yatak odam," dedi kapıyı açarak beni içeri çekti.

"İstediğin her şeye bakabilir ve karıştırabilirsin ama lütfen bebeklerimi kırma," diye yalvardı ve Demir Adam figürleriyle dolu duvarda ki cam raflarını gösterdi.

"Bir dakika sonra döneceğim," dedi ve odadan çıkmadan önce, alnımı yanaklarımı ve dudaklarımı hızlıca öperek,arkasından kapıyı kapattı ve beni oda da yapayanlız, kızarmış bir şekilde bıraktı.

O gerçekten kalbime iyi gelmiyordu.

Soğukkanlılığımı yeniden kazandıktan sonra odasında dolaşmaya başladım.

Devasaydı.

Benim tüm evimden bile çok daha büyüktü.

Evinde çok fazla oda olmadığını fark etmiştim, ancak yatak odasının ne kadar geniş olduğuna baktığımda, diğer birkaç odanın da bu kadar büyük olacağını düşünmeye başladım.

Complete ✓ | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin