Part 9

8.8K 549 204
                                    

Jimin's POV

Yanımda ki hareketliliği hissettiğimde yavaşça gözlerimi açtım. Jungkook uykusunda kıpırdanarak beni vücuduna daha da yaklaştırıp kucaklamıştı. Sıcaklığı o kadar sakinleştiriciydi ki bunun gerçek mi yoksa sadece bir rüya mı olduğuna inanamadım.

Kızgınlığım sona ermişti ve dün geceki olayın doğru olduğunu kanıtlayan karnımın alt kısmında ağrı hissinden başka incinmemiştim.

Jungkook bana yardım etmişti.

Bu düşünceyle kızardım ve kalp atışılarımın arttığını hissettim. Çok utanıyordum ve şans eseri Jungkook hala uyuyordu, bu yüzden sabahın erken saatlerinde ki kırmızı yüzüme şahit olamadı.

Ya da oldu.

Aniden vücudum ondan uzaklaştı ve yüzüm tamamen Jungkook'un görüşüne maruz kaldı.

Kırmızılığım yüzünden ve her zamanki gibi sabahları çok çirkin görüneceğim gerçeğinden dolayı tüm yüzümü çabucak kapattım.

"Jimin?"

Aman tanrım onun sesi eriyorum.

Yüzümün daha da ısındığını hissetim ama yeni uyanan alfaya bakmak için parmaklarımı araladım.

Seksi kelimesi Jungkook için fazla hafife alınmıştı. Seksi olmanın da ötesindeydi o. Sabahın erken saatlerinde biri nasıl bu kadar ateşli görünebilirdi?

Kıkırdamadan önce yarı kapalı gözleriyle bana baktı.

"Sakinleşmek isteyebilirsin, yoksa göğüs kafesin artık kalbini tutamayacak bebeğim"

Ne - Taehyung onu sadece bir kez azarladığı için nasıl bu kadar büyük ölçüde değişebilirdi? Bunu bilseydim, daha erkenden ofisini havaya uçururdum!

Kırmızılığım hitap şekliyle yoğunlaştı ve battaniyenin altında hala çıplak olmam da hiç yardımcı olmadı. Elimi fazla çaba harcamadan yüzümden çekti ve kızaran yanaklarıma baktı.

"Sen çok güzelsin Jimin. Yüzünü benden gizleme," dedi yüzümü okşayıp alnımı öperken.

Alnımı mı öptü?!Aman Tanrım, şimdi ölebilirim ve artık umrumda bile değil.

Yataktan ayağa kalkıp uzaklaştığında kendimi tutamadım ve istemeden bir sızlanmaya izin verdim. Bunu duyduğunda bana bakmak için döndü ve tekrar kıkırdadı.

"Merak etme bebeğim, hiçbir yere gitmiyorum. Sana sadece bir şişe su getireceğim. Dün tüm o çığlıklardan sonra buna ihtiyacın var gibi görünüyor," diyerek gülümsedi ve söz konusu şişeyi almaya gitti.

Utançtan saklanmak için battaniyeyi yüzüme kadar çektim.

Bu kimdi? Bu tanıdığım aynı Jungkook mu? O çok alaycıydı!

"İşte Jimin. Sana yardım edeyim," Bunu söyler söylemez, battaniyeyi yüzümden çekti ve beni nazikçe kaldırarak arkama oturdu.

Vücuduna yaslanmama izin vererek içmem için şişeyi ağzıma götürdü.

Soğuk suyun dilime ulaştığını hissedene kadar, bu kadar susadığımı fark etmemiştim. Neredeyse tüm şişeyi içerken yutkundum ve bitirdiğimde birazcık susuz kalmışım gibi içimi çektim.

Jungkook şişeyi ağzına götürerek buruşturmadan önce kalan tüm suyu bitirdi ve zahmetsizce yatağın yanındaki çöp kutusuna attı.

"Daha iyi misin?" Jungkook'un arkadan sorduğu soruyu duyduğumda yanıt olarak başımı salladım.

Complete ✓ | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin