sabah elevenin sesiyle uyandım bağırarak herkezi uyandırmaya çalışıyordu ve başarıyoduda cırtlak sesine herkez uyanıyodu
lucas; el susarmısın artık kulak diye bişey kalmadı zaten herkez uyandı
eleven; ah herkezin uyandığını fark edememişim pardon çocuklar sustum hadi kahvaltıya gelin
mike; eleven bu gün senle ikimiz hopper ın yanına mı gitsek senle birşey konuşucam
eleven kafasını salladı
dustin; bende gelebilirmiyim
max; hayır dustin gidemessin onlar sevgili anlarmısın
dustin; haaa
eight; tamam sesiz olun yemeğinizi yiyin işi olan gitsin ama sakın ayrılmayın birbirinizden tek olmayın hala tehlikedeyiz ve bu kötü bir durum her zaman yanınızda ben olmayabilirim o yüzden koruyun kendinizi ben bu gün evden cıkmıycam will benimle kalırmısın baba yaşıyomu bilmek istiyorum
will; tabiki kalırım ama benim sana ne yardımım dokunucak ki
eight; söylediklerimi yazıcaksın bide güzel resim çiziyosun yer tarif edersem orayı çiziçeksin tamam mı?
kafasını salladı herkez kahvaltısını ettikten sonra max ve ben sofrayı topladık mike ve elevende dışarı gitti içimde kötü bir his vardı umarım yanılıyorumdur
dustin; eight biz bana gidiyoruz haberiniz olsun
max,lucas ve dustin de dustinlere gitmişlerdi joyce zaten işe gitmişti nancy ve jonathan da iş aramaya gitmişti evde sadece ben ve will vardık ben bandana bulup gözlerimi kapadım will de yanımda kağıtları hazırlıyordu will e onay verdim gözlerimi bağlayıp baba nın zihnine girdim bunu önceden yapmıştım ama uzak mesafe olduğu için yoruyodu ama sıkıntı yok iyiliğimiz içinse herşeyi yapmaya hazırım
bir şeyler söyledikten sonra bir yer tarif etmeye başladım will inşallah şuan çiziyordur burası bana çok tanıdık geliyordu sanırım biraz uzun kaldığım için kısa bir baygınlık geçirdim
will; iyimisin eight
eight; evet sadace yorulduğum için kısa bir baygınlık da sen dediklerimi çizdinmi orası bana çok tanıdık geliyordu
will 'evet' deyip ayağa kalktı ve yandaki kağıtları getirdi ben bakmaya başladım sonra aklıma geldi ve duraksadım
eight; aman tanrım will burası hawkins labrotuvarı ve konuşmalar olamaz bizi yakalamak için gün sayıyo
mike ve eleven
mike; bak eleven eight geldiğinden beri benle hiç vakit geçirmiyosun varsa yoksa eight
eleven;mike...
mike; onu kıskanıyorum sende halşısın o bizi koruyo olabilir ama birşey olmadığı zamanlarda bile sadece onunla vakit geçiriyosun ve ve benle vakit gecirmiceksen ayrılalım eleven
eleven; MİKE SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDAMISIN BENİ KARDEŞİMDEN KISKANIYOSUN VE AYRICA O OLMASA ŞUAN HAYATTA BİLE DEİLDİN MİKE AMA AYRILMAK İÇİN YER ARIYOSAN TAMAM AYRILALIM
eleven iç ses
mike nın yanından hızlıca ayrıldım hem koşuor hem ağlıyordum nasıl böyle düşünebilir ormana girdim eightin yanına gidiyordum ama kahretsin yere düştüm şuanda demogorgonla uğraşcak güçüm yoktu hepsini koşarken harcamıştı napıcam şimdi biraz daha bekledim ayağa kalkamıyordum sanrım bileğimi incittim sonra bir çatırtı duydum umarım o deildir biraz sonra üstüme birşey atladı karşı koymaya çalıştım ama olmadı beni baş aşağı dünyaya götürdü şuan sadece eight in beni kurtarmasını beklemek kaldı tabi bide saklanmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stranger things 4.sezon[will byers ile hayal et]
Fanfiction[gitmemişler gibi sayın kankilerr]4. sezonda ekibe yeni bir karakter ekleniyor o da eleven gibi o hastanede büyümüş ama onun gibi kacmayı başaramamıştır eleven ile cok yakınlardır fakat onla beraber gidememiştir cünkü genellikle özel bir odada kalma...