Tanaka yine Kiyoko'nun evinin önüne gelmiş bağırıyordu "Kimseyi görmedim ben senden daha güzel..." Kiyoko bu rezilliğe bir son vermek için cama çıktı "Tanaka-san ne yapıyorsunuz lütfen durun."
Tanaka onu duymamıştı ve hâlâ bağırmaya devam ediyordu. "Sana nerden rastladım oldum derbeder kendimi sana sakladım senden daha güzel." Kiyoko onun sarhoş olduğunu anlayınca camı kapatıp onu içeri almak için kapıya gitti. Bu yaptığını sevgilisi öğrense cinnet geçirirdi yüksek ihtimalle ama Tanakayı bu hâlde bırakamazdı.
Tanakayı kolundan tutup içeri soktu. Bir saniye o ağlıyor muydu? Neden ağlıyordu? "Tanaka iyi misin? Neden ağlıyorsun?"
"Kimselerede bakmadım aklımdan geçen..."
"Ben sana deliler gibi âşıkken sen nasıl gidip onunla çıkabilirsin ben anlayamıyorum. Onun seni kullandığını görmüyor musun? o seni sevmiyor bile." dedi burnunu çekerken Tanaka.
"Tanaka kıskandığın için sevgilime iftira atma o beni seviyor."dedi Kiyoko. Tanaka ona boş gözlerle baktı "Peki dediğin gibi olsun. Umarım ben yanılırım Kiyoko-san çünkü üzülmesini isteyeceğim en son kişi sensin."dedi Tanaka ve evden ayrıldı.
Kiyoko Tanaka'nın son sözlerinde samimi olduğunun farkındaydı çünkü onu ne kadar sevdiğini biliyordu. Ama yinede sarhoş birine inanmak istemedi. Oysa sarhoşlar düşünmeden konuşup doğruları söylemezler miydi? Düşünmek istemedi Kiyoko zaten uykusu vardı gidip uyumayı tercih etti.
Sabah kalktığında her sabah Tanaka'dan aldığı ve asla cevap vermediği günaydın mesajlarından yoktu. Gece yolda başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünerek Tanakayı aradı. Bir kaç çalıştan sonra telefonu yanıtladı Tanaka "Efendim Kiyoko-san?" "Ah tanrıya şükür iyisin." diye mırıldandı Kiyoko. "Efendim bir şey mi söyledin?" "Hayır hayır sdece eve ölmeden gidip gitmediğini kontrol ediyorum." "Hm peki sonra görüşürüz o zaman Kiyoko-san." diyip Kiyoko'nun bir şey söylemesine izin vermeden telefonu kapadı.
Kiyoko Tanaka'nın bu tavırlarına anlam veremiyordu. Mesaj atmamıştı,hadi bunu boşver onu aramasına rağmen çığlık atıp onu sevdiğini söylememişti. Cidden iyi miydi? Derin bir nefes verip okul için hazırlanmaya başladı.
Aradan birkaç hafta geçti ama Tanaka o günden beri ne mesaj atıyordu ne de arıyordu. Bu garipti. Evet kesinlikle garipti. Kiyoko telefonunu çıkarıp Tanaka'yı aradı Tanaka hemen telefonu açmıştı. "Evet Kiyoko-san?"
"Tanaka iyi misin? Bayadır mesaj atmıyorsun. Endişelenmeli miyim?" diye sordu Kiyoko. "Sevgilin varken sana mesaj atmamın doğru olmayacağını düşündüm. Yanlış anlama hâla seni seviyorum ve muhtemelen sonsuza kadar seveceğim ama şuan sevgilin var elimden bir şey gelmez."dedi Tanaka.
Bir saniye ne zamandır Tanaka böyle şeyleri düşünebiliyordu. Kiyoko alnını ovuşturdu ve cevap verdi "Evet haklsın teşekkürler." "O zaman iyi günler Kiyoko-san" "İyi günler Tanaka" Kiyoko kendini garip hissediyordu. Sanki bir parçası eksilmiş gibiydi.
O gün Kiyoko'nun doğum günüydü. Kampüse girip sınıfına gitti ve dersin başlamasını bekledi. Ders bittiğinde hızlıca sınıftan ayrılıp kantine gitti. Sevgilisini orda bulmayı bekliyordu ama başka bir kızla yiyişirken bulmayı beklemiyordu tabii. Sinirlenmiş miydi? Hayır. Üzülmüş müydü? Hayır. Hiç bir şey hissetmedi. Sakince yanlarına gitti ve sevgilisinin yüzüne okkalı bir tokat geçirip oradan ayrıldı.
Ne hissedeceğini bilmiyordu. Tanaka'nın o gün söylediği şeyleri hatırladı. Sevgilisi onu cidden hiç sevmemiş miydi? İsteği dışında akan bir kaç damla göz yaşını silip eve doğru yürümeye başladı. Kalan derslere girmeyi düşünmüyordu.
Eve geldiğinde uzun bir süre onu bu kadar seven bir varken neden gidip o aptalla çıktığını sorguladı. Telefonunu çıkarıp Tanaka'ya mesaj attı.
-ayrıldık.
-ah, üzüldüm
-istediğin bir şey varsa söyleyebilirsin.
-istemezsiz ama istersen yanına gelebilirim.
-isterim
-ne?
-ciddi misin?
-15 dakikaya ordayım.
Tanaka dediği gibi 15 dakika sonra orda olmuştu. Zile basıp kapının açılmasını bekledi. Çok geçmeden kapı açıldı. Karşısında saçları toplu ve pijamalarıyla olan Kiyokoyu görünce nefesi kesildi. Kiyoko ona içeri girmesini işaret edince kapıdan girip ayakkabılarını çıkardı. Ve salona doğru adımladı.
Bir süre ikiside hiç konuşmadı. En sonunda sessizliği Kiyoko bozdu "O beni aldattı. Beni hiç sevmemiş haklıymışsın." "Bunun için üzgünüm haklı olmayı istemezdim." dedi Tanaka kafasını eğerek. Kiyoko kafasını salladı "sorun değil sanırım bende onu sevmedim." dedi ve yüzünü Tanaka'ya biraz daha yaklaştırdı.
"Tanaka ben özür dilerim senin sevgine aldırış etmediğim için.... ama izin verirsen bundan sonra etmek istiyorum." Tanaka aniden kafasını kaldırdı doğru mu duymuştu? Yüzünün kızarmasını engelleyemedi Tanaka. Ne diyebilirdi ki? "Kiyoko-san..." diyip sarıldı. Kiyoko'da ona karşılık verdi. Ve uzun bir süre mutlu oldular.
Selaaam ben geldim. Umarım beğenmişsinizdir bölümü.
Sizce kiyoko erkek olsaydı kim seme olurdu bence kesinlikle kiyoko olurdu mdşdmxldkxpdkdlek
Bu bölüm kitabın final bölümüydü fakat ben şuan final yapmak istemiyorum. Bu kısma sevdiğiniz şarkıları bırakırsanız onlara kurgu yazmak istiyorum.
Buraya kadar okuyup destek olan herkese çok teşekkür ederim sizi çok seviyorum🥺💕
