Son Görev (Hisokaxİllumi)

Bölüm 2

-''Bensiz mi başladın, İllu?''

Sıkıntılı bir nefes verip oturmasını bekledim. Yüzüne bakmamaya devam ediyordum. Sol bileğimi sıvayıp saati gösterdim.

+''Geç kaldın.''

Barmene eliyle içki getirmesi için işaret ettikten sonra yüzünü bana yaklaştırdı.

-''Bu ciddi hallerin beni hep çok heyecanlandırıyor. Hem geç kalacağımı bile bile neden erkenden geliyorsun ki?''

Ben geç kalamıyordum çünkü. Salak.

+''Sen vaktinde gel.'' Gelemezdi artık. Heyecanlı bir şekilde beni süzemezdi. Bana güveniyor muydu acaba?                                                                                                                                                                  Ona arkadaşlık hakkında öğrendiklerimi söylemiştim. Neden arkadaşımın olmayacağını, olsa bile öldürmeyi düşüneceğimi ona söylemiştim. Neden bile bile yanımda duruyordu?

-''Bunlar da alkol oranlarını iyice düşürmüşler. Su içeceğiz yakında. Neyse, yeni bir iş için mi çağırdın yoksa beni mi özledin İllu?''

+''Yeni bir iş yok.''

-''Hmm. Beni özledin yani?''                                                                                                                                Neden hep yanlış anlıyordu acaba? Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Dudaklarının kenarı kıvrılmış keyifle beni sinirlendirmeye çalışıyordu. Ama nedense gözlerine baktığımda yüzü düştü.

-''Sen iyi misin? ''

Duyduğum cümleye şaşırmıştım. İyi miydim? Neden iyi olmam gereksin ki? Normaldim işte. Bakarak bir şeyler anlaması imkansızdı.

+''Her zamanki gibiyim''

-''Yüzün asık, salak mı sanıyorsun beni?''                                                                                                        Yüzüm mü asılmış? Nasıl olsun böyle bir şey? Yanlış bir şey söylersem şüphelenecek.

+''Alkoldendir.'' Mantıklı bir şey söyledim. Büyük ihtimalle de o yüzden yüzüm asık duruyordur.

Bir eliyle saçlarımı gözümün önünden çekerek kulağımın arkasına attı. Kafasını yana eğerek gülümsemeye başladı. Yüzüne boş bir ifadeyle bakmaya devam ettim.

-''Hala yalan söylüyorsun.''

+''Ne?''

-''Alkol seni etkilemeye başladığında saçlarını her geriye attığımda kızarıyorsun. Bomboş gözlerle bakmıyorsun. Doğruları söyle bana İllu. Neler oldu?''

Beni nasıl bu kadar iyi gözlemlemiş olabilir. Hiç mi etrafına bakmıyor bu adam? Konuşmaya devam ettikçe öldürme fırsatım azalıyor. Şimdi yapmalıyım.

-''Gözlerini kaçırma benden.''                                                                                                                              Şimdi yapmalıyım. Kaçırma diyorsa kaçırmayacağım. Sadece elimi uzatıp kalbini sökmeliyim.

-''Beni öldüreceğin gün mü geldi yoksa?'' 

Yapamıyorum. Bir dakika, ne? Şaşırmış olmalıyım ki ifadem onu güldürmeye başladı. İfademi değiştirmeden bakmaya devam ediyordum. Gülmeyi kesip baş parmağıyla çenemden tuttu ve kendisine yaklaştırdı.