Killua'nın bulunduğu yeri öğrendiğimiz gibi evlenme haberimi vermek için yanıma Hisoka'yı alarak yola çıkmıştım. Gotoh da arabayı sürdüğünden bizimle geliyordu.Yorknew City'de pek canlı olmayan sokağın birinde, bir butik otelde kalıyorlardı.
En azından en son orada görüldüğü söylenmişti.
Aradan saatler geçmişti ve hala yoldaydık. Arka koltukta oturuyor camdan dışarıyı izliyordum ki Hisoka uykudan uyanıp esneyerek kollarını etrafıma dolamaya başladı.
-"Günaydın İllu."
+"Günaydın."
-"Uyudun mu hiç? Yorgun görünüyorsun."
+"Uyumadım."
-"Kafana takıyorsun değil mi? Killuayla konuşacaklarını."
Beni kendimden daha iyi tanıyordu. O diyene kadar böyle bir şeyi taktığımı fark etmemiştim bile.
+"Sanırım evet. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Benden ölümüne nefret eden birisine ne diyebilirim ki?"
Dediklerimle durup biraz düşünmeye başladı. Bu esnada beni omzumdan tutup kendi omzuna doğru yatırdı. Saçlarımla oynamaya başlarken konuştu.
-"Hissettiklerini söyleyebilirsin. Daha önce Killua'ya hissettiklerini söylediğini düşünmüyorum. Bence bunlardan bahsedersen dediklerinde ne kadar ciddi olduğunu anlayabilir."
Haklıydı. Ama duygularımdan bahsetmek mi? Ben bile ne hissettiğim şeylerin ne olduğunu bilmiyordum ki.
Gotoh: "İllumi Bey, olaylar arasında sizi nişanınız için tebrik etme fırsatı bulamadım. Umarım mutluluğunuz daim olur."
Gotoh çocukluğumdan beri bizimleydi. İlk görevimde bana göz kulak olmak için belli bir mesafeden yaptıklarımı takip bile etmişti.
Evde saygı duyduğum tek kişi denebilirdi.+"Teşekkürler, Gotoh. Senin de düğünümüze katılmanı istiyorum."
Gotoh:"Zaten katılacağım İllumi Bey. Düzenden ve yemek dağıtımından ben sorumlu olacağım."
+"Misafir olarak katılmanı istiyorum."
Dediğim şeyle şaşırmıştı. Bu güne kadar ona herhangi bir yakınlık göstermemiştim. Hoş, kimseye karşı bir yakınlık göstermemiştim. Hisoka beni değiştiriyordu.
Gotoh:"Onur duyarım, İllumi Bey."
Dikiz aynasından gülümsediğini görüyordum. Bu günlerde insanlara neler oluyor diye düşündüm. Herkes sürekli gülümsüyordu.
Hisoka saçlarımla oynamayı bırakmış yüzümğ seviyordu.
-"Uyu biraz İllu. Yaklaşınca uyandırırım seni."
Birkaç gündür uyumuyordum zaten. Kafamı sallayarak Hisoka'nın omuzlarına iyice yerleştim ve uyumaya başladım.
•.•.•.•.•.•.•.•.•.•.•
Hisoka'nın yüzünü bana yaklaştırdığını hissettiğime uyandım. Ama gözlerimi açmadım. Dudağımdaki ıslaklıkla yavaşça gözlerimi açtım.
Hisoka sakince beni öpüyordu. Gülümsedim. Dudaklarımdan ayrılıp saçlarımı kulağımın arkasına attı.-"Günaydın İllu"
Hava karanlıktı. Saate baktığımda 5 saattir uyuduğumu gördüm. Hisoka'nın dudaklarına uzanarak küçük bir öpücük bıraktım. Şaşırmıştı. O öpmedikçe ben onu öpmüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Görev (Hisokaxİllumi)
FanfictionIllumiye Hisokayı öldürmesi için bir görev gelir. Hayatındaki tek arkadaşını öldürüp öldüremeyeceği konusunda kararsız kalır. Bu sabah uyandım ve bütün HisoIllu shipperlarını üzmeyi seçtim. Homofobikler girmesin lütfen size göre bir yer değil buras...