"Benim gibi gerizekalıya... Ne Mika?"
Sarışının gözleri biraz uzağında oturan oğlana döndü. Ona anlamadığını belli ederek bakıyorken dün konuştukları aklına geldiğinde Yuu onun hafifçe kızardığını fark etti.
"Oi, söylesene."
"Hiç."
Mika yerinde rahatsızca kıpırdanarak arkasını Yuu'ya döndüğünde yeşil gözlü oğlan sabırsızca ayağa kalktı ve ona yaklaştı. Karşısında dikilip gözlerinin içine bakıyorken Mika'nın okyanus mavisi gözleri de kendisinde geziyordu.
"Ne?"
"Tamam, itiraz etmeyeceğim. Ama... her neyse."
Yuu bakışlarını kaçırıp yeniden kendi yerine döndü ve oturdu. Kendi içerisinde bir savaş veriyorken bu sefer meraklanan taraf Mika olmuştu.
"Yuu-chan! Ama ne?"
"Mika..."
Yuu gerginlikle boğazını temizleyip kravatını çıkarttı ve yanına bırakıp bakışlarını sarışına çevirdi. Ardından yere indirip elleriyle oynarken konuşmaya başladı.
"Hani ilk beraber oturduğumuz gün, bana 'Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.' demiştin.."
"E-Evet." dedi sarışın içerisinde bir suçluluk duygusunun doğmasına engel olamadan.
"Ama bilmek istiyorum."
"Huh? Ne?"
Mavi gözleri şaşkınlıkla hafifçe büyümüş, dudakları ise aralanmış bir şekilde bakışlarını uzağında oturan oğlanda gezdirdi. Yeşil gözler kendisi yerine başka her yerde geziyorken Yuu bir şeyler söylemeye çalışıyormuş gibi duruyordu.
"Demek istediğim..."
Aslında çok kolay bir şey söyleyecek olsa da bunda gereksiz zorlanıyordu Yuu. Parmaklarıyla bacağının üzerinde sessiz bir ritim tutarken sonunda konuşabildi.
"Seni tanımak istiyorum."
"Yuu-chan..."
Mika ayaklandığı zaman çıkardığı ses üzerine yeşil gözlerin kendisine dönmesine neden oldu. Sarışın oğlan Yuu'nun yanına gelip bacağının üzerinde olan elini tuttu ve kalkmasını sağladı. Yuu onun ne yapacağını izliyorken daha ne olduğunu kavrayamadan sırtını duvara yaslanırken bulmuştu kendisini. Mika onun önünde duruyorken kollarını kaldırıp siyah saçlının başının iki yanında konumlandırdı ve duvara yasladı. Yuu yanakları hafifçe kızarmış bir şekilde kendisine bakıyorken hafifçe gülümsedi.
"Oi, tekme atmadın."
Mika dalga geçercesine konuşsa da Yuu bunu yapmadığına cidden şaşırıyordu. Gözlerini kaçırarak kollarını arkasında bağladı ve yeniden duvara yaslandı.
"E-Evet."
"Yuu-chan."
"Efendim?"
"Bana bir dilek hakkım olduğunu söylemiştin."
Yuu bakışlarını kaçırıyorken çenesinde hissettiği el ile mavi gözlerle bakışmak zorunda kaldı.
"Evet."
"Kullanmak istiyorum."
"N-Ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
loveless || mikayuu
FanfictionUYARI: YETİŞKİN İÇERİK (+16) ve ARGO. ☘︎︎ ☘︎︎ ☘︎︎ Yuu hayatı boyunca kendisini seven ebeveynlere rağmen değersiz ve sevgisiz gibi hissetmişti. Gerçek ailesinin kendisini bıraktığı gerçeğinin verdiği acıyı yıllar boyunca içine atıyorken, bir anda ha...