7 [final] M

4.1K 315 68
                                    


"Jaehyun, gerçekten uslu durdum. Endişelenmene gerek yok. Başımı belaya sokmadım." Pembe dudaklarında yavaşça tahrik edici bir gülümseme belirdi ve Jaehyun bunu sıcacık bir dokunuş gibi kasıklarında hissetti.

"Dün gece seni özledim."
Küçük adımlarla Jaehyun'a yaklaştı ve parlak uçlarında yükselip onu yüzünden ve dudağından öptü.
Parmaklarını Jaehyun'un saçlarında dolaştırdı. Nefesi, onun boynunda ve çenesinde dolaşıyordu.
Dudakları buluştu ve Jaehyun'un elleri, Yuta'nın şortunun üzerinden sevimli kalçalarını kavradı. Dili, onun ıslak ve sıcak ağzında dolandı. Hafif öpücükleri, tutkulu bir hâl aldı ve Yuta kasıklarını Jaehyun'un penisine bastırdı. Bu çok hoşuna gitmişti. Acı ve arzu aynı anda Jaehyun'un bir sertleşmesine neden oldu ve damarlarında delice bir istek dolanmaya başladı. Kasıkları istekle, ihtiyaçla ve açgözlülükle zonkluyordu ve başka bir şey düşünmesine izin vermiyordu. Beline dolanmış olan Yuta'ya odaklanmıştı.

Yuta tişörtünü çıkarıp arkaya fırlattı. Arkadaşının yanından ayrılıp Jaehyun'un malikanesine döneli henüz yarım saat bile olmamıştı. Jaehyun sevimli, düz göğüslerin üzerine avcunu koydu. Pembe meme uçları avuçlarına değiyor ve az sonra ona neler yapacağını düşünmesine neden oluyordu. Öpeceği her yeri.
Penisini, onun ateşli kıçına sokmamak için deneyeceği tüm o deneysel şeyleri. Hazzın doruk noktasını yaşamasına engel olabilmek için deneyeceği tüm o farklı pozisyonları. Beynini şu anda arzu yönetiyor olsa da bunu yapmaması gerektiğini biliyordu.

Yuta, Jaehyun'un beline dolanan bacaklarını yere indirdi. Jaehyun'un tişörtünü çıkardı ve boynunu, göğsünü öperek pantolonuna doğru indi. Elini, ipeksi ve çelik gibi sert penisine sararken, inledi.

Jaehyun'un ellerinin arasında olmasını ve teninin dilinde bıraktığı tadı seviyordu. Pantolonunu ve iç çamaşırını bacaklarından aşağı doğru iterken boynunu öpüp hafifçe ısırdı. Penisi iç çamaşırının içinden hızla çıkarak Yuta'nın karnına değdi. Sıcak ve pürüzsüzdü. Yuta bir adım geri atıp penisindeki bir damla zevk sıvısına baktı.
"Onu seviyorum," dedi ve sıvıyı yaladı.

"İnan oda seni seviyor ufaklık."
Yuta'nın elini tutup öptü. Çok fazla. Geriye doğru birkaç adım atıp koltuğa oturdu. Jaehyun botunu çıkarırken bakışları Yuta'nın dudaklarında, göğsünde ve karnında dolanıyordu.

"Pantolonumu çıkar, ufaklık"
Yuta'nın eli karnının üzerinden inip pantolonunun fermuarına gitti.
"Ben ufaklık değilim." Pantolonu botunun üzerine düşünce onu kenara itti.

Tamamen soyununca Jaehyun koltuğa oturdu.
Yuta Jaehyun'un dizlerinin arasında ayağa kalktı. Jaehyun çok yakışıklıydı. Sert göğsü, kolları, bacakları ve kasıklarındaki tüylerin arasında dikili olan sert penisi. Sert penisi, düz karnının üstünde uzanıyor ve geniş başı göbeğine değiyordu.

Çekici gözleri bulanıklaşmış ve yanıyor gibiydi. Başını uzatıp Yuta'nın karnına gömdü. Küçük olanın nefesi kesildi ve külotun bacaklarından inerken alev alev yandığını hissetti. Jaehyun tek elini bacaklarının arasına götürüp inledi.
"Çok yumuşaksın."
Göğsünün ortasından onu öptü ve hassas tenine dokundu.

Yuta dizlerini açtı ve düşmeden önce yere eğildi. Bacakları, Jaehyun'un bacaklarının dış kısmındaydı.
Jaehyun'un eli, Yuta'nın beline kaydı. Küçük olan, Jaehyun'un kendisine çok yakın olan kucağına baktı. Onun organına ve kendi organına, düz karınlarına, çıplak baldırlarına. Arzu, tenini sıcak bir fısıltı gibi yakıyordu.
Haz, özlem ve teninde şarkı söyleyen aşkla dolu bir fısıltı. Yuta'nın tüm bedeni onu istiyordu. Baldırları, göğüsleri, kalbi... Jaehyun'un uykulu gözlerine baktı ve dizinin üzerine otururken kalbi sıkışıp hızlanmış gibi hissetti.

a little death 'yujaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin