a little death 'yujae

4

İkili kahvaltı yaparken ilk konuşan Yuta oldu.
"Hmm.. dün gece hakkında konuşmayacak mıyız Jaehyun?"

Jaehyun yutkundu ve tek kaşını kaldırarak oğlana baktı.
"Neyden bahsediyorsun?"

Yuta'nın karşılık olarak kaşları çatıldı. "Dün gece neredeyse sevişiyorduk!"

Jaehyun omuz silkti.
"O gerçek bir öpücük değildi. Hem ben seks yapmam"
Yuta'ya öyle gibi gelmişti.

"Nasıl yani?"

"Hayır. Sadece evlenene kadar sevişmiyorum."

"Bakir misin?"

Jaehyun şüpheyle bakıyordu.
"Belki. Ama daha gençken ilişkilerim olmuştu. Sevişmişliğim var fakat kelimenjn tam anlamıyla seks yapmadım."

Yuta omuz silkti.
"Bu çok saçma."

"İnsanların seksten başka yapabilecekleri şeyler de var, biliyor muydun?"

"Evet. Biliyorum. Bir sürü şey var."
Yuta sevimlice başını yana eğip bardağı masaya koydu.

"Sen hangisinden bahsediyordun?"
Jaehyun sordu.

"Oral seks."

"Oral seks, seks sayılır ufaklık. Bacaklarının arasındaki bir erkek başının diğerinden daha yakın bir ilişki olduğunu düşünenler olabilir."
Diye ekledi Jaehyun.

Yuta gözlerini açtı ve midesinin kasıldığını hissetti. Belki de. Etrafına bakma ihtiyacına karşı koydu.
Sandalyesinde kıvranmamak için kendine engel oldu ama midesindeki kasılma aşağılara doğru iniyordu. Bedeni ısınıp ürperirken Jaehyun konuşmalarından pek de etkileniyor gibi görünmüyordu. Hatta daha hızlı bir şekilde yiyordu yemeğini. Tanrım, sekste de yemek yemekte olduğu gibi miydi? Bu kadar hızlı ve gözü dönmüş? Pekâlâ, ah... Peki, bunu neden bu kadar ateşli buluyordu ve neden sürekli Jaehyun ile seksi hayal ediyordu? Bu kesinlikle iyi bir fikirdi.

~~~

Jaehyun gömleğine uzandı ve kollarını geçirdi.
Tam olarak emin değildi ama oral seks de seks sayılırdı. Birinin, bir erkeğin penisini ağzına alması da içine alması kadar ilişki sayılırdı.

Aklına hemen Yuta'nın dolgun dudakları geldi. Pembe dudakları aletinin çevresinde... Jaehyun bu düşüncelerin kendisini götürdüğü yere bir son verdi ama karnında bir hareketlenme hissetmeye başlamıştı. Neden bunları düşünüp duruyordu ki?

Yuta'yı alışveriş yapıp turistik yerleri gezmesi için dışarıya çıkarmıştı bu yüzden ikisi de duş almak için kendi odalarına çekilmişlerdi.

Hizmetçi onlar dışarıdayken yemeği hazırlamış olmalıydı.
Odasından çıktığında, gömleğinin düğmelerini ilikliyordu. Mutfağa vardığında Yuta'nın sarı renkli bornozu ile tezgaha yaslanmış meyve suyu içerken görmeyi beklemiyordu.

"Ah.. üzgünüm sanırım kan şekerim düştü. Bir şeyler atıştırmaya geldim."

Jaehyun'un kasıklarındaki ağrı, Yuta'yı omzuna atıp yatağa götürmesi için kendisini zorlarken başını salladı.

Yuta küçük adımlarla Jaehyun'a yaklaşıp elini kaldırıp Jaehyun'un kalbinin üzerine koydu. Ilık teni ve yumuşak avucu, Jaehyun'un nefesini kesti ve testislerini ısıttı.

"Kalbin hızlı atıyor."

"Hava sıcak."
Bu doğruydu ama kanının damarlarında bu şekilde akıyor olmasının nedeni bu değildi.
Tersine öyle bir durumda kalbinin yavaş atıyor olması gerekirdi.

Yuta bornozunun kemerini çözdü ve sesi, Jaehyun'un yutkunmasına neden oldu.

"Yalancı."

Jaehyun ona baktı. Bakışları, Bornoz sadece sevimli göğsünün bir kısmını açıkta bırakıyordu ve neyseki bu küçük meme uçlarını teşhir etmekteydi. Dokunmak, tatmak ve bedeninde hissetmek istediği kısım.

"Yuta seninle doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum."

"Ben çocuk değilim." Jaehyun'un karnına dokundu ve yumuşak, küçük ellerinin altında kaslarının kasıldığını hissetti. "Yetişkin biriyim ve benim için doğru olan şeyi biliyorum. "
Karşısında neredeyse çıplak duran oğlan gerçekten de bir çocuk değildi ve Jaehyun başka bir oğlanı Yuta'yı istediği kadar istediğini hatırlamıyordu. Ellerini Yuta'nın bornozunun önüne doğru götürdü. Kenarlarını tuttu ve sıkıca kapatmak istedi ama yapamadı. Bu sefer ondan uzaklaşamadı. Bunu yapacaktı. Bir dakika sonra ama önce... Yumruklarını havlu bornoza doladı ve kendisine çekti. Sertleşen meme uçları, Jaehyun'un göğsüne değiyordu.

Jaehyun düşmemek için yere sert basmak zorunda kaldı. Yuta'nın ılık teni, kendi ılık tenine değdi. Dudağını, onun dudağına indirirken inledi. Yumuşak. Yuta çok yumuşaktı ve dokunuşu çok güzeldi.
Dilleri birbirine değdi, açlıkla ve istekle öpüşmeye başladılar. Jaehyun, Yuta'yı istiyordu. Bunu istiyordu.

Islak dudaklarına ve diline. Ilık göğüsleri tenine, meme uçları da göğsüne değiyordu. Ateşli teni kendisininkine yapışıyor ve kasıkları, ağrımakta olan sertliğine değiyordu.

Ayrıldıklarında Yuta ellerini, Jaehyun'un başının yanına koydu ve gözlerine baktı.
"Seninle sevişmek istiyorum. Seni yemek istiyorum, Jaehyun.. Buradan başlamak istiyorum." Yuta ateşli dudaklarını, Jaehyun'un boynuna dokundurdu.
"Seni düşünüyordum, banyoda. Çok çekicisin Jaehyun."

Jaehyun da bunu düşünüyordu. Yuta'nın karşısında çıplak olduğunu ve en sevdiği şeyleri kendisine sunduğunu düşünmemek için ne kadar uğraşırsa uğraşsın...
Jaehyun arzu ve istek içinde boğuluyordu. Sesi fısıltı gibi çıktı.

"Oral seks yapabiliriz Jaehyun lütfen aklımı kaçıracağım."
Jaehyun bunu daha iyi biliyordu. Yuta çocuk olmayabilirdi ama oral seksin seks olmadığı konusunda kendisini aldatıyordu.

Fakat.. eğer yuta'ya sahip olmazsa patlayacaktı. Elini tuttu. "Hadi gidelim."

"Nereye?"

"Artık seçme şansın yok.
Soyunacaksın. Ve ben senin küçük, ateşli paketini yiyeceğim."

Yuta

Bu tatlılık 🥺