2.2

471 62 20
                                    

medya çok güzel 🥺

Sabah yanımda olmayan Hongjoong ile uyanmıştım. Yatağın karşısında olan saat 11'i gösteriyordu. Tuvalete girmek için ayaklandığımda gelen anahtar sesiyle Hongjoong tuvaletten çıkmıştı.

"Günaydın bebeğim." dememle yüzüne gülümseme yerleştirip "Günaydın aşkım." demişti.

"Erken kalktım...uyandırmamaya çalışıyordum ama uyanmışsın bile."

Hımlamış tuvalete girmiştim.

Hongjoong's pov

Seonghwa'yı uyandırmama gerek kalmadığı için kahvaltı hazırlamak için mutfağa girmiştim. Ayrıca bugün Seonghwa'yı saçlarımızı boyatmaya ikna etmeliydim çünkü randevu bile almıştım. Her türlü gelecekti kaçış yoktu.

Buzdolabından kahvaltılıkları çıkarıp masaya koymuş, patates kızartması yapmak istediğimden balkonda olan patateslerden birkaç tane almış soyuyordum.

Seonghwa'nın varlığını mutfakta hissetmiştim fakat kafamı ona çevirmeyip soymuş olduğum patatesleri kesiyordum.

Yanıma geldiğini hissedince hâlâ patates doğramaya odaklıydım. Sonunda yanağımda hissettiğim öpücükle başımı sevgilime doğru kaldırmış dudaklarımı uzatmıştım. Yaptığım hareket üzerine beklememiş dudağıma öpücük bırakmıştı.

"Bugün patates kızartması yiyoruz sanırım?" Olumlu anlamda başımı sallamış 'aynen' demiştim.

"Güzelim, çilek reçelin nerde?"

Çilek reçelini sevmeye Mingi'nin evinde başlamıştım normal olarak evimde çilek reçeli hariç herşey vardı.

"Çilek reçelim yok. Almadım daha." Dudaklarımı büzüp üzülmüş gibi konuşarak söylemiştim.

"Marketten alayım istersen. Ne dersin?"

"Bir de giyinmeye mi uğraşacaksın boşver aşkım."

Tamam dedikten sonra masada duran telefonu elinden bırakmış yardım için yanıma gelmişti.

*****
"Seonghwa." Seslenmem ile başını efendim anlamında kaldırmış yüzüme bakıyordu.

"Hm."

"Saçımızı boyatmaya gitsek mi bugün?"

"Nerden çıktı birden?"

"Benden çıktı eve gelmeden önce saçını siyah yapmalıyız diye düşündüm. Hem çok yakışır yapalım lütfen."

Ellerimi çenemin altına yerleştirip ikna etmeye çabalıyordum. Böyle bir şey isterseniz içine kendinizi de katmalıydınız.

"Ayrıca ben de boyatacağım baksana aktı iyice, kırmızısı kalmadı... Sarı yapmayı düşünüyorum. Yakışır değil mi?"

Uzanmış yanağımı sıkmıştı. "Yakışır tabii kimin sevgilisisin sen." demişti.

"Ama eve uğramam lazım banyo yapmam gerek."

"Seonghwa evimde banyo var ve yanında kıyafet var ve o kıyafetler temiz...Boyatmak istemiyorsan söyle."

"Haklısın lan tamam masayı kaldırınca banyoya gireyim ben."

"Lan deme ağzına çarparım!"

"Ağzıma dudağınla çarpabilirsin istersen." Tek gözünü kırpmış alttan alttan bana bakıyordu.

"Ay yavşak mısın?"

"Sevgilimsin?? Ben bunda bir sorun göremiyorum."

"Yeter git banyonu yap pasaklı."

"Niye öyle dediniz ki beyefendi kırıldım."

"Ya git işine tanrı aşkına."

"Bazen kendimi sevgilin değilde okey partnerin gibi hissediyorum..."

"Ne!?" Gülüyordum.

Banyodan 'Gülme' diye bağırışını duymuştum.

*******
Seonghwa banyodan çıkana kadar dolabımdan giyecek kıyafet arıyordum, bulduğumda hepsinin kırışık olduğunu farketmiş o yüzden ütü ve ütü masasını çıkarmış giyeceğim kıyafetleri ütülüyordum.

Banyodan çıkan Seonghwa ile yaptığım ütü bittiği için kaldırıyordum ama oyun oynamaktan zarar gelmezdi.

"Seonghwa buraya bak."

"Ne?" demesiyle hâlâ elimde tuttuğum ütü ile yüzüne su fışkırtmıştım.

"Ah gözüme geldi...ölüyorum aağ..." Kendini yere atmış drama queenlik yapıyordu. Bir gözünü açmış.

"Eğer prens prensesini uyandırmak istiyorsa bir öpücüğe ihtiyacı var."

"Hani ölüydün sen?"

Kaldırdığı başını yere atmış iki büklüm bi şekilde 'ölüyüm zaten' demişti. -im alive but im dead-

Elimde duran ütüyü tabanı duvara dönük şekilde bırakmış hâlâ yerde yatan Seonghwa'yı ellemeden üzerimi giyinmiştim, beni bekliyordu ve yerden kalkmamıştı da salak...

"Öpücük istiyorum diyorum ÖPÜCÜK!!"

Yanına gitmiş uzattığı dudaklara öpücük bırakmıştım ama kalkmama izin vermemiş başımdan tuttuğundan tekrar güzel dudaklarına yönelmiştim.

Yerden kalkıp beni zeminle buluşturmuş derinleşen öpücüğe dillerimizi de katmıştık. Kendimi kaybediyordum sanırım. Dudaklarımdan ayrılmış boynumu öpücükleriyle doldurmaya çalışmasıyla onu durdurmuştum.

"Dur..."

"İstemiyorum ama..."

"Saçımızı boyatacağız ama."

"Acelesi mi var ama?"

"Git üstünü giyin ama."

"Tamam ama." Üzerimden kalkmış, kendine giyecek kıyafet bakıyordu.

>>>>>>>>>>>>>>>>>
aaaa meraba ben geldm

nasilsiniz umarim iyisinizdir

kingdom oylamasina (?) sanırım oylamaydi 2 gün kaldi çok gerginim ve online derslee başladığı için cok mutsuzum ayrica hâlâ bolum yazmıyorum mal ben bu gidisle kitap bitmicek puu

oy verin abee
nys bai bai 💟

merhabaゞSeongjoong [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin