Kızıl bitmeden bunu yayımlamam ne kadar doğru bilmiyorum ama oy sayısına ulaşamadık. :(
UMARİM OY VERİRSİNİZ MİNNOŞ KALBİMİ KIRMAYIN LOOO.
**
Koşuyordum nereye bilmiyordum ama beni kimsenin bulamayacağına inanmak istediğim yere doğru koşuyordum. Öyle bir yer var mıydı bilmiyorum ama koşuyordum işte. Tüm acılardan, elemden, kederden kurtulmak için koşuyordum. Belki de sonu olmayan bir yolda koşuyordum kimse beni bulmasın derken kendim bile kaybolacağım bir yoldu kim bilir. An be an uzaklaşıyordum ya geride bıraktıklarımdan o yeterdi bana.Onlarca insan için fedakarlık yapmıştım. Kimisi için koşmuş, kimisi içinse uçmaya çalışmıştım. Onlar için ne ifade etmişti bu fedakarlığım bilmem ama benim için aptallığımdı. Kim için iyilik yaptıysam ondan kazık yemiştim. Sevdiğinden ailesinden kazık yemeyen var mıydı ? Varsa ne büyük mutluluktu ona. Kimseden koşması gerekmiyordu. Oysa ben tüm geçmişimden, sevdiklerimden kaçıyordum. Yakalanır mıydım orası muamma ama yakalanmak ister miydim hah işte bu sorunun cevabı çok basitti . Tabi ki de HAYIR.
Hani olur ya bir kitaba çok bağlanırsınız onu en derinlerinizde hissedersiniz ama siz hayal alemindeyken kitap biter ve gerçek hayat da olduğun aklına gelir. Karakterleri benimsersiniz ama onlar bir hayal ürünüdür. Ne sen onu bir kez bile olsa göremezsin ne de o seni görür ve duyar. Ama sen kurgusal karakterler için bile sevinip ağlarsın. Sonra kitap bitince aslında kendi hayatının daha acınası olduğunu fark edip kendine ağlarsın. İşte bende tam bu andaydım.
Önce bir kurgusal karaktere kapılmış, sonra kitap bitince gerçekle yüzleşmiştim ama gerçekliğin acısı yüzüme sert bir rüzgar gibi vurmuştu. Ailemden kaçıyordum, sevdiğimden, hayallerimden kaçıyordum. Çünkü artık ne bir ailem ne de bir evim vardı. Aslında benim yuvam kendimdi. Benim evim benim bedenimdi. Belki de benim evim akşamları çıkmaya korktuğum İstanbul sokaklarıydı. Sahi başka sığınacak bir yerim var mıydı? Yoktu.
Koştum koştum nefes nefese kalana kadar koştum. Karanlığın sonunda çıkan ışıklara kadar koştum sonunda ışığa ulaştığımda hafif yüksek bir tepenin üstündeydim.
Ellerimi iki yana açıp bağırdım.
''ARTIK BENDE SENİN BİR PARÇANIM İSTANBUL. BENİ DE KABUL EDER MİSİN SOKAKLARINA? ''
-MERAK
Yeni bir kurgu umarım beğenirsiniz.
Oy ve yorum atmayı unutmayın sevgilerle. 🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK 🦋
HumorBazı hayatlar hiç de göründüğü gibi toz pembe değildir. Zorluklar'ı vardır. Acılar'ı vardır. Kanatır, yara yapar. Hayatın zorlukları bizzat omuzlarına yük olmuş iki gencin hikayesi bu. El ele verip bu zorlukların altından kalkmaya çalışırlar. İkisi...