HOME of LOVE ✓

2

Boş koridorda sadece duvardaki saatin sesi yankılanırken Taehyung bakışlarını önündeki dosyadan ayırdı. Patronları son bir kaç saattir önemli bir toplantıdaydılar ve Taehyung toplantı hakkında az bir fikir sahibi olmasına rağmen onların ne kadar yorulmuş olabileceklerini tahmin edebiliyordu.

Aklına gelen fikirle gülümsemesi büyürken üst üste attığı bacaklarına baktı, yeterince dar giyindiğinden emin olmalıydı. Yüzüne düşen perçemini geriye atarken patronlarının toplantıdan çıkması için gereken zamanı hesaplamaya çalıştı.

Yaklaşık yarım saat vardı. Bu onun için fazlasıyla iyi bir zamandı onlar gelene kadar işlerini halledebilir ve kendine ufak bir çeki düzen verebilirdi. Önündeki dosyaya son defa göz attıktan sonra dosyayı kapattı ve patronları için hazırlanmaya başladı. Oturduğu sandalyeden kalkarken uzun koridor boyunca yürüdü, sola döndüğünde önündeki kapıyı iterek içeriye girdiğinde kimsenin olmadığını gördü.

Aynanın önüne geçtiğinde dikkatle kendisini incelemeye başladı. Yüzüne yakından bakıp iyi göründüğüne emin olduktan sonra cebinden çilekli nemlendiricisini çıkararak dudklarına az miktarda sürdü. Bu kook'un favorisiydi bu yüzden taehyung devamlı olarak çilekli nemlendirici kullanırdı. Nemlendiriciyi ceketinin cebine geri atarken biraz geriledi ve kalçalarına baktı. Kalçasının da iyice açığa çıktığından emin olmak istedi. Kalçaları ise gguk'un favorisiydi. Taehyung ne zaman Gguk'un yanından geçse Gguk mutlaka kalçasına şaplak atardı bu yüzden Taehyung onun için dar ve kısa giyinmeye dikkat ederdi.

Cebinden telefonunu çıkardıktan sonra kaç dakikası kaldığına baktı. yaklaşık on dakikası kalmıştı. Bu kadar zamanın nasıl geçdiğini anlamasa da bir süre daha kendisine bakmaya dikkat etti.

Kapıdan çıktığında toplantıdan çıkan insanların uzaktan gelen sesleri duydu.

Yavaşça Jungkook'un odasına adımladığında Jungkook kravatını gevşetmekle meşguldü. Gguk ise önündeki kağıda bir şeyler yazıyordu.

Hafifçe boğazını temizleyerek baş ve orta parmağını kapıya vurdu. İkisinin de bakışları ona dönerken Jungkook'un yüzüne yamuk bir sırıtış oturdu.

Taehyung boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

'' Başka bir istediğiniz yoksa ben çıkıyorum efendim.''

Jungkook bir süre düşünür gibi yaptıktan sonra Gguk'a döndü.

Gguk kaşlarını çatmış Kook'a bakarken yavaşça dudaklarını yaladı ve gözlerini iyiden iyiye kıstı.

'' Ufak bir isteğimiz olabilir Tae~ah.''

Taehyung Jungkook'dan duyduğu cümle karşısında içeri doğru birkaç adım attı ve kapıyı arkasından kapattı.

Jungkook'un masasına doğru yaklaşırken Kook yavaşça ayağa kalktı ve Taehyung'un kendisine doğru gelmesini izledi.

Taehyung yanına geldiğinde ise gözlerini kırpıştırarak Jungkook'a baktı.

'' Size kahve yapmamı ister misiniz efendim?''

M

Jungkook kafasını hayır anlamında salladıktan sonra Taehyung kalçalarında jeongguk'un ellerini hissetti. Gguk aletini Taehyung'un kalçasına yasladıktan sonra kendisini ona itti. Taehyung inlediğinde dudakları aralandı. Bu fırsattan yararlanan Kook hızla Taehyung'un dudaklarını ele geçirdi.

Dili Taehyung'un diliyle oynarken Gguk çoktan Taehyung'un pantolonunu çıkarmaya başlamıştı bile. Kook Taehyung'un dudaklarını ısırarak öperken bir taraftan da halinden hoşnut olduğunu belli eden sesler çıkarıyordu. Taehyung ellerinin boş durmasından hoşlanmayarak elini kook'un aletine attı.