HOME of LOVE ✓

13

Taehyung sabahtan beri yaptığı işten kafasını kaldırmamıştı. Şimdi ise mesai bitimine çok az kala. Masada ki seçtiği dosyaları eline alarak patronlarının odasına doğru ilerledi. Bugün günlerden perşembeydi ve Taehyung Cumartesi günü Daegu'ya gidecekti. Bu yüzden Geçen gün Chanyeol'ün dediklerini düşünmüş ve Bir karar vermişti. Yarın patronlarına ne hissettiğini söyleyecekti o yüzden şimdi bile içi kıpır kıpırdı. 

Taehyung kapının önünde geldiğinde kapıyı tıklatarak içeriye girdi.  Taehyung içeriye girdiğinde patronlarının ayakta ve ceketlerini giyinmiş olarak gördü. Derin bir nefes alarak söze girdi.

'' Efendim ben dosyaları getirmiştim.'' Kook kafasını sallayarak onayladı ve dosyaları bırakması için masayı gösterdi. Taehyung masaya ilerleyerek dosyaları koydu. Ve söze girdi.

'' Bir sorun mu var efendim.'' Gguk konuşmaya başladı.

'' Yok Taehyung. Sadece bugün erken çıkacağız ve Pazartesine kadar şehir dışında olacağız.'' Taehyung duyduğu kelimelerle bir süre durdu. Daha sonra yarın söylemesi gereken şeyleri şimdi söyleme kararı aldı ve konuşmak için ağızını açtı.

'' Efendim aslında ben size bir şey diyecektim'' Taehyung derin bir nefes aldıktan sonra hissettiklerini söyleyecekken Kook acele bir tavırla  konuşmaya başladı.

'' Çok önemli değilse sonra söylersin bizim şimdi çıkmamız gerek'' Taehyung'un ağzı açıldı fakat bir şey söyleyemeden geri kapattı. Gguk Taehyung bir şey söylemeyince Tae'nin yanına gelip dudaklarını uzunca öpüp geri çekildi ve ardından ekledi.

'' Şimdi çıkmamız lazım Bebeğim. Pazartesi konuşuruz ya da telefonla tamam mı?'' Taehyung bir şey diyemeden Jungkook Taehyung'un dudağını öpüp geri çekildi.

'' Pazartesine görüşürüz güzelim.'' dedi. ve ikisi de odalarından çıkarak asansöre bindiler. Taehyung ise ağızı açık arkalarından bakmakla yetindi az önce ne olduğunu anlamadı.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra Taehyung olanları kavradı ve yüzü olduğundan daha çok düşmüştü. O da her ne kadar yüzlerine söyleyemese de Telefonla hissettiği duygularını onlara söyleyecekti.

**************

İkizler Busan'a ailelerinin yanına gitmiştiler. Çünkü Jungkook'un nişanlılık sözleşmesi yarın bitiyordu. Yani Jungkook yarın özgürdü. İkizler busandan döndüklerinde ise Taehyung'a çıkma teklifi etmeyi düşünüyorlardı.

**********

'' Evet Minho eşyalarım nerdeyse hazır. Yarın öğlen uçağa binmiş olurum.''

'' Tamam kaplanım. Yarın seni almaya gelirim. Seni aldıktan sonra da bana geçeriz olur mu?''

'' Tamam olur bana fark etmez. Sonunda üniversiteyi bitirdim sanırım tek sevindiğim şey bu.''

'' Aman boşver üzme kendini elini sallasan elisi.''

'' Ya nedemezsin. Neyse bunları konuşmayalım. Daegu'yu özledim.''

'' Daegu 'da seni özledi. Nerde benim kaplanım diye ağlıyordu.''

'' Boş yapmada kapat hadi daha yemek yiyeceğim''

'' Tamam kaplanım. Yarın görüşürüz.''

'' Görüşürüz.''

*************

Taehyung yemeğini yemişti ve ortalığı da toplamıştı ve kıyafetlerini. Şimdi ise yapması gerek tek şey ikizlere mesaj atmaktı.

Sevgili Jeon'lar aslında bunu sizin yüzünüze söylemek isterdim ancak böyle bir zamanım olmadı. Ben yarın Daegu'ya dönüyorum. Sizinle hayatımın en iyi anlarını yaşadım beni hep mutlu ettiniz. Biliyorum size karşı bir şey hissetmeme gerekiyordu ama bunu beceremedim. Ben ikinizden de çok hoşlanıyorum. Bana hep huzur verdiniz. Sizi düşünmek bile günümün güzel geçmesine neden oluyordu. Sanırım en çok bana karşı çok yumuşak ve şefkatli davranmanızı sevdim. Tavşan dişlerinize hayranım. Siz gülünce içimde kelebekler uçuşuyor. Farkındayım siz bana karşı bunları hissetmiyorsunuz ama içimde kalmaması için söylemek istedim. Belki bir gün karşılaşırız ha...

Sizi Çok Seviyorum. İyi ki hayatıma girdiniz ve  umarım beni unutmazsınız.

Mesaj babacık 1, babacık 2'ye gönderildi.

Taehyung mesajı gönderdikten sonra içinin biraz olsun rahatladığını hissetti.

 Yatağına geçti ve kendini uykunun kollarına bıraktı.

************

Tam olarak kafamdakileri yazamadım.

Beklentinizi karşılamadıysa  kusuruma bakmayın. 😊

Mesaj biraz mektup tarzı gibi oldu ama.

Muhtemelen yarın 14. bölümü ve final bölümünü yayımlarım.