2.2

389 50 34
                                    

Yeji sabah uyandığında saat 7'ye geliyordu. Gece boyu doğru düzgün uyuyamamıştı zaten.

Kalktığı gibi üstünü değiştirdi ve bavulunu toplamaya başladı.

Kıyafetlerini yeniden katlayıp bavuluna dizdi. Kitaplarını, kişisel eşyalarını ve geriye kalan her şeyi de çantasına ve bavuluna yerleştirip kapının önüne koydu.

Saat 7.30'u geçmeye başlarken mutfağa gidip kahvaltı hazırladı. Kendisi aç değildi, ama en azından Yeonjun için bir şeyler hazırlayabileceğini düşünüyordu.

En sonunda bir tabak ve çubukları da masaya bırakıp yeniden oturma odasına geçti.

Bir kağıt ve kalem alıp yazmaya başladı.

Veda konuşmalarında oldukça kötüydü ve bu konuşmayı Yeonjun'un yüzüne karşı yapabileceğini de hiç sanmıyordu.

Bütün içindekileri satırlara dökünce akmaya hazır göz yaşlarını silip kağıdı katladı. Sehpanın üstüne bıraktı ve saati kontrol etti.

Henüz on beş dakikası vardı.

Yeniden Yeonjun'un yatak odasına adımladı.

Son bir kez unuttuğu bir şey var mı diye kontrol etti. Giysi dolabının içine baktığı sırada gözüne düzgünce katlanmaya çalışılmış, lakin rafa tıkıştırılmaktan başka bir şey yapılamamış lacivert bir sweat ilişti.

Yeonjun'dan kendisine bir şey kalmasını çok istiyordu. Bu yüzden o sweati alarak dolabın kapaklarını kapattı.

Sweati katlayıp bavuluna koydu ve tekrardan saati kontrol etmek için telefonuna uzandı. Tam o sırada da telefonu çalmaya başladı.

Tahmin ettiği üzere saat 8'e çok yaklaşmıştı ve annesi arıyordu.

Sessiz olmaya çalışarak telefonu açtı, "Efendim anne."

"Aşağıdayım kızım, hadi gel."

"Tamam." diyerek telefonu kapattı.

Son bir kez koltukta huzurlu bir şekilde uyuyan Yeonjun'a baktı.

Yanına ilerledi.

Koltuğun kenarında duran battaniyeyi alıp üstüne örttü. Suratına doğru eğilip yanağına ve dudaklarına bir öpücük kondurdu.

Ardından doğrulup kapıya doğru ilerledi.
Ceketini giydi, ayakkabılarını ayağına geçirdi. Bavulunu ve çantasını alıp evden çıktı.

Merdivenlerden inerken içine bir şey oturmuş gibiydi. Yutkunamıyordu bile.

Kapıdan çıktığında görüş açısına giren siyah araçla gülümsedi.

Annesini görmeyeli uzun zaman olmuştu.

Bayan Hwang arabadan inip kollarını iki yana açarak Yeji'ye sarıldı.

"Bebeğim, seni çok özledim."

"Ben de anne."

Sunday Curse | yeonjiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin