Sabah kalktığımda bir süre tavanı izlemiştim.
Hayatım adeta yokuş aşağı gidiyodu. Kalbim çok acıyordu, sanki artık bu olanlara dayanamıyormuş gibi.Düşüncelerimi bi kenara bırakıp bayoya ilerleyip aynaya baktığımda bi an keşke bakmasaydım dedim. Gözaltlarım mosmor ve gözlerim kıpkırmızıydı. İşlerimi halledip geri odaya dönmüştüm. Dolaptan formalarımı çıkarıp giydikten sonra makyaj masasına oturmuş ve gözaltlarımı kapattıktan saçlarımı da tarayınca tamamen hazırdım. Çıkardığım eşofmanlarımı elime alıp birkaç oda yanımda olan kirliler için ayrılmış ayrı olan odaya ilerlemeye başlamıştım. Aslında bir odadan çok banyoydu ama kirli eşyalarımızı genelde ordaki sepete atardık.
Kapıyı açtıktan sonra direk kapatmıştım. Eşofmanlarımı sepete attıktan sonra kapının tekrar açıldığını duyduğumda hizmetli olduğunu düşünmüştüm bu yüzden umursamamıştım. İşimi bitirdikten sonra arkamı dönüp kapıdan çıkıcaktımki bilin bakalım gelen. Tahminler pekte zor olmasa gerek, gelen yeop' tu. Onu umursamayıp yanından geçicekken kolumu tuttmuştu. Kolumu çekmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Pes edip donuk suratına baktığımda;
Ben: Ne istiyosun y-
Dememe kalmadan beni bir hışımla kendine sertçe çekmiş ve öpmeye başlamıştı. Şaşkınlığımı üzerinden attıktan sonra onu itmeye çalışmıştım, çırpınışlarım bir işe yaramıyor su. Beni yerdeki halının üzerine yatırdıktan sonra üstüme çıkmış ve kendini sertçe bana bastırmıştı. Kendimi tutamayıp inlediğinde bu sefer kafasını boynuma gömmüştü.
Ben: B-bırak beni
Yeop: Hadi ama bebeğim beni özlemedinmi
Onu deli özlemiştim. Kendini bana sürtüyodu. Lanet olsun! Uzun uğraşlar sonucu ondan kurtulduğumda tokat atmıştım. Kafası yana düşmüştüm.
Ben: Ne yaptığını sanıyorsun sen!?
Yeop kafasını kaldırdığında direk bana sarılmıştı. Boynumda ıslaklık hissettiğimde kaşlarımı çatmıştım napıyordu o, ardından burun çekişini duyduğumda ağladığını anlamıştım.
Yeop: Beni bırakma jennie sessiz dayanamıyorum
(Sürün köpek hahahaha)Ben: Sence bu umrumda gibimi duruyo?
Benden ayrılıp gözlerimin içine bakmaya başladığında;
Ben: Umarım cevabını almışsındır
Onu orda bırakıp odadan çıktıktan sonra direk merdivenlerden inmiş ve kapıya çıkıp arabaya binmiştim. Bir süre sonra yeop' ta yanıma geldiğinde onun tarafına hiç bakmamıştım ancak onun bana yol boyunca baktığını biliyordum.
Okula geldiğimizde arabadan inmiştim ve direk hyunjin' lerin yanına ilerlemiştim. Hyunjin beni gördükten sonra yanıma gelip bana sarılmıştı. Göz ucuyla yeop' a baktığımda sinirden kıpkırmızı olmuştu. Hyunjin' den ayrıldıktan sonra hana gelmiş ve bana sarılmıştı.
Hannah: Nasılsın bebeğim?
Ben: İyiyim canım sen nasılsın?
Hannah: Bende iyiyim, bu aralar görüşemiyoruz hiç
Aklıma gelen fikirle gülümsemiştim
Ben: Bak ne diycem annemleri biliyorsun geceye kadar gelmiyolar bence bu akşam bizim eve gel beraber yemek yeriz.
Hannah: Harika olur
Bugün de herzamanki gibi sıkıcı ve yeop' un her daim olan bakışları beni takip etmesi sayesinde okul günüm mükemmel bir şekilde bittikten sonra, hannah üzerini değiştirmek için kendi evine gittikten sonra bende eve girdikten sonra direk kişisel işlerimi halletmiş ve sofrayı hazırlamaya başlamıştım, yeop' da daha ortalarda yoktu muhtemelen her zaman ki gibi biriyle sürtüyodur.
Sofra hazır olduktan sonra kapı çaldığında koşarak açtığımda hannah' la yeop beraber gelmişlerdi. Sanrım kapıda karşılaştılar çok fazla üstünde durmamıştım. O direk odasına çıkmıştı zaten. Hannah' la kısaca selamlaştığımızda direk sofraya oturmuştuk. Sahbet eşliğinde yemek yiyorduk.
Sofradan kalktıktan sonra salona oturmuş ve film açmaya karar vermiştik. Bir süre sonra hannah lavaboya gideceğini söylediği için filmi durdurmuş ve gelmesini beklemiştim.
Birkaç dakikanın ardından gelmeyince merakıma yenim düşüp bakmaya karar vermiştim. Merdivenlerden çıkarken yeop' un odasından fısıldaşma sesleri duyduğumda bir kenara saklanmış ve kapıya iyice yaklaşarak dinlemeye başlamıştım.
Duyduklarımdan sonra adeta buz kesmiştim.Evvet bölüm attım kusura bakmayın bölüm yazmaya üşendim
Ve sizce noldu???