Hızlı davranıyor belki de ilk defa biricik Güneş Damlası olmadan, Ay Meleği. O'na bir şey olduğundan emin; ama ne olduğundan da bir o kadar kuşkulu.
Koşarak odalarına giriyor önce; etrafa ve banyoya bakıyor. Derin nefesler verdikten sonra gözleri yaşlar ile birlikte kocaman açılıyor. Odalarına özel banyo; evdeki tek banyo, değil ki. Hıçkırarak koşuyor, evdeki bir diğer banyoya. Bu banyodaki anılar canlanıyor gözünde. Daha çok hıçkırıyor, daha çok yok ediyor kendini. 'Turuncu' boyalar ile, seviştikleri o sahneleri yeniden yeniden oynatıyor, bileklerine bakamadığı beden üzerinde.
Yavaşça yaklaşıyor ve bağırarak sarılıyor, sevgilisine.
"HOSEOK! KALKSANA! KALK! Kalk; lanet olsun, KALK!" Çığlıkları sadece kendi kulağında ve Tanrı'nın ilk kez dileğini gerçekleştirdiği, son nefesini verirken sevdiğinin acı haykırışlarını duyabilen Güneş Damlası'nın kulaklarında.
Son bir sözü oldu içinden, Güneş Damlası'nın.
'Keşke... Sonsuza kadar sağır kalsaydım, Tanrı'm. O zaman kutsal su gibi gelen bu güzel sesi, acı haykırışlar ile ölüm nefesimde değil ancak rüyalarımda görürdüm'
Olmadı. Rapunzel'in göz yaşları, iyileştirmedi Prens'ini.
Olmadı. Prensin öpücüğü, geri getirmedi Prens'ini.
Olmadı. Afrodit'in aşkı, birleştirmedi aşık iki genci.
••
"Yavaşça gözlerimi açıyorum, sevgilim. Gecenin bir yarısı... Gözlerin, ayın bir yansıması... Göz göze geliyoruz ya o an... Sönmüşlerim ışıyor benim. Güneşim parlıyor, kibritim yanıyor. Şimdi yaşlarla dolu ya gözlerin, sevgilim... Silemiyorum ya ben ay parlamış harelerini... Ben neden açıyorum ki, gözlerimi? Olmayan uzuvlarım neden ilk defa acıtıyor seni? Sen diyorum sevgilim. Kalbim acıyor diyemezdim. Alamazdım son kez adını ağzıma. Sen bana dolu gözlerin ile bakıp ben bir şey yapamazken; olmazdı sevgilim. Dudaklarım yok senin pembe pamukların gibi; ya da sesini duymamı sağlayan senin gibi minik kulaklarım... Yalnızca deniz suyu akıtan gözlerim var, ay ışığını düşürdüğün okyanusa... Yalnızca sana sahip güçlü yüreğim var, her saniye senin için atan. Ama; özür dilerim sevgilim. Sen bana okyanusları sunarken, sağlarken kalbimin atmasını ben sana sadece bensizliği verebiliyorum. Biliyorum, aşkım. Biliyorum. Delirtiyor seni bu hallerim. Kucağımdayken yaslandığın göğsün bir daha olmayacağı yakıyor canını; kendini bir daha başka bir kalpte görememek... Ben ise sadece... Seni seviyorum sevgilim. Evet, çok acılarım oldu; senden önce... Evet, denedim ölmeyi yine; senden önce... Ama ben şu an mutlu ölüyorum sevgilim. Sensiz değil burası; kalbimdeki akşamsefaların; benim için hep akşam olacak, açacağım yine kalbimde seni...
Şimdiyse sevgilim, son veda sana... Ellerini tutmak güzeldi sevgilim; saçlarını koklamak... Evim güzeldi sevgilim; sen olduğun için... Teşekkür ederim, sana. Bırakmadın ya, beni... Zamanım geliyor aşkım. Aşkım... Kanların süzülmesin seninde benim gibi sevgilim; peşimden gelme, çünkü kırmızı kan olarak sadece benim bileklerime yakışıyor."
Biriciğim; sende ölen sevgilin, Ho-Seok...
••
Çığlıklar atarak bitirdi, elindeki 'turuncu' zarftan çıkan ölüm nefesi bile güzel kokan sevdiğinin elinden yazılmış mektubu. Hıçkırıkları çarptı her seferinde yaslandığı göğse.
Ne bir ambulans sesi, ne de bir ayağa kalkış...
Ne bir bakış, ne de bir arayış...
Ortada kalan sadece; küçük gülümsemeli bir ölüm ve yıkılmış bir dudak...
Ortaya serilenler sadece; ölüm ve nefes...
Çığlık atıyor ya şimdi... Bunlar daha hiçbir şey.
Hiçbir şey...
Kahkaha atıyor ve kucağında oturduğu bedenin dudaklarını öpüyordu, ışığı sönmüş Ay Meleği. Çıldırmıştı(!). Ah, hayır. Sadece... Çok seviyordu.
Sadece... Kalbi, dikenli teller arasında kalmıştı.
Sadece... Kalbi, ölüyordu.
Derin nefesler bile yetmiyordu, nefesi olan olmadıkça.
Bakışlar yersiz kalıyordu, bakanı olan olmadıkça.
Haykırışlar tıkandırıyordu, duymayanı olan olmadıkça.
Son kez bağıracaktı, şimdi. Gözlerini yumdu; yaşlar yeni açtığı ağzına doğru yol kazarken. Derin ve kalp zorlayan bir nefesi ciğerlerine mezar etti ve beğırdı.
"SENİ SEVİYORUM. SENİ. SEVİYORUM. Seni seviyorum. Seni..."
Merhabaaa... Final böyle. Amaaa; tabii ki böyle bir sonla bitmeyecek. Sonraki bölümü bekleyin. 😉
Bu arada, ben Whis! ( ꈍᴗꈍ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Meleği *Sope'Yoonseok'*
Historia Corta•Tamamlandı.✓• ''Çünkü kırmızı, kan olarak sadece benim bileklerime yakışıyor.'' angst #8 sope ukegi semeseok angst