Bölüm 1

2K 108 209
                                    


  Ellerim tutuluyor. Gözlerim yaşlar ile dolu... Bana bakan ay yüzlüme dönüyorum. Gözleri dolu onunda, acı çeker gibi... Sahi ya; acı çekiyor belki de...benim yüzümden... Gözlerimin dolması ve yaşlarımın onun okyanusuna akması... 

 Yine kucağımda oturuyor.  Ağlıyoruz ya... O ağlarken sever; yüzünü göğsüme yaslamayı. Gözyaşları dere yatağı oluşturur benim boynumda, göğsümde, kan rengi almış halde kalbimde... Gülümser örneğin bazen, eskiye nazaran daha az şimdi... Bakar gözlerime parlak ay gözleri... Kulaklarım duymaz onu ama o fısıldar bana; "seni seviyorum"...

 Bizim anlaşma yolumuz ellerimiz ve gözlerimiz ya... Ellerim tutulur bazen, bazen de gözlerim bağlanır ona karşı. Şimdi olduğu gibi ellerini kaldırır ve konuşur benimle... Ama bilmiyor ki benim gözlerim kapalı; onun gözleri harici her şeyine... 

 "Sevgilim" der şimdi olduğu gibi yatarken kucağımda minik gülümsemesi ile... Akmaz ama vardır benim gözyaşlarım; onun okyanusu var oldukça...

 "Mavi meleğim" diye karşılık veririm çoğu zaman bedenlerimizi uzaklaştıran ellerim ile...

 "Ağlama artık, kalbim sökülüyor sanki" Göz göze geliriz ya o an tam da o bunu derken kurur bir anda göz yaşlarım. Kurudu da... 

Uzandım yavaşça minik sevgilim kucağımdayken... Yatak bile sardı O' nu, beni es geçip üstünde yatarken. Yüzünü aldım ellerim arasına. Öncedendi tüm dünyamın ellerim olması... Şimdi tüm dünyam mavi meleğim.

Gülümsedi yavaşça kuruttuğu gözleri, ıslanmış pamuk yanakları ile. Bende gülümsedim yavaşça. Biz konuşmazdık fazla... Ellerimiz ayrılacak diye korkardık.  

"Uyuyalım mı?" diye sorarak açtım aramızda ki mesafeyi. Uzun uzun baktı gözlerime. Kafasını salladı sadece. 

Uyumayacağımı çok iyi biliyordu. Uyumazdım ben o yanımdayken; uyuyamazdım. Kokusu etrafıma dolanır, kalın bir düğüm atar ve sonra da bir anda zincirlenirdi bana. Gözlerimi çevirdim yüzüne. Minik fındık gibi güzel olan burnunun ucuna bastırdım dudaklarımı. 

Ellerimiz birbirine kenetli, kokularımız zincirli... Göğsümde yatarken nefeslerim ile okşadım saçlarını. Ellerimi bırakmayan sevgilime karşı...

Gözlerim doldu yine. Hafifçe gülümsedim. O' na gülümsedim. Kalbime gülümsedim. O uyurdu şimdi, ben izlerdim. O uyurdu şimdi, ben korkardım. O uyurdu şimdi, ben ölürdüm. 

Gece iyice ilerlerken ayırdım ellerimizi, sardım etrafına. Ellerim belinde, burnum saçlarında... Kalbim O'nun için atar ya bu sıra. Atar ya... Damlalarım durur akmaz benim. Okyanusu can buldururdu zaten gözlerime... O uyurken benim okyanusum da dalgasız.

 Ay ışığı düşüyor şimdi de benim Ay' ıma. Alaylı bir gülüş var dudağımda. Benim Ay'ım daha parlak ya komik geliyor gece ayının aciz hâli. 

Gözlerimi yavaşça koparıyorum mavi meleğimden. Ay ve esen rüzgar ile gözlerimiz kesişiyor. Kızgınlar bana... Bir meleği nasıl onlar gibi üstün şeyler ile bir tutabilirim diye kızıyorlar bana. Ben gülümsüyorum yine mavi meleğime bakarak. Ay veya rüzgar... Onlar kadar aciz değil benim 'kalbim' 

Kokusunu çekiyorum içime sakince ve sonra da deli gibi... Aklıma düşüyor çünkü... Ben  böyle yetersiz bir varlıkken O bir melek. Ben daha fazla almalıyım O' nu her zerreme.

Hafifçe mırıldanıp arkasını döndüğünde kaşlarımı çatıyorum rüzgâra karşı. Ne demekti benim meleğimi üşütmek? Sıkıca sarıyorum O' nu. Her seferinde daha da kalbim yaparak. Her seferinde canım yanarak yırtıp kalbimi; üşümesin diye kalbime ektiği akşamsefalarının içine sararak.

Gözlerim ise son kez bakıyor dayanamamışlıkla sabaha karşı. Nefesim son kez bilinçle çekiyor içine zincirli kokuyu. Huzur bulur ya kalbim şimdi ki gibi. O her seferinde daha da giriyor kalbimin içine... Daha sıkı, daha parlak... Daha ben gibi...










Merhaba ben Whis ( ꈍᴗꈍ)




Ay Meleği *Sope'Yoonseok'*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin