Bölüm 1: Londra

5.7K 217 164
                                    


Uyanmıştım. Dağınık saçlarım ve akan göz altı makyajımla biraz trajikomik duruyordum aynadan. Birazdan kalkıp yaşadığım yer olan Amerika/California'dan Londra'ya dogru 10 saatlik bir yolculuğa çıkacaktım.

Ben mi? Ben Y/N, Y/N Carter,

Sürekli depresif haliyle, hâlâ onu terk edip giden babasının yasını tutan. 18 yaşında lise son sınıf öğrencisi.

Derslerim o kadar da mükkemel degildi aslında, ama annem hep cok zeki olduğumu söylerdi. Buna inanmazdım çok, tâki hiç çalışmadığım, annemin zorla soktuğu Londra'nın en iyi liselerinden biri olan Alley's High School'un bursluluk sınavından %100 burs alana kadar.

1 hafta önce aldığım bu haberle bavulumu hazırlamaya başladım.
Hiç bilmedigim bir ulkeye tek başıma gitme fikri beni heycanlandırıyordu. Aslında cevremdekilere sorsak pek inanmazlardı ama büyük bir Harry Potter hayranıydım. İnanmiyacak olmalarının sebebi bir şeye hayranlık duymanın saçma olduğunu söylememdi. Odamdaki Tom felton posterini görseler ne tepki vereceklerini merak etmiyor değildim.

Yine bir hafta öncesinde yani haberi aldığım gün, okulun internet sitesine girdim ve orda bir çocukla tanıştım, Evan.
Çok kafa dengi bir çocuktu ve çok iyi anlaştık. Onunda babası o küçükken onu terk etmişti, ama onun durumu daha kötüydü annesi de babası onu terk ettikten sonra kendini ondan uzaklaştırmıştı ve evden ayrılmıştı. Maddi durumları iyidi ve sadece her ay ona para gondermekle yetiniyordu. Evan için çok üzülmüştüm. Herkes onun hakkinda sitede kötü şeyler yazmış depresif bir psikopat olduğuna da değinmişlerdi. Ruh eşimi bulmuştum, bana yardımcı olup londraya başka ülkeden eğitim icin gelen kişilerin evinde kaldığı, yardımcı ailelerden birini de önermişti ve anlaşmıştık yani herşey hazırdı.

Artık herşey hazırdı, bavulumu dün gece çıkarttığım yerden aldım ve aşağıya indim. Annem Karol, dün gece yine içmiş olmalıydı ki koltukta sızmıştı, aslında iyi bir kadındı gelecegim için çok çabalıyordu ama babam gittiğinden beri kendisini içkiye vurmuştu. Onu uyandırdım

Y/N: Anne, Anne uyan

Karol: Y/N, ne oluyor

Y/N: Londraya gidiyorum ya hani

Karol: Ahh, kızım özür dilerim tamamen unutmuşum beni uzun süre görmiyeceksin ve böyle hatırlamanı istemezdim

Y/N: Sorun degil anne, alıştım artık

Annem ayaga kalkıp bana sıkı sıkı sarıldı

Karol: Umarım ordaki yardımcı ailen sana cok iyi davranır

Y/N: Umalım ki öyle olsun

Kapıya doğru gittim. Annem üzgünce arkamdan bakıyordu ona dogru gülümsedim, normalde çok az gülümsedigim için sevindi

Y/N: Neşelen anne, kızın Londranın en iyi liselerinden birine gidiyor

Karol: Seninle gurur duyorum, seni çok seviyorum

Y/N: Bende seni

Çıkıp beni hava alanına götürecek taksiye dogru ilerliyordum ki, annem gelip tekrar bana sarıldı ve bavullarimı garaja kendisi yerleştirdi

Karol: Telefonun hep açık olucak, anlaşıldı mı ?

Y/N: Anlaşıldı

Taksiye bindim ve ona el salladım. Evden yavaşca uzaklasırken çok değişik hissediyordum, ne yani Londraya mı gidiyordum şimdi.

~

Hava alanina gelmiştim ama uçaga binmeden beş dakika önce gelen bir telefonla evlerinde kalacağım yardımcı ailemin yurt dışında acil bir işi çıktığını ve o yüzden yardımcı aile olarak tek yaşayan bir insanın evinde kalacağımı öğrendim, kendisi tanınmış biriydi ama yaptığı bu iyiliyin prim olduğunun düşünülmesini istemediği için basından sakladığını öğrendim

Kim olduğunu beni arayan adam bile bilmiyordu, oraya gittiğimde öğrenicektim.

Ve londra uçağına bindim, uzun bir yolculuk olmucaktı kulaklığımı takıp gözlerimi kapatmayı seçmiştim.

10 saatlik bir uçuşun ardından sonunda inmiştim uçaktan, uçağa binmeye çok alışık değildim ve hava basıncı yüzünden hâlâ kulağım çınlıyordu. Kalacağım kişinin evine gitmek için taksi çağırdım Saat 22.00' ı gösteriyordu. Hava da karamıştı taksiciye gösterdiğim adrese dogru giderken cebimden telefonu çıkarip son bir haftadır her gün yaptığım gibi yine Evan'ı aradım.

Evan: Ne ?

Y/N: Gecemi aydınlattın şu an ya o nasıl bir telefon açış

Evan: Buyurun, Bayan Carter hazretleri nasıl yardımcı olabilirim size bu güzel günün akşamında

Y/N: Sana birşey söyliycem

Evan: Ne, bak gerildim şuan

Y/N: Ben şuan nerdeyim biliyor musun

Evan: Tuvalette mi ?

Y/N: Ya bi kes, ciddiyim ben

Evan: Ne biliyim kızım ben

Y/N: Londradayım aptal

Evan: NEEEEEEE !!

Y/N: Bağirma be kulağım gitti

Evan: Ne ara geldin be

Y/N: geldim işte

Evan: Atla hemen bana geliyosun

Y/N: Yok ilk bir yerleşmem lazım

Evan: Yardımcı ailene mi gidiyorsun şuan

Y/N: Aynen öyle

Evan: O zaman sabah kesin uğruyorsun bana

Y/N: Bakarız

Evan: Kes

Y/N: Sus

Evan: Hadi öptüm

Y/N: Bayy

Ruh hastasi ya diyerek telefonu kapattım. Sonunda takside ineceğim yerde durmuştu,

Çıkıp parayı ödedim, taksi gittiginde eve baktım. Oldukça büyük ve güzeldi. Ünlüydü zaten ama bu kadar da güzel olacağını tahmin etmemiştim. Şimdi hiç tanımadığim birinin evinde kalmaya hazırlanıyordum. Acaba tanıdığım bir ünlü mü diye geçirdim içimden

Heycan ve tedirginlikle zile bastım, içerden bir havlama sesi gelmişti. Tekrar kapıyı tıkladım ve açan kişiyi görünce fal taşı gibi açılmış gözlerle buz gibi olduğum yerde dondum kaldım. Kaskatı kesilmiştim ve şaşkınlıktan ağzımı bile açamıyordum

Bu olamazdı değil mi, karşimdaki kişi Tom Felton olamazdı...

Bilgilendirme: Bu kitabın ana konusunu gördüğüm rüyadan esinlenerek yazdım.

Umarım girişi begenmişsinizdir💖

Tom Felton ile Hayal Et  ~LondonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin