9

4.8K 483 374
                                    

İyi okumalarr 💞

1 hafta sonra

Sıradan bir gündü. Seungmin her zamanki gibi kalkıp hazırlanmış ve işe gelmişti. İlk görüşeceği hasta Chan'dı. Biraz erken gelmişti ama sorun olmayacağını düşünüyordu. Chan'ın odasının önüne geldiğinde içerden sesler geliyordu, görünüşe göre Chan telefonla konuşuyordu. Seungmin dinlemek istemese de dinlemek zorundaymış gibi hissediyordu.

C: Hayır, bunu artık yapamam. Ona yalan söylemekten nefret ediyorum. Onu işinden edemem, bunu ona yapamam.

C: Tamam, ziyaret saatinde buraya gel ve yüz yüze konuşalım. Beni kararımdan döndüremeyeceksin gerçi.

C: Ona aşık falan olmadım. Sadece bunları hak etmediğini düşünüyorum. O iyi biri ve iyi olmam için elinden gelen her şeyi yapıyor. İşini çok seviyor bu her halinden belli. Buralara da hak ederek geldi, birilerinin aksine.

C: Kimden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun.

C: Kapatıyorum.

Duydukları karşısında ne diyeceğini bilemiyordu. Kendisinden bahsetmiyordu. Olamazdı değil mi ? Onu böyle kandırmış olamazdı, Chan böyle biri değildi. Dinlediğini ona söylememeye karar verdi, zaten ona yeni yeni güvenmeye başlamıştı bunu kırmak istemiyordu. Derin bir nefes aldı ve kapıyı tıklattı. Chan ona gülümsemiş ve yatağa oturmuştu.

C: Sen iyi misin, suratın neden asık ?

S: Bir şey olmadı yani önemli değil, boş ver.

C: Anlatmak istemediğine emin misin, psikolog olan ben değilim ama iyi bir dinleyiciyimdir.

S: (Acaba ona sormalı mıyım ama ya bana karşı gösterdiği güven kırıntılarını da kaybedersem) Gerçekten önemli bir şey değil. Kafana takma, başlayalım mı ?

C: Pekala.

S: Şey aslında bir şey var. Ben senin telefon konuşmana kulak misafiri oldum. (Çok büyük riskler alıyorsun Kim Seungmin)

Chan'ın gözleri büyümüştü.

C: (Evet Chan nasıl açıklayacaksın şimdi ?) Ne kadarını duydun ?

S: Çok fazla değil sadece son kısımlarını duydum. Seni zorlayamam ama bana anlatabilirsin.

C: Sadece Jeongin geleceğini haber vermek için aramıştı. Önemli bir şey değildi yani. (Keşke gerçekleri anlatabilsem sana, seni üzmekten nefret ediyorum)

S: Peki.

Seungmin pek inanmış görünmüyordu ama üstelemeyecekti. Chan zamanı gelince ona anlatırdı zaten ya da o böyle olacağına inanmak istiyordu.

S: Seansı başka bir gün yapabiliriz istersen, yorgun görünüyorsun.

C: Hayır, sorun değil.

S: Elimden geldiğince kısa tutmaya çalışacağım. Hatta sana bugün sadece bir soru sormak istiyorum. Sence aşk nedir ?

C: Aşkın tanımlanabilir bir şey olduğunu düşünmüyorum ama kendimce bir şeyler söylemem gerekirse aşkın sadece birine duyulan aşırı sevgi olduğunu düşünmüyorum. Eğer birine gerçekten aşık olduğunu düşünüyorsan tek sebep onu görünce midende kelebekler uçuşması gibi bir şey olmamalı. Onu sevmelisin, her şeyden korumak istemelisin, senin için katlanılmaz olsa da mutluluk kahkahalarını duymak istemelisin.

S: Peki sen hiç aşık olduğunu düşünüyor musun ?

C: Nasıl aşık olacağımı bilmiyorum ben köpekçik. Bir şeyleri hissetmek benim için çok yeni sen de biliyorsun bunu köpekçik. (hala devam ediyorsun)

psycho/chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin