•7 Bölüm•

115 10 6
                                    

İsmail:Ne yaptın ne yaptın???
Ali:Öptüm...
İsmail:Ya delirdin mi sen oğlum?ne demek öptüm, nerden bu cesaret?
Ali:Bilmiyorum ya bilmiyorum!...o kadar yakındı ki, dayanamadım işte
İsmail:O ne yaptı peki?
Ali:Sence?
İsmail:Karşılık mi verdi?
Ali:He he karşılık, tokat attı, hala acıyor ya
~2 saat önce~
Eylül:Sana ne! Umurunda mı?
Ali:Evet!
Eylül:Ne?
Ali:Siz beni endişelendiriyorsunuz hocam, siz!
Eylül:Ya ne diyorsun sen be
Ali hızlı şekilde Eylül'ü kendine çekerek dudağına öptü.Eylül karşılık vermeden hemen Ali'yi itip tokat attı
Eylül:Ne yaptın sen??
Ali:Özür dilerim
Eylül:Defol burdan, kendinde değilsin
Ali:Baya kend...
Eylül:halâ konuşuyorsun birde?Barış az bile dövdü seni, git!
Şimdi
İsmail:Sen ne bekliyordun oğlum?😂O da aşık sana saniyordun
Ali:Ya bir sus İsmail, bir sus. Hiç bir şey beklemiyordum ben, sadece...ne biliyim sanki bu zamana kadar hiç aşık olmamıştım..
İsmail:Hey Ali? uçtun resmen. Bana bak, bu imkansız tamam mı?O senin öğretmenin, sen ise...
Ali:Ama her zaman benim öğretmen olmayacak herhalde
İsmail:Peki olmayacak, ama o da sana aşık olacak sanıyorsun?Saçmalama, o asla sana bakmaz, boşuna umut inşa etme,unut
Ali:Off, ne yapacağım ben, şimdi onun gözlerine nasıl bakacağım?yok olmaz, artık gelmeyeceğim üniversiteye, gidiyorum
İsmail:kaçmak çözüm değil, daha kötü yapacaksın, hem babana ne diyeceksin?
Ali:Bilmiyorum
İsmail:Neyse ben eve gidiyorum artık, hadi sen de kendine gel, eski Ali'ye dön.
***
Eylül havlu ile ayna yakındaki dudakları silerek:gerezekyali ya, kimsin sen öpüyorsun ne zaman istersen beni! sonra duraksayıp parmaklarıyla dudaklarına dokundu, yavaş yavaş gözlerini kapatarak Ali'nin sözlerini hatırladı
—"Siz beni endişelendiriyorsunuz hocam, siz!"
Eylül:Ne yapiyorum ben ya, bir çocuğun sözlerini ciddiye alıyorum resmen.Kendine gel Eylül...Bariş bir de ortaya çıktı, off.Ne yapacağım ya şimdi?Ali'ye borcumu ödemem lazım , o zaman gideceğim, Barış asla bulamaz beni.
<Ertesi gün>
Göktürk villası.
Ali yine aile kahvaltısında değil.
Herdal:Ali niye yok masada, uyuyor mu halâ?
Burcu:Bilmi...
Ali:Günaydin
Herdal:He, günaydın oğlum
Ali:Sizinle konuşman lazım.
Burcu:Ciddi bir şey mi oldu Ali?
Ali:Hayir, o kadar ciddi değil
Herdal:O zaman sonra söyleyeceksin, benim şirkette gitmem lazım, sen de üniversiteye geç kalacaksın, hadi ben gidiyorum
Ali:Üniversite hakkında zaten, artık orada öğrenmek  istemiyorum...gidiyorum
Herdal:Ne?
Burcu:Neden oğlüm??
Herdal:Kulakların ağzının duyuyor mu? Ne demek gidiyorum?
Ali:Ya gidiyorum işte, evde öğreneceğim, gıyaben, olmaz mı?
Herdal:Olmaz!İnsan gibi öğreneceksin
Ali:Baba lütfen!
Herdal:Hayir kapat şu konuyu
Burcu:Ali, oğlum bir şey mi oldu, arkadaşlarınla kavga mı ettin, noldu?
Ali:Yok anne yok, yok öyle bir şey
Herdal:Hemen hazırlan, seni ben götürürüm
Ali:Gerek yok!
Herdal:Ali!
Ali:Off
Herdal:He bu arada, küçük bir parti yapmayı düşünüyorum, üniversite öğrencileri için
Ali:Neden?Ne kutluyoruz?
Herdal:Üniversite adına bir bağış yaptım, hasta çocuklar için
Burcu:Ay çok iyi yaptın hayatım
Ali:Ne zaman peki?
Herdal:Dün oğlum
Ali:Hayir, yani ne zaman olacak bu partisi?Öğretmenler de gelecek mi?
Herdal:Evet?herkes gelecekler, niye sordun?
Ali:Öyle işte
Herdal:Hadı hadı, bekliyorum seni,çabuk toparlan
Herdal Ali'yi üniversitede bırakıp, kendi şirkette gitti.
***
Çağatay:He, Ali geldi
Ali:Selam millet
Mert:Ali sen Koray'ı en son ne zaman gördün?
Ali:Geçen hafta neden?
Aslan:O da 2 gün gelmiyordu sensin gibi, seninle olduğunu düşündük
Ali:Yoo benimle değil, şey aradınız mı?
Alp:Açmiyor
Ali:Allah allah, acab...
Aslan:Günaydın Eylül hoca
Ali dönmeden hafifçe başını Eylül'ün yönüne çevirdi sadece...
Eylül de "günaydın" deyip elinde bir klasörle sınıfa girdi.
Ali:Şey, neyse ben gidip Koray'ı bakacağım, evde belki
Berk:Şimdi mı oğlum? Ders olacak şimdi sonra bakacaksın
Ali:Ben gittim, kolay gelsin size
İsmail:Ali dur, Ali lan
Ali:Ne?
İsmail:Olmaz ama böyle oğlum, her seferinde onun derslerinden kaçamazsın, gel
Ali:Ne yapacağım İsmail ne yapacağım!Öptüm diyorum onu, öptüm!Gözlerine bakmaya utanıyorum işte , lütfen bırak
İsmail:Tamam kanka, ara bir şey olursa
Ali:Tamam.
İsmail:He Ali? Eğer seni soracak?
Ali:Aniden kötü oldum eve gittim söyle
İsmail:Tamam.
~Ali'den~
Koray'inin evine geldim.Kapıyı çalmaya başladım ama kimse açmıyordu,o zaman bağırmaya başladım
Ali:Koray??Evde mısın Koray!Açsana evdesin biliyorum
Birkaç dakika sonra Koray bana kapıyı açtı.
Ali:Koray?
Koray:Hee sen misin
Çok kötü görünüyordu
Ali:İyi misin sen, noluyor sana?
Koray:Bana mi? Hiç uyuyordum ben
Sonra dikkatim kollarımdaki morluklara düştü
Ali:Ne bu?
Koray:Düştüm
Ali:Düştün?
Koray:Sen niye geldin?Ben seni davet edemem kusura bakma, evim temiz değil
Ali:Tamam o zaman, herkes senin için endişelendi ben geldim işte, ama iyisin galiba gideyim , hadi görüşürüz
Koray:Görüşürüz
Ali:He Koray, bu arada bu gece bir parti olacak, sende gel istersen
Koray:Vay vay, ne için?
Ali:Organizatör- babam
Koray:he😂anladım, ok geleceğim
***
Uzun bir iş gününden sonra, Eylül yorgun bir halinle eve geldi.
Yaman:Eylül? sen mi geldin
Eylül:Evet benim.Merhaba canım
Yaman:Merhaba, yorgun görünüyorsun
Eylül:Evet aslında, yoruldum bügün
Eylül'ün telefonu durmadan çalıyordu, Eylül sürekli bakıp kapatıyordu
Yaman:Baya ısrarlı, kim bu?
Eylül:Hiç
Yaman:Eylül
Eylül:Barış...
Yaman:Barış mı?Ne istiyor bu it senden
Eylül:İstanbul'a geldi
Yaman:Ne?? Şerefsiz ne zaman seni rahat bırakacak
Eylül:Yaman, başka bir eve taşınmam gerek
Yaman:Buraya mı geldi??Nasıl buldu benim ev
Eylül:Bilmiyorum, burda çok bağlantısı var, buldu işte...neyse ben duşa gidiyorum
Yaman:Tamam Canım.Eylül dur, telefon
Eylül:Ya rahat bırak artık ya.NE VAR NE?!
Furkan:Şey, ben sadece sormak istedim bir şey
Eylül:Aa Furkan sensin, ya özür dilerim, sana değil bu
Furkan:off rahatladım😂
Eylül:😂
Furkan:Nasılsın?görmedim bügün seni
Eylül:bügün çok meşguldüm,dışarı çıkmak için zaman bile yoktu.
Furkan:Hadı ya.Neyse, ben parti için arıyorum
Eylül:Parti mi? Hangi parti?
Furkan:Bilmiyorsun galiba, 21:00 parti olacak, tüm üniversitemiz davet edildi, öğrenciler ve öğretmenler
Eylül:Öğrenciler de mi?
Furkan:Evet, gelecek misin benimle?
Eylül:Hayır ben yoruldum bügün, dinleneceğim
Furkan:Eylül lütfen, sana iyi gelecek. Diğer öğretmenlerle tanıştırayım seni, benden başka kimseyi tanımıyorsun ki.Hem ben eve götüreceğim seni merak etme.
Eylül:Tamam o zaman, ben hazırlanacağım
Furkan:Tamam, seni 20:00'de alırım.
~21:00~
Ali:Beni sormadı demek diyorsun?iyi hadi bakalım
İsmail:Eylül hoca gelmedi bu arada
Ali:tahmin ettiğim gibi.Bu arada Koray gelecek birazdan
İsmail:Nasil o bu arada,nereye kayboldu?
Ali:Bilmem, ya İsmail?Aslında...ona gediğimde çok garipti, sanki yine bu yapıyormuş gibi
İsmail:Ne diyorsun Ali, Koray uzun zamandır bıraktı bu iş
Ali:o zaman neden morluklar vardı?
Koray:Gençler merhaba
İsmail:He Koray, naber?
Koray:Çok iyim ya, harikayım. Siz nasıl diğerleri nerde?
Ali:Bilmem, bir yerde duruyorlar belki
Koray:İyi
Herdal:Herkese hoş geldiniz!
Herkes:👏
Herdal:geldiğiniz için hepinize teşekkür ederiz!
Furkan:Biraz geç kaldınız ama olsun
Eylül:benim yüzümden galiba.
İsmail Eylül'ü görünce Ali'yi dürtmeye başladı:Şhh
Ali:Ne?
İsmail:Oraya bak
Ali:Ee? ne var or...da
Eylül de Ali'ye bakışını durdurdu
Ali:Geldi demek
İsmail:Tamam bakma öyle, biri görecek
Ali:Ya delireceğim İsmail, niye Furkan hocayla beraber geldi, sevgili mi oldular acaba
İsmail:Sana ne oğlum
Ali:Baksana nasıl bakıyor ona, yiyecek gibi😬
İsmail:Ya dönsene Ali, baban fark edecek
Ali:Yapamıyorum İsmail, çok güzel o baksana..

~Sevdiğim Öğretmenim~Место, где живут истории. Откройте их для себя