~Sevdiğim Öğretmenim~

•10 bölüm•

10 bölüm.
Bana itip hemen sınıftan çikti.Bense dudak kokusunu hatırlamaya çalıştım..Asla unutmak istemiyorum.Çantayı aldım gittim.
Derslere kalamadım. Arabaya bindim ve yola çiktim, aslında bir yol yok, öyle arabayı sürüyordum bilmiyordum nereye gittiğimi.
Geçerken babamı gördüm.O olduğundan emin olmak için arabayı durdurdum.Yalnız değildi, yanında genç bir kiz vardı.Birlikte arabaya bindiler ve yola çıktılar.
Ali:Kim bu kiz ya...allo baba?
Herdal:Ali?Bir şey mı oldu?
Ali:Nerdesin şimdi?
Herdal:Oğlum ben şirketteyim,niye soruyorsun?
Babam beni kandırdı, ben şok oldum. Ama neden?
Ali:Ş-şirkette mi?ama sanki arabadaymışsın gibi duyuyorum..
Herdal:Evet, doğru ben şey...biz meslektaş ile iş yemeği için gittik donuyoruz şimdi
Ali:Meslektaş ile mi?
Herdal:Söyledım işte Ali, bu sorular nerden çikti şimdi? Hadi oğlum kapatiyorum evde görüşürüz
Ali:Görüşürüz..
Babamın arabasını takip etmeye başladım. Neden yalan söyledı, kim bu kadın!
Daha da takip ettim, babam bir otelin yakınında durdu...sonra kadını öperek geçirdi.Tekrar arabaya bindi ve gitti.Gözlerimden bir gözyaşı düştü baba bunu anneme nasıl yapar?
Bir hafta daha geçti.Bütün hafta Ali kendinde değildi.Ne derslere gitmiyordu ne de odadan pek çıkmıyordu..
Burcu:Herdal Ali'ye bir şey oldu diyorum sana
Herdal:Ben de sana diyorum canım, Ali bu Ali.Muhtemelen arkadaşlarıyla kavga etti ya da gelecek bir kızla ayrıldı, sen hiç merak etme
Burcu:Bilmiyorum. Acaba onunla erkekçe konuşacaksın he? Anlatacak belki sana?
Herdal:Tamam bakalım.Konuşacağim
Herdal:Oğlum?
Ali:Ali cevap vermeyip kulaklık müzik dinlemeye devam etti
Herdal:Ali!Sana diyorum! der ve zorla kulaklık çıkardı
Ali:Ne yapiyorsun be! Çik git odamdan!
Herdal:Neden böyle konuşuyorsun benimle bir soru mu var?!anlat hallederiz!Böyle odaya kapatıp olmaz, anne merak ediyor!
Ali:Annemi sen düşünecek misin?!
Herdal:Ne demek bu
Ali:Kim bu kadın he?Herşey gördüm ben
Herdal:...Ali
Ali:Sen...senden utanıyorum be!
Herdal kapıyı kapatarak:Ali bağırma her şey düşündüğün gibi değil!
Ali:En kötüsü ne biliyor musun?Anne öğrenirse kırılacak,sirf anne için susuyorum yoksa!
Herdal:Bak dedim, gerçeği bilmeden beni suçlayamazsın!
Ali:ANLAT O ZAMAN!
Burcu:Oğlum?? Ne oldu? Niye bağırıyorsun Ali? Herdal??
Herdal:...
Ali:Yok birşey anne, ben gidiyorum onu diyordum
Burcu:N-ne nereye?
Herdal:Ali saçmalama
Ali küçük bir bavulu çıkardı ve eşyalarını toplamaya başladı
Burcu:Ya Ali noldu söylesene, niye gidiyorsun?
Herdal:Canım tamam, bırak istediğini yapsın, gel
Burcu:Ne demek bu Herdal?Aniden aniden..oğlum bak bana?Elleriyle Ali'nin yüzünü okşayıp: ne oldu?
Ali ellerini tutup öptü:Anne merak etme, ben sadece yalnız kalmak istiyorum bir süre, seni seviyorum, haşçakalın
Burcu:Ali nereye söyle bari!
Ali:Arkadaşlarımın yanında olacağım!
Üniversite.Dersin sonunda, Eylül, İsmail'i neden Ali'nin derslere gelmiyor öğrenmek için durdurdu
Eylül:İsmail?durur musun
İsmail:Hocam?
Eylül:Şey, Ali niye derslere gelmiyor biliyor musun sen?Bir hafta yok
İsmail:Şey hocam, açıkçası bende bilmiyorum, ama dün biraz mesajlaştık, muhtemelen aile sorunları var
Eylül:Ailede bir şey mi oldu?Yani sonuçta ben sizin öğretmeninim, bilmek lazım öğrencim neden gelmiyor, yakında sınavlar var biliyorsun, hazırlanmak gerekiyor
İsmail:Evet hocam haklısınız, ama ben konuşacağım onunla, bir dakika, he Ali arıyor?
Eylül:Şey sen o zaman konuş onunla, bir şey olduysa bana da haber ver mutlaka
İsmail:Tamam hocam, iyi günler
Eylül:İyi günler.
İsmail açıp sesli konuşmaya başladı, Eylül ise duvarın arkasına saklanarak dinlemeye başladı
İsmail:Ya düzgün anlatsana oğlum, ne yapiyorsun otelde?Ne?Hangi oteldesin?Hilton mu?evet evet biliyorum, dur geliyorum!bekle
Ali:Hayir gelme yalnız kalmak istiyorum şuan, yarın görüşürüz
İsmail:Of tamam, yarın geleceğim, hadi eyvallah
Eylül:Kim bilir ne yaptin yine Ali...kim
Üniversitesi'nden çikip, Eylül Ali'nin babasını gördü.İsmail ile bir şey konuşuyordu
Herdal:Bak İsmail, eğer nerde biliyorsun söyle, onunla konuşmamız lazım
İsmal:Hayir Herdal amca bende bilmiyorum nerde..
Herdal:Tamam oğlum, öğrenirsen lütfen söyle bana.
İsmail:Tamam Herdal amca..off Ali gözlerine bakarak adama yalan söylemek zorunda kaldım.
Eylül:İsmail
İsmail:Hocam?
Eylül:Bu Ali'nin babası değil mi?Neden yalan söyledın, Ali aradı sana
İsmail:Evet ama Ali öyle istedi hocam,nasıl söyleceğim
Eylül:Tamam.Seni durdum özür dilerim
İsmail:Önemli değil hocam
Akşam geldiğinde Ali'yi görmeye otele gittim.Neden bilmiyorum...ama iyi olduğundan emin olmalıydım.Ali'nin hangi odada kaldığını sordum ve yukarı çıktım. Kapıyı iki kez çaldım sonra ne yaptığımı anlamadım..Ali kapıyı açmadan hemen kaçmak istedim.Kahretsin çok geç, Ali kapıyı açarak bana şaşkın şaşkın bakıyordu
Ali:H-hocam??
Eylül:Merhaba
Ali:Merhaba...yani hoş geldiniz
Eylül:Ben aslında
Ali:Lütfen içeri girin
Odasında bir karışıklık vardı. Ali'nin tişört yerde yatıyordu, masada pizza kutuları yatıyordu,yerde cips parçaları vardı
Ali bana bakarak endişelendi:Şey Dağınıklık için özür dilerim geleceğinizi bilmiyordum
Eylül:Allahim böyle yaşamak mümkün mü ya, dur ben yardım edeceğim
Eylül çantayı kanepeye koydu ve yerde yatan cips toplamaya başladı
Eylül:Çöp poşeti getirir misin
Ali:Ya yapmayın hocam temizlikçi yapacak
Eylül:Ya kadın niye gece gece senin çöpün temizleyecek allah allah, yazık değil mi
Ali:Evet ama bu onun işi
Eylül:Ya hadii
Ali:Tamam ben yaparım, siz oturun lütfen
Eylül:Yardım ederim işte ne olucak, hem doğru yemiyorsun, bu çok fazla zararlı, yiyemezsin
Ali:Tamam annecim 😂
Annecim mi? Ne annecim ya, o kadar mı yaşlı görünüyorum yoksa?Yüzüm düştü, Ali'nin de yüzündeki gülümseme yavaş yavaş kayboluyordu
Ali:Şey, ben yanlış berşey söyledim?
Eylül:Yoo, doğru söyledin, beni ilgilendirmez, hem ben niye geldim anlamadım. Aslında seni merak ediyordum.Ama öğretmen olarak.
Ali:Ben iyim hocam. Merak etmeyin benim için
Eylül:Ali neden buradasın? Ailen merak etmeyecek mi?
Ali:Değil. Yalnız yaşayacağım artık
Eylül:Niye? Baban annen biliyor mu sen buradasın?
Ali:Hayir bilmiyor, bilmelerini istemiyorum.Bu arada siz nerden öğrendiniz? Aileme söylemediniz değil mi?
Eylül:İsmail söyledi, yani ben sordum, meçbur kaldı
Ali:Anladım.
Eylül:Ali ne oluyor?Ailenizle kavga mi ettiniz?
Ali:Hayir
Eylül:Noldu o zaman neden derse gitmiyorsun?Böyle devam ederse aileme haber vermek zorunda kalacağım kusura bakma ama bu notlarla sınavlara giremezsin
Ali:Umurumda değil
Eylül:Ne demek umurumda değil!Bana bak sınavlar çok yakın sonra...
Ali:Babam...anneyi kandırıyor
Eylül:Nasil yani?
Ali:Oturalım mi?
Eylül:tamam
Ali:Kendi gözlerimle gördüm. Sonra sordum inkar bile etmedi...Genç kadın ile
Ali gözyaşlarını tutmayan ağladı,küçük bir çocuk gibi dizlerimin üstüne çöktü.Ben de sarı saçları okşamaya başladım
Eylül:Geçti tamam...bak bana? Bak
Ali başını kaldırdı,mavi deniz gibi gözlerinden bir şey kalmadı, kırmızı kırmızı oldu
Eylül:Bak, belki yanlış bir şey anladın nerden biliyorsun?
Ali:Hayir doğru
Eylül:Annene söyledin mi?
Ali:Hayir, bunun için gittim zaten. Gözlerine nasıl bakacağım?
Eylül:Söyleyecek misin peki?
Ali:Söylersem kırılacak...Ya baba nasıl böyle bir şey yapar ya?Annemiz çiçek gibidir, bu çiçeği nasıl kırılıp attı?
Eylül:Eğer gerçekten doğruysa bilmek hakkı var Ali.
Ali:Bilmiyorum hocam...Biliyor musunuz ben bunu sadece size söyledim.İsmail'e bile söylemiyorum, utanıyorum
Eylül:Sen niye utanıyorsun? Sen yapmadın bunu
Ali:yapmayacağım da, benim karım olursa, annem ve...siz gibi, kollarımda taşıyacağım, asla ihanet etmeyeceğim.
Eylül:Ben anlamıyorum?
Ali:Ne anlamıyorsunuz?
Eylül:Sen iyi birisin kötü birisin anlamadım hala
Ali:Sizce?
Eylül:Bencee bence ben gideyim artık
Ali:Gitmeyin.Dizlerinizin uzanmak hoşuma gitti,lütfen 5 dakika daha
Eylül:İyi tamam
Ali:Saçlarımı okşayın yine
Eylül:Böyle mi?
Ali:Evet..güneşim😊
Eylül:Şımartma hemen bak! Gidicem şimdi
Ali:Tamam tamam şaka yaptım.
Bu sessizliği midem bozuldu.Ne yapıyım çok acıktım
Ali:Bu ses karnınızdan mi?😂😂
Eylül:Ya gülme, acıktım ben..
Ali:Ya niye söylemediniz? Ben hemen sipariş vereyim
Eylül:Şey Ali?Eğer pizza o zaman baharatsız olsun olur mu?sevmiyorum da, mm, bir de şey, taze portakal suyu, vee tatl...
Ali:😂
Eylül:Pardon, off ben aç olduğumda böyle oluyor kusura bakma
Ali:Çok tatli oluyorsunuz ama
Eylül:Ali!
Ali:Tamam ya, hemen Ali.
Sipariş geldiğinde Eylül hoca iştah ile yemeye başladı. Ben de dayanamadım, yemeye başladım
Eylül:Çok güzel değil mi
Ali:Yanağınızda bir şey var
Eylül:Öyle mi, burda mi?
Ali:Hayir
Ali kalkıp bana yaklaşıyordu.Kalbim yine hızla atmaya başladı
Ali:Burda
Ali yanaklarımdan küçük parça domates alıp ve yanağımı elimle okşamaya başladı
Eylül:Ali yapma...
Ali:Niye?İstiyorum
Eylül ağzını peçete ile silerek:Ben gideyim artık
Ali:Gidin, üniversiteden de ayrılın.Beni hiç görmeyin.
Eylül:Ali bu hiç doğru değil, vazgeç.
Ali:Yapamıyorum
Eylül:Üniversiteden ayrılamam sende iyi biliyorsun, sana borçluyum
Ali:Hiç bir şey bana borç değilsiniz hocam...
Eylül:Hayır yapamam böyle, olmaz
Ali:O zaman ben gidicem. Siz rahat rahat çalışın. Başka bir üniversiteye gideceğim.
Eylül:Hayır saçmalama
Ali:Ne yapacağım o zaman?!
Ali bağırdı hafif titredim
Eylül:Gitme...
Ali:Siz de gitmeyin. Siz bana bir şey hissediyor musunuz? Lütfen söyleyin
Eylül:Ben gideyim, iyi geceler
Eylül kapıyı açık bırakarak gitti. Ali böyle durmaya devam etti,gözlerinden bir damla düştü.Ali gözyaşlarını silip kapıyı kapatmaya yöneldi ama aniden dudakları Eylülün dudakları hissetti, Eylül cevap vermek için geri döndü.
Eylül yavaş yavaş Ali'nin dudaklarını serbest bırakıp:İşte cevabım Ali Göktürk.

Devam gelecek.