27 Bölüm.
-Ne diyorsun lan sen! Ne diyorsun
Erdal:Ali sakin
-Ne sakin baba?Bu en iyi doktor değil mi!Ne demek birşey yapmak için geç?
Dr:Lütfen beni dinleyin ben...
Ben delirdim o an ve doktoru yakasından aldım tehdit etmeye başladım.Sanki önünde doktor değil, benim en büyük düşmanı gibiydi
- Eğer Eylüle bir şey olursa, bu hastaneyi senin başına yıkacağım!
Erdal:Ali yeter!!Kendine gel bırak adamı
-Baba birşey yapsın biz neden onu Almanya'dan çağırdık?
Erdal:Tamam sakin ol Ali!
Doktora son bakışını attım ve serbest bıraktım
Erdal:Doktor bey siz çıkın. Doktor çekti
Erdal:Ali bak doktorun önünde rezil olduk. Kendini tut artık! Sakin olmaya çalış!
-Baba birşey yapın ben Eyül'lü kaybetmek istemiyorum!
Erdal:Kötüyü düşünme dedim! Hem bak baba oldun. Babalığın tadını de çıkar biraz!
-Eylül bu haldeyken nasıl tadını çıkaracağım baba sen ne diyorsun?
Erdal:Ali ben demek istediğim bu değildi
-Tamam baba daha fazla konuşmak istemiyorum
Erdal:Ali dur
Dinlemeden çıktım. Koridorda yürürken Annemi ve Özlem camdan bebeği baktığını gördüm.Anne beni fark ettikten seslendi
Burcu:Ali oğlum niye duruyorsun orda gelsene. Kızına bak ne kadar güzel uyuyor
- Ben Eylül'ü görmeye anne
Özlem:Uyuyor o
- Belki uyandı ve birşey istiyor,yanında olmam gerekir
Gittim
Burcu Özlem'e baktıktan derin bir nefes aldı
-Neden böyle yapıyor anlamiyorum. Neden kızını görmeye gelmiyor. Bir hafta oldu. Buraya sadece iki kez geldi
Özlem:Eylül öğrenseydi çok üzülürdü
Burcu:Bebeğin ne suçu var ki?
Özlem:Suçluyor işte. Sonuçta Eylül kendisini feda ederek çocuğun hayatını kurtardı gibi
Burcu:Eylül'ün kaderi zaten belli ama şimdi en önemli şey çocuğu kurtarmak şu kuvezden
Özlem:Siz ne diyorsunuz ya? Eylül ölmüş ya da ölücek gibi konuşmayı birakın lütfen Benim arkadaşim çok güçlü tamam mı iyileşecek o!
Burcu:Sen yine yanlış anladın ben bunu kastetmedim ki?
Özlem:Ne demek istediğinizi çok iyi duydum Burcu hanım!
Burcu:Bence çocuğunun yanında tartışmayalım. Herşey hissediyor
Özlem:O yüzden ben gidip hava alacağım
Özlem dişari çıktıktan sonra biri ona seslendi.
Yaman:Özlem!
Özlem:Aa Yaman?
Yaman:Eylül nerde? Nasıl o?
Özlem:Şuan iyi
Yaman:Bana neden söylemediniz Özlem? Eylül hasta oluyor, bebeği doğuruyor ama haberim bile yok?
Özlem:Bizde yeni öğrendik hasta olduğunu
Yaman:Nasıl ya...nerden çikti bu hastalık
Özlem:Eylül'ün yanında havanda ol tamam mı? Zaten kizin için çok endişeleniyor
Yaman:Tamam, ben onu ve bebeği görmek istiyorum
Özlem:O kadar güzel ki Eylüle benziyor biliyor musun? Çok tatli bir çocuk ama erken doğdu için kuvez'de şuan
Bu sırada Ali ve Eylül
- Nasılsın Eylül? Bir şey ağrıyor mu?
- Hayir, sende çikabilirsin artık
- Eylül noluyor? Niye gitmemi istiyorsun surekli?
- Bir şey olduğu yok, yani sabahtan beri benden ayrılmıyorsun ya
- Olsun, ben yanında olmak istiyorum
Eylül bir şey söylemeden başını diğer tarafa döndü. Ben de çenesinden alıp kendine geri döndüm
- Güzelim? Neden bunu yapiyorsun?
- Güzelim deme bana Ali!Bak saçlarım kesildi, artık güzel değilim
- Sorunun bu mu yani?Sen çok güzelsin tamam mı? Utanmaya gerek yok.Hatta daha da güzel oldun, yakışıyor sana. Hem benim için her zaman güzelim olacaksın
Yaman:Girebilir miyiz?
Eylül:Aa Yaman?
Yaman:Aşk olsun Eylül. Ben dayı oldum ama haberim yok?
Eylül:Özür dilerim
Yaman:Gel buraya, tebrikler Eylül'üm
Eylül:Sağol
Yaman:Ali değil mi?
- Doğru
Yaman:Seninle daha önce tanışmıştık, hatırladım seni
- Aynen
Yaman bana el uzattı: Sana da tebrik ediyorum o zaman
- Sağol sağol
Özlem:Ee, bir isim bulmanın zamanı gelmedi mi sizce?
Eylül:Doğru söylüyorsun. Ali sen anneni babanı çağir birlikte isim verelim he?
- Onlar çikti az önce birtanem, biz koyalım onlar kabul zaten
Eylül:Peki. Ali git söyle kızımızı getirsinler o zaman
Ali:Tamam
O gün ilk defa kızımı kucağıma aldım, bu kadar yakın hissettim iık defa
...Yorgun ve hafif kırışıklıklarla kaplı mavi gözler hafif kızardı.Görme gözlüklerini çıkardıktan yavaş masaya koydu..
X:Ee?Devam olacak mi?
X:Adını kim koydu peki? Siz misiniz?
...
3 hafta sonra.Eylül'ü ve kizimi eve gönderdiler. Hayir Eylül iyileşmedi. Tedavisine evde devam etti.Elbette bir şey yapmaya gücü yoktu. Bütün gün sadece yatıyordu.Rüzgara karşı tek başına savaşan bir mum gibi hissediyordum kendini...Sevdiğim insan gözlerimin önünde soluyor ve ben hiçbir şey yapamiyordum. Bacaklarım ellerim bağlı.
Özlem:Ali?İyi misin?
Ali:Nasil iyi olacam Özlem, baksana ona
Özlem:Sen git biraz kızının yanında ol. Babasının yokluğunu hissetmesin çoçuk
Ali:Tamam...
Özlem Eylül'ün elini alıp:Güzel arkadaşim benim, hadi iyileş artık, eskisinden daha güzel günleriz bize bekliyor
Aslında Eylül'ün ameliyat olması gerekiyor, ancak doktor ameliyat masasında ölme ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.Daha karar almadık.
Aylin'i kuçağima aldım aynı annesi gibi kokuyordu. Bu arada adını Aylin koyduk.Ben ve Eylül. Aylin ile aşağı indik
— Gel bakalım anneye gidelim
Eylül yavaş yavaş uyanmaya başladı. Bizi görünce hafifçe gülümsedi
Eylül:Kizim
Ali:Askim nasılsın iyi misin?
Eylül:Iyim iyim, uyku iyi geldi
Ali:Al bakalım prensesi. Çok uslu maşallah hiç ağlamıyor bu çocuk
Eylül:Değil mi?Annecim? Sen uslu mu çikti?
Ali:Birşey ister misin? Ben hazırlayacağım
Eylül:Yok istemiyorum sağol
Ali:Peki.
Eylül'ün yanına oturdum
Ali:Ya Eylül? Aylin her geçen gün sana daha çok benziyor
Eylül:Gerçekten mi?
Ali:Gerçekten tabi baksana? Benden hiçbir şey almadı ayıp yani
Aylin tatlı ses çikar Eylül kahkaha attı
Kapı zili dikkatimizi dağıttı
Özlem:Birini mi bekliyorsunuz?
EyAl:Yoo
Ali:Dur ben bakarım
Kapıyı açtığımda gözlerime inanmadım. Üniversiteden çete geldi
Ali:Yüh lan!
Beren:Sürpriiiz!
Mert:Ali bize eve alacak mısın?
Eylül sesleri duyduktan Özlemi çağırdı hemen
Eylül:Özlem hemen peruğumu versene
Özlem:Al canım
Eylül:Aylin'i de yukarı çıkart uyudu zaten
Özlem:Gel bakalım minik güzelim
Ali:Girin tabi
Şeyma:Nasılsın Ali?
Ali:Iyim. Yani iyi olmaya çalışıyorum
Aslan:Eylül hocaya ne olduğunu duyduk. İsmail anlattı
Alp:Geçmiş olsun. Biz zaten onu görmeye geldik. Bak çiçek bile aldık izin verirse tabi
Ali:Siz oturun ben geliyorum hemen
Bildirmek için Eylüle gittim. Ama mühtemelen o duydu bizi ve peruk bile taktı.
Saçsız olmaktan utanıyordu. İlk başta ben bile yanındayken bu peruğu giyirdi. Ama Eylül'ü sadece güzelliği için sevmedim. O yüzden uzun saçları olacak ya da hiç olmayacak, umurumda değil. O yine çok güzel. Bunu deyince yanımda taşımayı bıraktı,ama daha az yakın biri geldiğinde peruksuz olmuyor.
Ali:Eylül üniversit
Eylül:Biliyorum. Duydum yani
Ali:Sana geçmiş olsun demek için ama istemiyorsun
Eylül:Tamam Ali, gelsinler
Herkesin içeri girmesi için işaret ettim
İsmail:Hocam
Selin:Merhaba Eylül hocam, nasılsıniz? Biz arkadaşlarla merak ettık geldik
Eylül:İyi yaptınız teşekkürler
Beren:Nasılsınız?
Eylül:İyim Berencim sağol, otursanıza
Cemre:Pşt
Aslan:Ne
Cemre:Çiçekleri ver işte
Aslan:He. Hocam bunu size aldık
Eylül:Ne güzel çiçekler çok teşekkürler!
Özlem:Merhaba çocuklar
Özlem "çocuklar" söylediğinde Ali hoşlanmadı çünkü o da onların yaşında ve hep diğerlerinden daha olgun görünmeye çalışırdı. Eylül bunu takmiyordu ama Ali..
Ali:Özlem Eylül'ün arkadaş
Özlem:Az söyledin bile. Kardeşim benim o neyse çiçekleri alacağım suya koyacağım değil mi Eylül'cum
Eylül Özleme çiçekler uzattı Çağatay'ın gözleri Özlem üzerindeydi
İsmail:Neyse, biz gidelim yavaş yavaş değil mi arkadaşlar?
Eylül:Biraz daha kalsaydınız?Yeni geldiniz
Beren:Yok siz dinleyin Eylul hoca
Çağatay:Şey siz gidin ben su içip geleceğim
Herkes:Tamam
Ali:Gel sizi geçireceğim
Şeyma:Ali? Ben 5 dakika kalabilir miyim?
Eylül ile birbirimize baktık
Şeyma:Lütfen
Ali şaşırıp:İyi tamam. Eylül bir şey olursa haber ver
Eylül birşey söylemeden bakışını Şeyma'ya çevirdi
Şeyma:Eylül hocam, sizden özür dilemek istiyorum. Herşey için
Eylül:Ne için peki?
Şeyma:Yapmayın lütfen, siz çok iyi biliyorsunuz ne için. Üniversitemize ilk geldiğinizde, Ali'yi kıskandığım için size kötü davrandım,ama şimdi anladım Allah'ın Ali ve benim için başka planları vardı.Sizi bir araya getirdi, çünkü kaderinde bir arada olmanız gerektiğinden.Beni afetin tamam mı?
Eylül:Sana hiç kızmadım Şeyma ve kızamam. Gel buraya
Eylül, Seyma'yı sakinleştirmek için ona sarıldı. Ali bir keresinde Eylül'e, Şeyma'nin annesinin şu anda Eylül'un uğradığı bir hastalık nedeniyle öldüğünü söylemişti.Eylül Şeyma'ya ne olduğunu anladı hemen
Şeyma:Tekrar özür dilerim herşey için
Ayağa kalktı ve çabucak evden ayrıldı
Şeyma:Gidelim mi artık?
Aslan:Ya bir dur kizim, biz Çağatay'ı bekliyoruz
Beren:Nerde kaldı bu. Su gitmek gitmedi mi bu adam? 10dk geçtı
Mutfakta
Özlem:Ya sen anlamadın mı? Bana asılma çocuk!
Çağatay:Ya bir sakin olur musun? Hem ben çocuk falan da değilim.
Özlem:Öyle mi? Bana bak ben Eylül değilim ve asla benden küçük birine bakmayacağım. Hem sen kaç yaşındasın?
Çağatay:19
Özlem:Birde sana bebek demememi de istiyorsun? Kaç yaşındayım biliyor musun acaba?
Çağatay:Eylül hocam gibi?
Özlem:Yok, daha fazla! Allah allah gitsene artık arkadaşların bekliyor seni
Çağatay:Bana numarayı vereceksin, ben de gideceğim?
Ali:Lan sen ne kayboldun burda hepsi seni bekliyorlar? Özlem? Bir şey mi oldu?
Özlem:Bilmem? Oldu mu? Özlem mutfaktan çikip
Ali:Ne sırıtıyorsun salak salak? Bana bak lan? Ne oldu
Çağatay:Hiiç. Hiç olmadı Ali
O da mutfaktan çikti
Ali:Allah Allah
Akşam olmuş. Eylül Aliyle televizyon izliyordu. Daha doğrusu bakıyormuş gibi davranıyorlardı. İkisi de birbirlerine anlatamadıkları duygusal deneyimlerini düşündüler.Ali, parmaklarını kucağında yatan Eylül'un saçlarına doğru yürüdü.
Eylül:Ali?
Ali:Söyle
Eylül:Ben düşündüm. Ameliyata gireceğim
Ali gözleri hızla Eylül'e doğru çevirdi
Ali:Emin mısın bitanem?hala şaşırdı
Eylül:Eminim
Ali:Tamam yarın doktora gidip söyleyeceğiz aşkım
ВЫ ЧИТАЕТЕ
~Sevdiğim Öğretmenim~
RomanceEylül,İstanbul prestijli Üniversitesi'nde matematik öğretiyor.Öğrenciler arasında lovelace Ali var, genç öğretmeni fethetmek isteyen, ama reddedildi.