cherub : yoonmin ✓

3' sürpriz öpücük

- - -

3| Belki de daha rahat bir yerde çalışmalıyız

Yoongi sorunun kendisiyle ilgili olduğuna yemin edebilir.

Jimin artık ona hyung bile demiyor, öğle aralarını kesinlikle Taehyung ile birlikte geçiriyor ve aldığı kolyeyi takmayı bıraktı. Tüm parçalar birleştiğinde ise Yoongi çıldırmanın eşiğinde. Onu korkuttuğu için yeterince endişeli olmasının yanı sıra artık ona olan mesafesini korumak için elinden geleni yapıyor çünkü olaya mantıklı bakıldığında gördüğü tek şey çocuğun yakınlıktan rahatsız oluşu.

"Bence başka bir sorun var." dedi Hoseok düşünceli bir şekilde Yoongi'nin odasını incelerken. "Onunla konuşmamı ister misin?"

"Hayır." Yoongi duygudan yoksun bir şekilde yanıtlayıp bilgisayardaki işine aynen devam ettiğinde arkadaşı onun bu halini sorgulamadı bile. Sarı saçlı ilk kez aşk acısı çektiği için bu duygulara hakimiyeti sıfırdı ve muhtemelen şu an dünyası başına yıkılmış gibi hissetmekten başka bir şey yapmıyordu.

"Neden Taehyung'a sormuyorsun?" dedi bu sefer masaya eğilirken. "Sonuçta o da senin bir çalışanın. İş bahanesiyle buraya çağır ve Jimin için endişelendiğini söyle."

Yoongi gözlerini devirdi ve odağını ilk kez ekrandan çekip Hoseok'a dikerek "Onlar en yakın arkadaşlar." dedi. "Taehyung'a ne söylersem hemen Jimin'e yetiştirecek. Jimin benden yeterince rahatsız oluyor bir de bunu duyarsa tamamen uzaklaşabilir tamam mı? En iyi çalışanımın işten ayrılmasını istemiyorum."

"O halde sadece korkağın tekisin." diyerek sertçe meydan okudu Hoseok. "Hayatında ilk defa aşık oluyor onda da hemen pes ediyorsun hyung. Daha kararlı ve azimli biri olduğunu düşünmüştüm."

"Bana gaz verme."

"Yaptığım gözünü açmak." diyerek kaşlarını çattı. "Taehyung'a sorarsan bir şey kaybetmezsin. Eminim Jimin onun için endişelendin diye istifa etmez."

Yoongi bir an için arkadaşına baktı. Ne demesi gerektiğine karar veremediği için kısa süre bekledi ve sonunda sıkıntılı bir nefesle "İyi." dedi. "Ona soracağım ve eğer beni tatmin etmeyen yalandan birkaç sözle karşılaşırsam bu işin peşini bırakacağım. Onu rahatsız etme hakkım yok."

"Harika!" Hoseok ellerini çırptı ve sonra olay tamamen kapanmış gibi stüdyodaki bir kızla ilgili yaşadığı garip anıdan bahsetmeye başladı.

Saatler ilerledi. Hoseok kahvesini bitirdikten sonra biraz daha kaldı ve Namjoon aşağıda onu beklediğini belirten bir mesaj attığında Yoongi'nin odasından ayrılıp onu tek başına bıraktı. Genç patron baş parmağını dişlerinin arasına kıstırıp derisini stresle ısırırken sandalyesinden ayrılmış bir o tarafa bir diğer tarafa ilerlerken kendi içinde ne yapması gerektiğini tartışarak arkadaşının söylediklerini yeniden gözden geçiriyordu.

Sonunda risk almak istediğini fark etti çünkü yeniden öğle aralarını Jimin'le geçirmek, onun tatlı sohbetini dinlerken gülümsemesini izlemek ve mesaiye kaldıklarında onu eve bırakmak için her şeyi yapabileceğini biliyordu. Hatta bunların hepsi olmasa bile onun yeniden kendisine gülümsediğini görebilmek için bile çabalardı.

Bu yüzden sandalyesine geri döndüğünde şirket telefonunu kaldırıp direkt sekreterine bağlanmak için bekledi ki başka şansı da yoktu. Kısa süre sonra o tatlı ses "Evet, Bay Min?" diyerek mesafeli bir şekilde mırıldanıyordu.

Yoongi istemsizce içini çektikten sonra "Taehyung'u odama gönderir misin Jimin?" dedi ve kısa bir duraklamanın ardından çocuğun onu onayladığını duyunca telefonu kulağından çekip kapattı.