Tarihleri alalım hemen.
10.09.2022Öncelikle bu kurgumun tamamen benim hayal ürünüm olduğunu, gelişen ve gelişecek her türlü olayın kurgu olacağını söylemek istiyorum.
Şimdilik birinci bölümü yayımlayıp bir süre bekleyeceğim. Devamında ne olacağına bende karar vermedim, birlikte karar veririz.
Keyifli okumalar diliyorum. 💖
🔥🔥🔥
Sarsılıyordum. Öyle derin sarsılıyordum ki neredeyse yerimden fırlayacaktım. Başım bir yere dayalı idi ve bu şey buz gibiydi. Sesler duyuyordum ama kim olduklarını çözemediğim gibi gözlerimi de açamıyordum. Bir kaç saniye sadece dinledim. Bir araçtaydım üstelik araç hareket halindeydi. Başım cama yaslı şekilde sanki elektroşok veriliyormuşçasına titriyordu.
Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama her şey karanlıktan ibaretti. Vücudumu hareket ettirmeye denediğimde yan tarafımda biri olduğunu hissettim. Ağır erkek parfümü kokusunu aldığımda ise bayılacağımı sandım desem yalan olmazdı. Neden şişeyi üstüne boca ederdi ki bir insan?
"Kız uyanıyor!"
Telaşlı bir ses işittiğimde bu sesin kime ait olduğunu çözmeye çalıştım fakat hafızamda böyle bir ses yoktu. Artık telaşlanma sırası bendeydi. Kimdi bu insanlar ve en önemlisi ben neredeydim?
🔥🔥🔥
"Gelmeyeceğim baba hiç boşuna ısrar etme."
"Geleceksin çünkü halan öyle istiyor." Dediğinde nerdeyse ağzımdan küfür çıkacaktı.
Halaymış. Batsın onun halalığı. Bugüne kadar bana ne hayrını gördüm ben onun? Hemen söyleyeyim; sıfır. Sadece hala olarak bilinen babamın kız kardeşiydi o benim için. Fazlası yoktu.
"Baba," derin bir nefes alıp devam ettim "benim düğünleri sevmediğimi biliyorsun. Bildiğin gibi beni onun düğününe götürmeye çalışıyorsun. Bu da yetmiyor 18 saatlik yoldan bahsediyorsun. Üstüne üstlük 12 yaşında ki kardeşimi de götürmek istiyorsun! Aklın yerinde mi senin?"
Yüzünde ki umursamaz ifade değişmedi.
"Boşuna nefesini yorma ikinizde geleceksiniz." Diyip yavaş adımlarla odamdan çıktı.
Tam karşımda duran boy aynasına doğru bakıp güldüm. Yetmedi dişlerimi göstererek güldüm. O da yetmedi kahkahalarla kendime bakıp güldüm. Bir kaç saniye sonra sanki hiç gülmemişçesine hızlı adımlarla aynanın önüne gidip sertçe yumruğumu geçirdim.
Paramparça olan aynadan geriye sadece etrafa yayılan parçalar kalmıştı. Elim acıyı artık hissetmiyordu. Alışmıştı, alışmıştım. Hayatım acı dolu iken elimin acısı hiçbir şeydi.
Odamın kapısı aniden açılınca içeri endişeli bir ifadeyle giren kardeşimi görür görmez hemen ona arkamı dönerek konuştum.
"Sakın bakma, bayılırsın."
Onu kan tutuyordu. Bakarsa bayılırdı ve bu şuan istediğim birşey değildi.
"Tamam bakmam ama iyi misin? Elin çok acıyor mu?"
Bu sefer içtenlikle gülümsedim. Hayatım boyunca içtenlikle gülümsediğim nadir anlardan birindeydik.
"İyiyim merak etme. Bana birşey olmaz, biliyorsun." dedim gülümsememin zıttına buz gibi bir sesle. Adım sesleri gelince, "Sakın yürüme ayağına cam batar!" diye bağırdım. Sert çıkan sesim ile irkildi, hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİBAK ~Adalet Namluda~
Teen FictionBen hırçın bir deniz isem o, sularımda can verendi. Ben dinmeyen bir rüzgar isem o, rüzgarımda savrulandı. Ben ateş isem o, ise baruttu. Biz yasak olandık. Biz haramdık. Biz daha doğmadan lanetlenmiş iki yabancıydık. 🔥🔥🔥 Başlangıç tarihi; 10...