Görev

22 3 1
                                    


Burada hafta sonu tatili diye bir şey varmış. Cumartesi ve pazar günleriymiş. Bir de Dünya günlerini ezberledim. Bizim oralarda daha fazla gün var. Çünkü Mars Dünya'dan daha geride ve haliyle Dünya'dan daha yavaş dönüyor. 

Neyse işte cumartesi günü sabah Elizabeth saat 11:00 da odama girerek bağırarak beni uyandırdı ve yanıma yaklaşıp sakince söze girdi.

"Hadi kalk artık uykucu, hafta içlerinde de böyle kalkarsan okula geç kalırsın."

Ben o arada uyku sersemliğiyle ayağa kalktım. Lavaboya gittim, güzel bir duş aldım, dişimi fırçaladım ve rahat bir şeyler giydim. Kahvaltı çoktan hazırdı. Elizabeth söze girdi.

"Seni bir yere götüreceğim. Neresi olduğu gizli o yüzden gözlerini kapatacağım. Ödevlerini yarın yaparsın merak etme. Hadi hızlı ye de gidelim."

    *   Fısıldayarak

"Görev ile ilgili bir yer mi?"

Evet anlamında başını salladı. Neydi bu kadar gizli olan. Meraktan ölecektim o yüzden hızlıca bir şeyler yiyip.

"Hadi gidelim ben doydum."  dedim.

"Tamam. Git çantanı hazırla ayakkabını giy ve beni bekle."

Hemen odama gittim. Dolabımda 3 çanta vardı. Bir tanesi zaten okul çantamdı diğer ikisinden biri de sırt çantası ve diğer biri omuz çantasıydı.

Hemen sırt çantamı aldım. İçine telefonumu ve her ihtimale karşı minik bir not defteri ve kalem silgi koydum. Bir spor ayakkabısı giydim ve dışarı çıktım. Elizabeth benden erken davranmıştı.

"Senin beni beklemen gerekiyordu ama ben seni bekledim. Hadi gözünü bağlayayım da gidelim."

Gözümü siyah bir bezle kapattı. Dikkatlice arabaya bindim ve koltuklardan birine oturdum. Araba harekete geçtikten bir saat sonra bir yerde durduk. Bir saat boyunca arabada müzik dinlemiştim. Araba durunca kulaklığımı çıkardım. Ve Elizabeth sessizliği bozdu.

"Gözünü açma bir metre kadar yürüyeceğiz."

Bir metre kadar yürüdükten sonra gözlerimin bağını çözdü Elizabeth.

"Geldik"

Karşımda Ulu Büyücü'yü gördüğüme inanamadım. Söze girdi Ulu Büyücü.

"Seni neden Dünya'ya getirdiğimizi görevinin ne olduğunu merak ediyorsun değil mi? Zombiler ve diğer değişik yaratıklar yakında Dünya'yı istila edecek. Bunun için şimdiden kocaman bir ev gibi şey yapıyoruz içine tüm Dünya sığabilir. Sen zamanı geldiğinde kalkan büyüsünü yapacak ve o yaratıklardan koruyacaksın daha sonra Mars'tan Büyü Koruyucu Kuvvetleri gelecek ve onlarla birlikte yaratıklarla savaşacaksın.1 haftaya kadar biter Dünya evi, ve yaratıkların gelmesine 1 ay var. Yaratıkların neden geldiklerini sorma zaman içinde zaten öğreneceksin. Bu süre zarfında  büyü güçlerini güçlendireceksin."

"Tamam ama Dünya da büyü yapmam yasak nerede güçlendireceğim büyü güçlerimi?"

Elizabeth araya karışarak

"Odanda gardrobunun arkasında gizli bir bölme var orada istediğin kadar istediğin sesle çalışma yapabilirsin."

"Tamam"

Eve dönerken Elizabeth gözümü tekrar bağlayıp bana arabaya kadar destek olduktan sonra eve geri döndük.

Telefonumu hemen şarja takıp duş aldım sonra saçlarımın uzadığını fark ettim. Mars'ta kuaför denen yaratıklarından yoktu. Bu yüzden herkes kendi saçını kendi keserdi. Ben de bir makas ve bir tarak alarak saçlarımı düzelttim. Elizabeth bu duruma biraz kızabilirdi. Ama bu benim için çok normal bir şeydi. Sonra saçımı kuruttum ve yine saçımı mükemmel kesmiştim.

Sonra aklıma Elizabeth'in sabah o yerdeyken dedikleri geldi. Hemen gardrobun içine baktım ve gerçekten bir kapı vardı. Hemen gardrobun içine girip gardrobun kapaklarını kapattım. Sonra telefonumu almayı unuttuğumu fark ettim. Şimdiye kadar dolması gerekirdi ama aptal ben neye dikkat etmemişti haydi bilin. Şarj aleti telefonu tam tutmamıştı ve şarjım 15'ti. Düzgünce takıp iyice tuttuğundan emin olup o gizli odaya gittim. KOCAMANDII. Gerçekten bu kadar büyük olacağını tahmin etmemiştim.

Sonra bir kaç çalışma yaptım ama çok uzun sürmüştü. Çünkü ne zamandır büyü yapmıyordum. Ama alışınca kolaylaştı. Sonra bu kadar yeteceğini düşündüm ve yukarı geri çıktım. 

Telefonumun şarjı dolmuştu ve ne 4 sohbetten 100 mesaj mı? 

  *  Elizabeth'den mesaj...

"Yemek hazır hadi gel. Bugün doğum gününmüş sana bir hediye aldım."

   *   Yeni En İyi' den mesaj...

"Nasılsın kanka. Bugün biraz işim vardı o yüzden yazamadım.

Bu arada Elizabeth doğum günün olduğunu söyledi DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUUN. 

Sınıf grubu oluşturmuşlar seni de almışlar. Haydi merhaba diyelim."

   *  Anneciğim'den mesaj...

"Doğum günün kutlu olsun kızım buradan Dünya'ya bağlanmak çok zor. Seni seviyorum."

  *   BİZİM SINIF grubundan  95 mesaj...

Hepsini okudum ve ben karışmadım çünkü konuşulacak bir şey yoktu.

Ve telefonu bıraktım. Elizabeth'den hediyemi aldım bana panda şeklinde bir tulum almıştı. Teşekkür ettim ve iyi geceler dileyip odama çıktım. Tulumumu giyip yatağıma girdim. 

Uzun bir gün olmuştu ve artık görevimi biliyordum. Doğum günümü de kutlamıştım. Ve tüm bu düşünceler arasında uykuya daldım. 

DEVAM EDECEK...





Seçilmiş BüyücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin