Zamanlar ve Kayıp Düşünceler (Final)

4 0 0
                                    

Tam 2 sene olmuştu Dünya'da. İstesem çoktan dönerdim ama ben kalmak istemiştim. Arkadaşlarım, buradaki yaşamım... Ayrıca daha olaylar da olmamıştı, her an tetikte olmak zorundaydım. Tabii bu burada kalmak için bir bahane değil (!)

Ailemi ilk başlarda deli gibi özlesem de alıştım, hem arada gidip geliyordum zaten Mars'a Emma'yı da getiriyordum arada buraya, o da alışmıştı Dünya'ya. Her şey yolundaydı. 


Ta ki bir virüs çıkana kadar... 
Bu virüs insanları zombileştiriyordu âdeta, ve o gün olaylar oldu...

27.10.2020

+Bilinmeyen Numara arıyor...

"Geldiler, yıllardır bu amaç için yetiştiriliyorsun. Yalnız değilsin, senin gibi birkaç kişi daha var ama senin aksine hepsi Mars'a dönmüştü bunu beklemiyorduk bir süre biz onları hazırlayıp oraya gönderene kadar yalnızsın, sen zaten hazırsın sadece 2 yıldır öğrendiklerini uygula"

"Ama tek başıma nas..."  * Telefon kapanır

Her şeyin başladığı günkü gibiydi, nedir bu adamların benimle alıp veremediği şey.

Bunları düşünürken içerden Elizabeth'in beni çağırışını işittim. Koşarak yanına gidip ne olduğunu sordum. Sesi endişeliydi. Bir şeyler olmuştu belli ki. Televizyonu gösterdi ve kanalları çevirdi tek tek. Hepsinin başlığı neredeyse aynıydı.

ZOMBİ VARİ YARATIKLAR FİLMLERDEN İBARET DEĞİLMİŞ 

GÖKTEN GELEN VE TANIMLANAMAYAN YARATIKLAR ENGEL OLANLARI ACIMADAN DONDURUYOR

BİLİM ADAMLARI NE OLDUKLARINI AÇIKLAYAMADI

Ne yapacağımı bilmiyordum, çaresiz hissediyordum. 

+Bilinmeyen Numara arıyor...

"Hazırlanmalar oldukça hızlı sürdü olabildiğince kısa sürede oradalar. Sen bölgeye git ve bilgi topla"

* Telefon kapanır

Şu bilinmeyen numara ilk defa iyi bir şey söylüyordu.

Hemen hazırlanıp yeniden Elizabeth'in yanına indim. Gitmemi istemediği her halinden belliydi, ama mecbur olduğumu o da biliyordu. Beni bu 2 sene boyunca annem gibi sevdi ve bana o iyilikle baktı. Ama artık zamanı gelmişti, gitmem gerekiyordu...

Vedalaştık. Onu hiçbir şey olmayacağına dair ikna ettim, ve hızla çıktım.

Bu süre boyunca geliştirdiğim yeteneklerimdendi ışınlanma yeteneğim. Hemen insan olmayan bir yere gidip olay yerlerinden bilgi topladım. Bir kaç yaratıkla savaştım ve destek beklediğimden hızlı gelmişti.

Var gücümüzle savaşabildiğimiz kadar savaşıyordur. Etrafta insanlar vardı, her şeyi görüyorlardı. Haberlere çıkmıştık, tüm dünya bizi seyrediyordu. Ama bunu ilk başta umursamamıştık güçlerle akıllarını silebilirdik. Ama görüntüler...  Görüntüler silinemezdi. Bunlar bittikten sonra Dünya'dan gelmemesine gitmek zorundaydım, bu fikir korkunç geliyordu ama olacak olan buydu. 

Bunları düşünüyordum ama bir yandan savaşıyordum. Bir anda yere düştüm, son hatırladığım bana doğru gelen bi yaratık yumruğuyla birlikte uyuşturucu bir iğneydi...

Uyandığımda Mars'taydım, olaylar bitmişti. Her şey iyiydi, ben hariç... Tam 300 Mars yılı olmuştu. Emma yanımdaydı, hep olduğu gibi... Neler olduğunu sorduğumda uzun uzun anlatmaya başladı çünkü yıllardır bunun için bekliyordu ve aklında yıllardır en üzülmeyeceğim şekilde tüm konuşmaları derlediğine emindim, zaten bunu bilmesem olanları dinlemekten korktuğumdan sormazdım bile.
Emma söze girdi:

"Savaş bitti. Dünya iyi. Hatta savaşın üstünden 150 Dünya yılı geçti. Ama maalesef oradaki arkadaşların... İnsanların ömrü bizimkinin aksine kısa biliyorsun... İlk gün Dünya hastanesine yatırıldığında seni merak eden çok insan oldu. Her neyse belki içinde bir şey vardır diye senin için sakladım bunu" *Dünya'daki telefonunu ona uzatır ve devam eder

"İyileşeceğin barizdi ama bizim teknolojimizle. Dünya'da ölmüşsün gibi gösterip seni buraya taşıdık. Ama güçlerin maalesef artık işe yaramıyor. Hepsini savaşta harcadın. O yumruk  ve iğneden sonra nasıl 10 gün boyunca kesintisiz nasıl savaştın kimse anlamadı, belki de tüm güçlerini o an harcadın. Eh en azından 150 yıldır seni kutluyorlar. Dünya'da bir kahramansın. Merak ediyorsan Elizabeth ve ailen iyi hepsi seni bekliyor. Uzay köpeğin maalesef kayboldu ve bir daha bulamadık. Bütün aklıma gelen bunlar, bir şeyi merak edersen sor. Ben gideyim de sen rahat rahat dinlen"

*Emma odadan çıkar

Telefonumun şarjı doluydu, Emma doldurmuş olmalıydı. Eva'dan ve daha bir sürü kişiden mesajlar vardı. Hiçbirini istemiyordum içimden hiç susmamasına ağlamak geliyordu. Ama o kadar yorgundum ki yalnızca birkaç damla yaş aktı gözümden. Telefonu çöpe fırlattım, aya kalkamıyordum. Dünya ile ilgili hiçbir şey getirmek istemedim aklıma. Tüm o 2-3 yılı unutmak istiyordum. 300 Mars yılı olmuştu ama ben uykudaydım ve her şey dün gibiydi. 

Aylar sonra her şeyi kabullenmiştim, ayağa kalkıyordum ve bugün taburcu olacaktım. Her yeri, her şeyi, herkesi çok özlemiştim. Keşke güçlerim yerine gelseydi, keşke geçmişe dönebilseydim. Her şey çok ani olmuştu. En azından Eva'ya bir veda borcum vardı. Ve o borç benimle mezara gelecekti... 

Mars'ta şerefli şekilde yaşayacaktım artık, yaşadığım yerin meydanının tam ortasında heykelim vardı. Herkese yeniden merhaba dedim, her şeye yeniden merhaba dedim...

Ayrıca olaydan sonra Ulu Büyücü beni yanına çırak olarak istemişti ama ben utancımdan kabul bile edememiştim. Sonuçta savaşı bilincim dışında kazanmıştım yani kazanan ben değil eğitimimdi.  Ve ben de bu yüzden öğretmenlik yapmaya ve benim gibi çocukları eğitmeye karar verdim. Tüm tecrübelerimi paylaşacaktım onlarla ve çok iyi savaşçılar, büyücüler ve insanlar yetiştireceğime olan inancım tamdı.

Birkaç yıl sonra Büyücülük Okulu'nun öğretmenlik okulunu bitirip orada 1.likle öğretmen oluyordum. Bir zamanlar okuduğum yetiştiğim yerde artık ben okutacak ben yetiştirecektim. Hem de çok iyi bir yerim olacaktı, müdür yardımcısı belki daha sonra müdür olacaktım. İçim içime sığmıyordu içimi geçmişin karanlığından temizleyip geleceğin aydınlığıyla doldurmuştum. Unutuyordum tüm olanları ve olması gereken buydu sanırım...

Dünya'ya artık dönmeyecektim kesin kararımdı ve bu karardan dönmeyecektim. Dünya'dan hâlâ haberler alıyordum ama gereksizdi... 

Her şey rayına oturmuştu. Hala aklımdan çıkmayan her şeyin çok ani oluşuydu. Bu kahramanlık ve seçilmişlik çok ani bitmişti benim için, ama artık umursamıyordum. Çok düşünmüştüm böyle şeyleri... 

Ve düşünerek başlayan hikayem düşünerek bitmişti. Bundan sonra düşünmek yok sadece yaşamak vardı. Tüm bu yaşadıklarımdan sonra en fazla ne olabilirdi ki?


~~SONA ERDİ~~


Çok hızlı bittiğini düşünüyorum bu bölümün çünkü final bölümü ve anlatacak daha çok şey olabilirdi fakat söylemek isterim bu finali yalnızca kitabın yarım kalmasını istemediğimden ve silmeye kıyamadığımdan yazdım. Eksiklikler varsa üzgünüm ve her türlü eleştiriye açığım. Mia'nin hikayesi buraya kadardı.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Ve kitapta aradıklarınızı bulamadıysanız üzgünüm. Çokça seviliyorsunuz <3✨

Seçilmiş BüyücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin