~15~

218 17 8
                                    

Minho'dan
Karşımda oturan Jeongin'e bakıp duruyordum sadece ben değil Hyunjin ve Changbin'de sürekli ona bakıp duruyordu. O ise kafasını eğmiş susuyordu.

"Anlaşıldı böyle oturup durucaz. Kalkın hadi yatağa! Bugünde sarılıp uyuyalım hadi."

Rutinimizdi bu, kim suçlu, üzgün hissetse bunu yapardık. Bugünde bunu yapacağımız baştan belliydi zaten. Jeongin, Changbin, Hyunjin yatakta sarılır pozisyona geçince bende arkalarından sarıldım en arkaya geçip.

Sürekli böyle anlarda onların hayatımdaki yerlerini anımsar mutlu olurdum. Şimdi de tek düşündüğüm Jeongin'di, o çok kurnaz ve akıllı biri olduğu halde bu sorunla tek başına savaşması doğru değildi ve başarılı olamamıştı.

Bu durum benim oldukça canımı sıkmıştı, kaç zamandır bu durumu  yaşıyordu kim bilir minik bebeğim.
.
.
.

Okula girdiğimizde çoğu göz bize dönmüştü, ne olduğunu anlamamıştım. Bakışlardan iyi bir şeyler olmadığı belli oluyordu.

Telefonuma bakmayı akıl edip elimdeki telefonu açtım ve okulun dedikodu sayfasına girdim. Geçen gün Hyunjin ve Seungmin'in buluştuğu anlardan fotoğraflar vardı ve bir ses kaydı...

Ses kaydında açık açık her şeyi anlatan Hyunjin vardı, kendine sapık dediği ses kaydı...

Bunu Seungmin yapmış olamazdı, o çocuk hepimizi takip ediyor olabilir miydi? O gün Hyunjin'i takip edip fırsatı bulunca da bundan faydalanmış olabilir miydi? Belki de dün bu yüzden sırıtıp duruyordu...

Hyunjin o an şok olmuş bir şekilde bize bakıyordu. "Seung, Seung... O böyle bir şey yapmaz değil mi hyung? O beni rezil etmez!"

"Hyunjin sakin ol! Onun böyle bir şeyi yapacağına ihtimal dahi verme, onu sende tanıyorsun senin için yaptıklarını düşün! Sakın saçma sapan şeyleri düşünme tamam mı?"

Seungmin'den şüphelenmeyi bıraksa da ağlayacağını biliyordum. Herkes ona iğrenç bakışlar atıyordu ve sinirim tepeme çıkmıştı. Okul binasından koşarak gelen dörtlüye baktım. Seungmin en önde korkulu ifadesi ile koşuyordu.

Yanımıza geldiklerinde Seungmin ve diğerleri nefes nefeseydi.

"Hyunjin! İyi misin? Yemin ederim ben yapmadım!"

"Sana inanıyorum ama iyi değilim."

Seungmin'e baktığımda kararsız gözlerle Hyunjin'e bakıyordu ve bir anda ona sarıldı, herkesle birlikte bende şaşırmıştım. "Biz sınıfa gidelim, hyung onu hallet! Arkadaşını ara ve işi çabuk halletsin."

Chan ona başını sallarken biz olayı bilmediğimiz için sadece öylece baktık. Hyunjin ve diğer üçü aynı sınıfta oldukları için bizden önce gittiler.

"Tam olarak ne oluyor acaba?"

"Ah, biz dün o çocuğun meselesini biraz inceledikte, benim arkadaşım halledecekti."

"Peki Seungmin onu hallet derken neyden bahsetti?"

"Biz erkenden sınıfta otururken mesaj geldi. Dün Jeongin'e yakın olduğumuzu bundan hoşlanmadığını ve bugün olanın sadece bir başlangıç olacağından bahseden bir mesaj attı. O an siteye girince gördük bizde olanları."

"Üzgünüm yine sorunlara sebep oldum..."

"Jeongin böyle şeyler düşünmen saçma senin ne suçun olabilirki? Sen mi istedin seni her an rahatsız eden birini ya da sen mi isterdin arkadaşlarına böyle yapmasını elinde olmayan bir şey için üzülme tamam mı? Halledeceğiz bu durumu."

YuânfenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin