Yuânfen

~16~

Seungmin'den
Kollarımın arasında ağlayan Hyunjin'e bir şey diyemiyordum da. Sınıftaki herkes bize daha doğrusu Hyunjin'e bakıp duruyordu. Kendi kendine bir şeyler mırıldansa da sesi çok az çıktığı için ne dediğini duyamıyordum.

Minho Hyung mesaj attığında ona mesaj atıp telefonu geri cebime tıktım. Felix ve Jisung önümüzdekilerle yer değiştirmiş şuan önümüzde oturuyorlardı. İlk dersimiz hoca olmadığı için boştu ama hava soğuk diye herkes sınıftaydı. Üçümüzünde elinden bir şey gelmiyor öylece bakıyorduk.

Yine bir mesaj geldiğinde Felix açtı telefonumu şuan bir şeyler okuyacak halde değildim. Felix mesajımı okurken morali bozulmuş görünüyordu. "Bunu okumalısın Seungmin!"

"Ah şey ver o zaman okuyayım."

Seungmin, dersinizin boş olduğunu bildiğim için şimdi mesaj attım. Minho ile konuştuk, Hyunjin'in ağlama sebebi sadece o sitede paylaşılan şey değilmiş. Dün geceden beri o piçle kendini kıyaslayıp duruyormuş.

Bütün gece kendisinin de o hakaretleri hak ettiğini, seni rahatsız ettiğini söyleyip durmuş. Tabi bunu kimse duymuyor sanarken söylemiş, düşündüğümüzden daha farklı bir konu yani.

Chan Hyungun attığı mesajla gerildiğimi hissettim. Hyunjin kendi hakkında nasıl böyle bir şey düşünmüştü ki?

"Hyunjin dışarı çıkalım mı biraz rahatlarsın hem?"

"Bizde gelelim!"

"Hayır Ji biz burda kalıyoruz!"

"Ah Felix haklı biz ikimiz çıksak güzel olur hm Hyun çıkalım mı?"

"Çıkmasak olmaz mı?" sesi o kadar kısıktı ki moralim bozulmuştu.

"Biraz rahatlamak için hadi. Benimle arka bahçede oturmak istemez misin?"

"Kendini rahatsız hissetmeyecek misin?!"

"Ne?"

"Ah sesli mi söyledim bunu ben!"

"Neden böyle düşündün anlayamadım yürü gidiyoruz!" Neden böyle düşündüğünü biliyordum kendini hala o sapıkla kıyaslıyordu. Bu durum cidden canımı sıkmıştı, o beni hiç rahatsız etmemişti aynı şey değildi ki!

Bahçeye çıktığımızda soğuğu iliklerime kadar hissetmiştim. En sevdiğim çardağa ilerleyip Hyunjin'i de yanıma çekiştirdim. Usulca oturup başını eğmişti, hadi ama onun bu kadar çekinik olmasından nefret ediyorum! O yansıttığının aksine aşırı yumuşak kalpli ve hassas biriydi.

Karşımda konuşmadan durup iç çekmesi canımı sıkıyordu.

"Hyunjin hadi bana neler olduğunu güzelce anlat, sadece bir şey için değil bütün bu ağlama değil mi? Dürüst ol bana ne bu kadar canını sıkan?"

"Görmedin mi Seung herkes bana sapık diyor. Daha ne olabilir ki?"

"Herkesin dediğinden önce sen kendin için ne diyorsun Jin önce bunu konuşalım sonra herkese geliriz...

Ben bugün bir mesaj aldım hyungdan, dün geceye dair bir şeyler öğrendim ve öğrendiğim şeyler o kadar canımı sıktı ki.."

"Ne? Ne öğrendin Minnie, neyi yanlış yaptım ben!"

"Sana yanlış bir şey yaptın demedim ama düşüncelerin yanlıştı, şimdi diyeceksin ne düşüncesi?

Dün akşam herkes uyurken daha doğrusu sen öyle sanarken Minho Hyung uyanıkmış. Düşüncelerini anlatmama gerek var mı yoksa neyden bahsettiğimi anladın mı?"

"Anladım...

Sende öyle düşünmüyor musun ama benim ondan farkım ne ki? Bir mesaj atıp seni rahatsız etmediğim kalmıştı..."

"Hayır Hyunjin çok farklıydı bir kere. Sen takıntılı değilsin ben bunu hissediyorum onunki sevgi değil o takıntılı ve iğrenç biri. Sen bana bir günden bir güne rahatsızlık vermedin. Ama o öyle değil Jeongin onu gördüğü an bile tedirgindi.

Ben senin benimle ilgilendiğinde, bana baktığında kötü hissetmedim. Ya da bugün yaptığı gibi arkadaşları ile yakın diye seni kullanması gibi şeyleri senden asla görmedim ben. Sen beni koruyup kolladın, o ise yalnızca Jeongin'e tedirgin hissettirdi."

"Fotoğraf çekmem peki o bile mi rahatsız edici değildi? Sapığım işte!"

"Fotoğraf çekmen uygun olmasa bile sen beni uygunsuz bir şekilde çekmedin hiç, normal sıradan yerlerde çekilen fotoğraflardı onlar. Ama mesaj atarak rahatsız etmek farklı bir şey Hyunjin.

İnan senin yaptıkların beni kötü etkilemedi ama Jeongin için aynı şeyi söyleyemem anladın mı şimdi farkları?"

Başını salladığında en azından bir şeyleri kabullenmişti. Ağlamasını dindirmişti zaten. Ona sıkıca sarıldım, artık ona karşı hislerim olduğunu fark etmiştim. Şuan ona sevgimi söylemek ikimiz içinde iyi bir adım olacak gibi gelmişti.

"Hyunjin seni seviyorum."