wrong phone number | hueningkai wonyoung ✔

10

Hanlim Lisesi,, 12:23

Wonyoung, ayaklarını sürükleyerek okulun spor salonunun geniş kapısından girdiğinde içerideki atmosfer onu çoktan cezbetmişti. Çünkü daha maç başlamamasına rağmen tribünlerdeki güçlü öğrenci tezahüratları yeri göğü inletiyordu.

Yujin onu çekiştirerek tribünlerin ortasına oturtmuştu. Ancak genç kız dalgın dalgın etrafına bakınıyordu.

Bugün buraya gelmedeki tek amacı User Hyuka denilen çocuğu görmekte. Kendisi de kendine inanamıyordu. Yanlışlıkla attığı bir ton mesaj sayesinde başka biri ile tanışıp, bu kadar yakınlaşabileceğini tahmin dahi edemezdi.

Sahanın içine giren oyuncularla Wonyoung'un keskin bakışları oraya kaydı. Ona tip tip bakan Jeongin'i görmesiyle yüzünü buruşturdu ve kollarını göğüsünde birleştirerek trip atan Wonyoung moduna girdi.

"Çocuk senden otuz kere özür diledi be!"

Bunu Yujin söylemişti. Wonyoung ise inanamaz gözlerle onu süzüp, "Olabilir ama yaptığı kabahattan sonra bir hafta boyunca engel atan, bir hafta sonunda da zavallıca özür dileyen ben değildim. Onu süründürmem gerek."

"Zaten sürünüyor. Bari maç günü arkadaşının yanında. Baksana sana kedi gibi bakıyor."

Wonyoung bıkmış bir nefes verdi. Zaten Jeongin'in o masum bakışları yüzünden yatışıyordu her seferinde. Melek yüzlü şeytan, diye iç geçirdi Wonyoung.

Buraya gelme amacını bir kez daha hatırladığında bakışlarını Hanlim Lisesi'nin erkek voleybol takımına kaydırdı. En azından bir kez olsun User Hyuka isimli kişiyi görmüş olsaydı onu tek seferde ayırt edebilirdi. Ancak ısınma koşusuna başlayan on iki kişilik takımın içinde hangisi onun konuştuğu çocuktu bilmiyordu.

Kısa bir süre sonra maç başlamıştı. Böylece tribünler cidden coşar bir hala almıştı. Hanlim öğrencileri kendi takımlarını desteklemek için pankartlar yaparken, SOPA öğrencileri ilk defa bir voleybol maçına okulca katıldıkları için adam akıllı bir şey hazırlayamamışlardı.

Servisi atan Jeongin arka taraftaki yerine yerleştiğinde karşı taraf güzelce karşılamış ve sert bir hücum yapmışlardı. Böylece ilk sayıyı Hanlim kazanmıştı.

Wonyoung gözlerini kısarak hücumu yapan kişinin formasını okuduğunda 'Soobin' yazdığını görmüştü.

"Demek bahsettiği Soobin Hyung bu çocuktu." diye söylendi genç kız kendi kendine.

Yujin ise anlamsız bakışlar göndererek, "Ne diyorsun?" demişti.

Bir şey değil anlamında elini sallayan Wonyoung tekrar pür dikkat maça odaklandı.

Fakat aniden aklına gelen şey ile gözleri Hanlim tarafının yedek kulübesine kaydı. User Hyuka, yedek oyuncu olduğunu söylemişti. Yani şu an yedekte bekliyor olmalıydı.

Gözlerini kısarak yedekte duran beş oyuncuyu dikkatle süzdü. Ancak fonlarındaki isimleri okumak çok zordu. Ona bu kadar yakınken onu tanıyamamak gerçekten üzücüydü.

Bakışlarını maça kaydırdığında arka taraftan atak yapan bir oyuncunun vurduğu sert smaç, top Wonyoung'un gözleri önünde dönerken Jeongin'in kafasına çarpmasıyla son bulmuştu.

Jeongin yere yıkılıp yüzünü tutarken Yujin ve Wonyoung aynı anda ayaklanmışlardı.

"Hasiktir!" Diye bağırdı Yujin. "Yang Jeongin!"

Koştura koştura tribünlerden inerken onun peşinden şaşkınca ilerliyordu genç kız. Bu ona, geçenki konuşmalarını hatırlatmıştı. Evet, User Hyuka'dan Jeongin'in kafasına smaç vurmasını istemişti. Ama şakasına söylemişti...